Nazi Almanyası devasa teknolojiler geliştirdi. Bu teknolojiler ya savaştan sonra gizlendi ya da komplo teorileri haline getirildi. Söz konusu Nazi teknolojisinin bir kısmı, güdümlü füzeler ve gizli bombardıman uçakları gibi, günümüzün modern ordularının bir parçası olmuştur. Dev tanklar ve Güneş Silahı gibi bazıları tamamen teoriktir. Yine de sadece paranoyak sanrıların ürünü olanlar da vardır — zaman yolculuğu makinesi ve aspartam gibi. Peki Nazi partisi ve ordusu hangi gizli teknolojileri icat etti? İşte Naziler ve onların sıra dışı teknolojik çalışmaları.
Nükleer Silahlar
Nazi teknolojilerini gerçek olanlardan ve şehir efsanelerinden ayıran nedir? Buna kimse net bir cevap veremez. Ancak II. Dünya Savaşı sırasında geliştirilen çok sayıda Alman askeri silahı vardır ve teori ya da gerçek, Naziler tarafından geliştirilen en çılgın icatlarla dolu büyük bir liste yapmak mümkündür. Nükleer silahlar bu listenin başında gelir.
Alman fizikçiler nükleer reaktör yapımında, izotop ayrımında ve ağır su üretiminde önemli keşifler yaptıkları için Alman nükleer silah araştırması Amerikan araştırmalarıyla rekabet halindeydi.
Çeşitli faktörler Nazi Almanyası'nı tam bir nükleer bomba geliştirmekten alıkoymuştur. Bunlar arasında hükümetin müdahaleleri, Yahudi fizikçilerin işten atılması, diğer doktorların savaşa gönderilmesi ve sınırlı kaynaklar gelir. Ancak yaptıkları çalışmalar Müttefikler'in Soğuk Savaş'taki nükleer silah araştırmalarının önünü açmıştır.
Dünyanın İlk Seri Üretim Helikopteri
Hem Mihver hem de Müttefik devletler gizlice helikopter teknolojisi geliştiriyorlardı, ancak gerçek üretim anlamında Naziler ilk sırada yer aldı. Flettner Fl 282 prototipleri 1941'de yapıldı ve 1944'te 1000 adetlik sipariş verildi. Bu ilk büyük ölçekli helikopter üretimidir.
Müttefikler'in bombalaması sonucu Flettner fabrikası sadece 24 helikopteri hattan çıkardıktan sonra tahrip oldu. Ancak bu helikopterler savaşın son günlerine kadar topçu tespiti ve keşif için kullanıldı. Savaştan üç tanesi kurtuldu.
Anti Yerçekimi Teknolojisi
Bir Nazi UFO'su nasıl uçar? Muhtemelen "Die Glocke" (Çan) olarak bilinen ve çok gizli bir proje üzerinde çalışan SS bilim adamları tarafından geliştirilen yer çekimi önleme teknolojisi sayesinde.
Bir SS (Schutzstaffel) subayının soruşturmasından çalınmış transkriptlere eriştiğini iddia eden Polonyalı yazar Igor Witkowski'ye göre, Naziler çan şeklinde bir yapıyı barındırmak için devasa bir gemi inşa ettiler. Bu gemi, "kırmızı cıva"nın gücünü kullanarak kendisini yerden fırlatabilirdi ve itici gücü motorsuz olarak elde ederdi. Savaş sona ererken, projeye katılan bütün bilim adamları öldürülmüştü ve Çan'ın kendisi ABD tarafından götürülmüştü.
Witkowski'nin sunduğu kanıtlar Çan'a dair varsayımlardan oluşmaktadır. Ancak şüphesiz Nazilerin en çekici "mucize silah" hikayelerinden biridir.
Zaman Yolculuğu
"Die Glocke" için öne sürülen teorilerden biri de zamanda ileri ve geriyi gösterebilme özelliğiydi. Yazar Henry Stevens bununla ilgili olarak cihazın üzerine yerleştirilen konveks ayna teorisini ortaya attı. Diğerleri Çan'ın, içerisindeki insanı geçmişe taşıyabilme kabiliyeti olduğunu söyleyerek bir zaman makinesi olduğunu iddia etti.
Dahası makine Adolf Hitler'i zamanda geri götürecek ve Nazi Partisi'ni kurmasını sağlayacaktı, Hitler zamanda yolculuk edecekti…ve Nazi Partisi'ni kuracaktı…
Uzay Uçakları
"Silbervogel" kodlu Alman projesi, Almanya'dan kalkıp 144 kilometre yüksekliğe ulaşarak New York'u bombalayacak bir yörüngesel bombardıman uçağı için yapılmış teorik bir tasarımdır. Uçağın tasarımında, rüzgar tüneli modeline kadar gidilmişti. Tasarım üzerinde yapılan çalışmalar bugün roket ve ramjet teknolojilerini etkilemeye devam etmektedir.
Sofistike Bombardıman ve Jet Uçakları
ME-262 ilk operasyonel jet uçağı olarak ünlenmiştir ancak Naziler çeşitli gelişim aşamalarındaki geniş bir yelpazeden oluşan birçok jet ve bombardıman uçaklarına sahipti. Bazıları sınırlı eylemler gerçekleştirdi, bazıları ise çizim tahtasında kaldı. En etkili olanı savaşın sonunda çok sınırlı sayıda kullanılan Arado Ar-234 jet bombardıman uçağıydı. Ona cevap vermek neredeyse imkansızdı.
Öne çıkan diğer tasarımlar arasında Ta-283 önleme uçağı, P.1101 kanatlı avcı, Ta-400 uzun menzilli bombardıman uçağı ve Fa-269 VTOL avcısı vardır. Eğer çok sayıda kullanılabilseydi bu uçaklar Avrupa semaları üzerindeki güç dengelerini değiştirmiş olacaktı. Ancak bu gerçekleşmeden çok önce savaş sona erdi.
Dev Süper Savaş Topları
V3 ve "London Gun" gibi çeşitli takma isimlerle bilinen Alman süper güçlü topu, Fransa sahilinin yakınlarına kazılan tünellerle İngiliz başkentini havaya uçurabilecek bir ateş gücüydü.
Tamamlandığında top 140 metre uzunluğuna ulaşmıştı ve 165 kilometreden daha uzun bir hedefe 140 kilogramlık top fırlatabiliyordu. Namlu oldukça uzun bir dizi şarjla ateşleniyordu ve böylelikle merminin hızı artırılıyordu.
Top hareketsizdi ve pratik değildi. Müttefik bombardıman uçakları için çekici bir hedef haline geldi ve sadece birkaç mermi ateşleyebildi.
Hayalet Bombardıman Uçakları
Arado E.555 ve Horton HO 229 jet bombardıman uçakları, atom bombası atmak amacıyla Avrupa'dan New York'a uçacak uçaklar için başlıca adaylardı. Almanya aynı kanat tasarımını ve düşük radar profilini kullanarak B-2 bombardıman uçağını yaptı.
Eğer savaş devam etseydi ve Almanya bombardıman uçağını ve nükleer projelerini tamamlayacak kaynağa sahip olsaydı kimsenin geldiğini görmeden Manhattan'ı tahrip edebilirdi.
Güdümlü Nokta Hava Savunma Roketleri
Patriot Füzesi on yıllar önce Scud füzesini havada tahrip etmeden önce Alman uçak mühendisleri güdümlü nokta savunma roketi Bachem Ba 349'u geliştirdiler.
İnsanlı roket deneyimsiz bir pilot ile dikey bir yerden fırlatılıyor ve otomatik pilot yardımıyla Müttefik bombardıman uçaklarına saldırıyordu. Pilot daha sonra çok sayıda roketi ateşliyor ve araçtan paraşütle atlıyordu. Araç da paraşütle yere dönecekti.
İlk filoyu Hitler'in doğum gününde ateşlemek amacıyla üç düzine roket ve bir fırlatma sahası inşa edildi. Ancak program ilk insanlı fırlatma roketinin daireler çizerek patlamasıyla 1 Mart'ta sona erdi, test pilotu ölmüştü.
Omuzdan Atılan Uçaksavar Roketi
Bu tür silahların yaygın bir şekilde üretilmesinden çok önce Nazi Almanyası bir insan tarafından taşınabilen hava savunma silahı geliştirmişti — Fliegerfaust (Almanca "uçak yumruk").
Çok namlulu roket fırlatıcı, bu menzile asla ulaşılmamasına rağmen, 500 metreye kadar 4 ila 9 arasında 20 milimetrelik güdümsüz roket fırlatmak üzere tasarlandı. Roketler kötü bir yayılıma sahipti ve hareket eden bir uçağa karşı fazla etkili olmadıkları anlaşıldı. Bu yüzden sipariş edilen 10.000 fırlatıcıdan sadece 80 kadarı yapıldı.
En son kullanıldığı tarih bilinmemekle birlikte Berlin kalıntılarına ait bir fotoğrafta Fliegerfaust fırlatıcılarının kullanılıp kenara atıldığı görülmüştür.
Aspartam
Bilim kurgudan saf komplo teorisine geçiyoruz. Nazilerin bir şekilde aspartamın icadı ile bağlantılı olduğuna inanılır. Aspartam beyin hasarına ve zihinsel köleliğe neden olduğu düşünülen bir yapay tatlandırıcıdır. Ancak bununla ilgili yapılan saygın bir araştırma yoktur.
Aspartam 1965 yılına kadar James M. Schlatter tarafından kazayla geliştirilene dek sentezlenmemişti. Schlatter'in o zamanlar çalıştığı Searle şirketi bugün Pfizer olmuştur.
Mikrodalga Fırınlar
Nazilerin mikrodalga fırını icat ettiğine dair şehir efsaneleri vardır. Mikrodalga fırının insanlara zarar verici olmasının nedeni şudur; bir gıdadaki tüm besini öldürür ve kansere neden olur.
Ancak makinenin kansere neden olduğunu destekleyen bilimsel bulgular yoktur. Bu efsane Almanların Rusya'ya girdiğinde yiyeceklerini ısıtmak için radyomisör (radiomissor) denilen taşınabilir bir mikrodalga kullandıkları söylentisine dayanmaktadır.
Bu teori ile ilgili sorun yalnızca kanıt bulunmaması değil, aynı zamanda mikrodalga fırınların yemek pişirme gücünün 1946'ya kadar belgelenmemiş olmasıdır. Ek olarak mikrodalga fırınlar elektrikle çalışır ve Rusya'nın 40'lı yıllardaki elektrik şebekesi böyle bir makine için çok ilkeldir.