Güneş Farklı Hızda Dönseydi Bugün Yaşam Olmayabilirdi

Görüşlere göre ilk dönem güneş patlamaları gezegenimizde yaşamın başlamasında kritik öneme sahip olmuş olabilir.

Yazar Burcu Kara
Güneş'in ilk birkaç milyar yıl yavaş dönmesi Dünya'daki yaşamın oluşması için şarttı.

Güneş'in ilk birkaç milyar yıl boyunca hangi hızda döndüğü hala bir sır olarak kalmasına rağmen, bu dönme hızının güneş patlamalarını etkilediği ve Dünya'daki yaşam için belirleyici olduğu düşünülmektedir. Şimdi bir grup NASA bilim insanı Ay'ın kabuğunun, Güneş Sistemi'nin diğer kısımlarının nasıl oluştuğu da dahil olmak üzere, Güneş'in gizli geçmişi hakkında ipuçları içerebileceğini öne sürüyor.

Güneş'in Bebekken Sahip Olduğu Hız Dünya'daki Yaşamı Belirlemiş Olabilir

NASA'nın yaptığı basın açıklamasına göre, dört milyar yıl önce Güneş henüz bebekken yoğun radyasyon patlamaları yaşıyordu ve Güneş Sistemi'ne sıcak, yüksek enerjili bulutlar ve parçacıklar yaydı. Bilim insanlarına göre bu 'güneş nöbetleri' Güneş'in ekseninde ne kadar hızlı döndüğüne bağlı olabilir — dönüş ne kadar hızlı olursa Güneş bazı gezegenleri daha çabuk yaşanabilir hale getirecektir. Görüşlere göre bu patlamalar gezegenimizde yaşamın başlamasında kritik öneme sahip olmuş olabilir.

Güneş'in Geçmişi Ay'ın Kabuğunda Saklı

Ay'da levha tektoniği olmaması kabuğunu yenilemesini önlüyor.
Ay'da levha tektoniği olmaması kabuğunu yenilemesini önlüyor. Bu da Güneş'in şifrelerini sonsuza dek saklamasını sağlıyor.

Güneş'in garip dönme hızını araştıran NASA'nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi'ndeki astrofizikçilerden Prabal Saxena, aynı malzemelerden yapılmış Ay ve Dünya'nın neden topraklarında farklı miktarlarda potasyum ve sodyum bulunduğunu anlamaya çalıştı. NASA Goddard'da gezegen bilimci olan Rosemary Killen ise Ay'ın neden bu elementlerden yoksun olduğu sorusunu gündeme getirdi. Böylece her ikisi de Güneş'in tarihinin Ay'ın kabuğunda gömülü olabileceği varsayımını ortaya attı.

Saxena, Killen ve meslektaşları bu fikri karmaşık bilgisayar simülasyonları kullanarak ele aldılar. Böylelikle güneş enerjisinin sodyum ve potasyum seviyelerini nasıl etkilediği ve bir yıldızın dönüş hızının parlama etkisine nasıl yön verdiği öğrenilmeye çalışıldı. The Astrophysical Journal Letters'ta yayınlanan bir çalışmada ayrıntılı olarak açıklanan bilgisayar simülasyonu sonuçları, Güneş'in, bebek yıldızların yüzde 50'sinden daha yavaş döndüğünü ve ilk birkaç milyar yıl boyunca 1 günlük dönüşünü en az 9 ila 10 gün sürede tamamladığını ortaya çıkardı: Güneş daha yavaş dönüyordu.

Güneş Sistemi'nin evrimini yavaş, orta ve hızlı dönen bir yıldız şeklinde simüle eden ekip, yavaş dönen şeklin bugünküyle benzer miktarda yüklü parçacıkları Ay'ın yüzeyine gönderebileceğini buldu. Bu hız yeterli miktarda potasyum ve sodyumun uzaya fırlatılmasını sağlıyordu. Bugün Ay'dan aldığımız örneklerde gördüğümüz miktarla benzerdi.

Saxena, Ay'ın gerçekten bu kadar kullanışlı bir kalibratör ve geçmişe açılan bir pencere olmasının sebebinin, Güneş ışınlarını engelleyecek bir atmosfere sahip olmamasıyla açıkladı. Ayrıca Dünya'nın aksine kabuğunu yeniden şekillendiren levha tektoniği yok. Bu nedenle Ay'ın yüzeyindeki her şey, çukurlar dahil, sonsuza dek orada kalıyor.