Klor oldukça etkili bir dezenfektandır. Suda veya borularda bulunabilecek hastalık oluşturan bakterileri öldürmek için suya atılır. Uygulama genellikle halka açık su kaynakları ile sınırlı olur. Klor, koleraya ve diğer çeşitli su kaynaklı hastalıklara karşı savaşmak için kullanılıyor. Dezenfektan özelliği sayesinde evlere ve sanayiye hastalıksız çeşme suyu sağlanması mümkün oldu. Bu durum tüm şehirlerin büyümesine ve gelişmesine olanak sağladı.
Klorlu Su İçmenin Etkileri
Ancak bugün suya klor atmanın yararları olduğu kadar bazı önemli zararları olduğu da biliniyor. Bilim adamları tüm bu dezenfeksiyon işleminin bedelsiz olmadığına inanıyor. Bu nedenle bazı ülkeler şimdiden ozon kullanımına geçmeye başladı.
Su kaynağına atılan klor, çevredeki diğer doğal elementlerle reaksiyona girerek trihalometanlar (THM'ler) adı verilen toksinlerin vücüdumuza girmesine neden olur. THM'ler astım ve egzamadan mesane kanseri ve kalp hastalığına kadar uzanan çok çeşitli sağlık hastalıkları ile ilişkilendiriliyor. Ayrıca orta ve yüksek miktarda musluk suyu tüketiminin kadınlarda daha yoğun düşüğe ve doğum kusuru oranlarına yol açtığına dair araştırmalar var.
Kâr amacı gütmeyen Çevre Çalışma Grubu tarafından yayımlanmış 1996 – 2001 yıllarını kapsayan bir raporda, 16 milyondan fazla Amerikalının tehlikeli miktarda kirli musluk suyu tükettiği ortaya çıkarıldı. Raporda bazı büyük eyaletlerin ve de ülkedeki 1.100 küçük su sisteminin yüksek seviyelerde pozitif kirlilik içerdiği gösterildi. Dolayısıyla araştırmacılar bir arıtma tesisine girin su kirli olduğu sürece suyu klorlamanın anlamı olmadığını belirtiyor. Çözüm, göllerimizi, nehirlerimizi ve akarsularımızı temizlemekte.
Suda Klor Kullanımına Alternatifler
Su kirliliğini ortadan kaldırmak ve su havzalarını temizlemek kısa sürede gerçekleşmeyecektir. Ancak su klorlamanın alternatifleri bulunuyor. Bazı Avrupa ve Kanada şehirlerinin su kaynaklarını klor yerine ozonla dezenfekte ettiği biliniyor. Şu anda bazı Amerikan şehirlerinde de durum aynı.
Ancak Türkiye gibi henüz su arıtımında klor yerine ozona geçmemiş ülke insanları için hala başka seçenekler de var. Karbon bazlı su fitrelerinin, THM'leri ve diğer toksinleri temizlemede etkili olduğu kanıtlanmıştır. Kaliteli filtreler suya atılan klorun neredeyse tamamını, THM'leri ve diğer potansiyel kirleticileri ortadan kaldırabiliyor.
Bu ev filtrasyon sistemlerine harcayacak parası olmayan tüketiciler ise farklı bir yöntem deneyebilir: Musluk suyundaki klor ve benzeri bileşikler, su bir kapta 24 saat boyunca bekletildiğinde kaybolma eğilimindedir. Kabın ağzı açık bırakılır ve buzdolabına konulur. Bu yöntem evlerinde bitki yetiştirmek isteyenler arasında iyi biliniyor.