Yazının bu bölümünde ilk olarak Kral Charles'ın yönetimini anlatıyoruz. Ardından Charles'ın idam gününü nasıl geçirdiğini ve infaz anını yazının ilerleyen paragraflarında bulacaksınız. Şimdi I. Charles'ı ölüme götüren süreçlerden bahsederek, Oliver Cromwell dönemine geçişten bahsedebiliriz. Her iki dönemde kendi içlerinde ciddi problemler getirmişti. Özellikle Cromwell'in merhametsizliği bugün hala İngilizler arasında konuşulmaktadır.
I. Charles Neden Parlamento ile Çatıştı?
Büyük Britanya ve İrlanda hükümdarı olarak taç giyen I. Charles, kral olmak için doğmamıştı. İskoçya Kralı VI. James ile Danimarka Prensesi Anne'in hayatta kalan ikinci oğullarıydı. 1603 yılında babası İngiltere kralı olduğunda Galler Prensi ilan edilen abisi Henry'nin gölgesinde büyümüştü. Ne var ki veliaht Henry 1612 yılında 18 yaşındayken ölünce, Charles İngiltere tahtının varisi oldu.
Geleceğin kralı ürkek, çekingen ve ketum bir insan olarak büyüdü. Kolay arkadaş edinemiyordu, kısa boyluydu, bedenen kırılgandı. İskoçyalı aksanında da fark edildiği üzere hafif kekeliyordu ve hayatı boyunca kekeleyecekti. Genç Prens, özgüven eksikliğini kibirli ve mesafeli bir duruşla örtmeye çalışıyordu, fakat yazık ki bu özellikleri gelecekte toplanacak parlamentolarla iyi ilişkiler kurmasını sağlayacak cinsten değildi.
İngiltere Kralı I. James Mart 1625 tarihinde öldü ve 24 yaşında bekar bir erkek olan Charles tahta çıktı. Babasından, İngiltere kralının ülkesini Tanrı'nın verdiği haklara dayanarak yönettiğine olan inancı devralmıştı. ve bu bakış açısı, hükümdarlığının ilk dönemlerinden itibaren Parlamento'yla anlaşmazlık nedeni oldu. 1625 yılında toplanan ilk parlamento I. James'in yakın adamı olan ve Charles'ın Henriette Marie'yle evliliğini ayarlayan Buckingham Dükü'nün Genç Kral üzerindeki etkisinde hiç hoşnut olmadığını ifade etti.
Kısa Parlamento ve Uzun Parlamento
Parlamento ikinci defa 1626 yılında toplandığında Kral'a karşı daha düşmanca bir tavır aldı. Avam Kamarası Buckingham'ı vatana ihanet etmekle suçlamak istedi ve Kral bunu önlemek için dört ay sonra Parlamento'yu feshetti.
1628 yılında toplanan üçüncü Parlamento Buckingham Dükü'nü görevden uzaklaştırmak istedi. Fakat Charles yine boyun eğmedi. Ocak 1629 tarihinde toplanan dördüncü Parlamento onu Katolikliği himaye ettiği için ve nefret edilen "gemi parası" (kraliyet donanması için zorla toplanan vergi) nedeniyle eleştirdi. Charles Parlamento'yu feshetti ve sonraki 11 yıl boyunca ülkeyi hükümet olmadan yönetti. Bu dönemde İspanya ve Fransa'yla barış yaptı, vergileri azalttı.
I. Charles 1639 yılında, İngiliz Kilisesi'nin dini ritüellerinin kendilerine dayatılması çabasını protesto etmek için İngiltere'yi işgal eden İskoçlara karşı savaştı, anlaşmazlık devam ettiğinden ertesi yıl Parlamento'yu iki kez emirle göreve davet etti. İlk parlamento olan "Kısa Parlamento" Kral'ın işine gelmedi ve bir ay sonra feshedildi. 1640 yılında toplanan "Uzun Parlamento" da krala yardımcı olamadı, ayrıca kendi onayı olmaksızın feshedilemeyeceği konusunda da direndi.
İç Savaş Nasıl Başladı?
İngiltere'de iç savaşı tetikleyen olay, I. Charles'ın kibirli ve despotça tutumuna muhalefet eden John Pym ve Uzun Parlamento'nun diğer dört üyesini tutuklamak üzere 2 Ocak 1642 günü yanında bir grup askerle Avam Kamarası'na gelmesiydi. Önceden uyarılmış olan bu kişiler saklandılar ve Charles bunu, "Görüyorum ki bütün kuşlar uçmuş bile" diye yorumladı. Charles'ın eylemi Avam Kamarası ile Lordlar Kamarası'nı ona karşı birleştirdi ve ordu Kral'ı devirmekle görevlendirildi. Charles yedi ay sonra birliklerini kral yanlısı bir kale olan Nottingham'da topladı. Ata binme konusundaki yeteneklerinden dolayı Cavaliers (Şövalyeler) olarak bilinen kralcılar ile saç tıraşları nedeniyle Roundheads (Yuvarlak Kafalılar) diye anılan Parlamento askerleri karşı karşıya geldiler. Kralcılar desteğin çoğunu ülkenin kuzey ve batısından alırken, Parlamento yanlılarının gücü çoğunlukla güney ve doğudan, özellikle de Charles'ın ele geçirmek istediği Londra'dan geliyordu.
Başlangıçta Parlamento Ordusu kötü örgütlenmişti ve disiplinden yoksundu. Şubat 1645 tarihinde Parlamento 22000 askerden oluşan, tüfek ve kılıçlarla donatılmış Yeni Ordu (New Model Army)'yu kurdu. Sir Thomas Fairfax'ın eğittiği ve yönettiği bu birlikler çok bir etkili bir savaş gücü oluşturmaktaydı. Yeni Ordu, liderlerinin lakabını taşıyan mükemmel bir süvari birliği olan Cromwell'in Ironside'larıyla birikte Kral'ın çöküşünü hazırlayacaktı.
I. Charles'ın İdamının Sonucu
I. Charles'ın idamı İngiltere'de yaklaşık yarım yüzyıllık mutlak monarşiye son verdi. Parlamento ülkeyi bir cumhuriyet veya milletler topluluğu olarak ilan etti ve Oliver Cromwell yönetimine geçen Devlet Konseyi'nin ilk başkanı oldu. Cromwell önce İrlanda'da Kral'ın Katolik destekçilerine karşı merhametsiz bir savaş başlattı. Mayıs 1650 tarihinde, İskoçya'ya giderek kendini II. Charles adıyla kral ilan etmiş olan I. Charles'ın oğlunun üstüne yürüdü. Eylül ayında İskoçları Dunbar'da mağlup etti, sonraki yıl Worcester Çarpışması'nda Charles ve ordusunu yendi. Bunun üzerine Charles Fransa'ya kaçtı ve iç savaş sona erdi.
Sonraki üç yıl boyunca Cromwell ordu ve politikacılar arasında iyi ilişkilerin sürdürülmesi için çaba gösterdi. Uzun Parlamento, içinde barınan 121 kralcı üyesinden arındırıldığı 1648 yılından beri Artık Parlamento olarak anılmaktaydı. Cromwell 1653 yılına yozlaşmış olduğunu düşündüğü bu Parlamento'yu feshederek İngiltere'nin, İskoçya'nın ve İrlanda'nın Lord Protector'ı (Kral Vekili) oldu. Hiyerarşik yapılanmasını yanlış bulduğu İngiltere piskoposluğunu lağvetmek suretiyle, huzursuzluk ve kargaşaya neden olmadıkları sürece halkın kendi dini inançlarını yaşamasına olanak tanıdı.
Fakat parlamentonun Noel kutlamasıyla ilgili yasağına onay verdi. Bunun bir Katolik kutlaması olduğunun düşüncesiydi. Cromwell'in halkın inanışları; ayinler, inanışlar ve eğlencelerle ilgili antipatisi müziğe kadar uzanmıyordu, çünkü onun en sevdiği eğlencelerden biriydi. Pipo ve bira içiyordu, basit İngiliz yemekleri yemeyi seviyordu. 1655 yılında İngiltere'yi 12 askeri bölgeye ayırdı ve başlıca generalleri ile merhametsiz atlı milislerini bu bölgeleri yönetmekle görevlendirdi.
Bu uygulama halk arasında öyle bir tepkiye yol açtı ki, bu uygulamadan vazgeçmek zorunda kaldı. 1657'de Parlamento'nun onu kral ilan etme önerisini geri çevirdi, fakat mutlak hükümdarlığını sürdürdü. 1658 yılında 59 yaşındayken Londra'da öldü. Lord Protector olarak yerine geçen oğlu Richard'ın orduyu ve Parlamento'yu kontrol edemediği görüldü. Ertesi yıl Richard çekilmeye zorlandı ve II. Charles'ın tekrar kral ilan edilmesinin yolu açıldı.
Kralcılar Parlamento Ordusu'na Karşı
İç savaşın ilk çatışmalarında ön planda olan unsur Kral'a bağlı kuvvetlerin yetenek ve becerileriydi. Fakat Yeni Örnek Ordu'nun kurulmasından sonra rüzgarlar Cromwell ve kendilerini adamış olan süvarilerinin lehine döndü.
Edgehill, Warks 23 Ekim 1642
Charles komutasındaki kralcılar ile Essex Kontu'nun yönetimindeki Parlamento yanlıları arasındaki ilk büyük karşılaşmada iki taraf da zafer kazandığını iddia etti.
Marston Moor, Yorks 2 Temmuz 1644
Fairfax ve Cromwell'in ordusu, kralın yeğeni Rupert komutasındaki kraliyet güçlerini İngiltere topraklarında gerçekleşen en büyük çatışmada eziyor.
Lostwithiel, 2 Eylül 1644
Charles ordusunu Cornwall'da Essex Kontu idaresindeki Parlamento Ordusu'nun üzerine sürüyor ve Londra'ya ilerlemeyi planlıyor.
Newbury, Berks 27 Ekim 1644
Charles konutasındaki küçük bir birliği ele geçiremeyen Parlamento Ordusu, başarısızlığı nedeniyle Yeni Örnek Ordu biçiminde yeniden yapılandırılıyor.
Naseby, Northants 14 Haziran 1645
Fairfax ve Cromwell komutasındaki Yeni Örnek Ordu Charles ve Rupert komutasındaki kralcı güçleri yeniyor ve iç savaşın ilk dönemini sonlandırıyor.
Preston, Lancs 17 Ağustos 1648
Hamilton Dükü'nün idaresindeki İskoç ordusu Charles'ı desteklemek üzere İngiltere'y işgal ediyor. Cromwell'in kazandığı kesin zafer savaşı erdiriyor ve Kral'ın akıbetini belirliyor.
I. Charles'ın İdam Süreci
İngiltere Kralı I. Charles, idam emrinin infaz edileceği günün şafağında St. James Sarayı'ndaki odasında uyandı. Perdeleri açtı ve yatağının yanındaki bir şiltede uyumakta olan hizmetkarı Thomas Herbert'i uyandırdı. "Kalkmak istiyorum" dedi. "Bugün yapılacak önemli bir işim var." Kral yıkandı ve Herbert'le sohbet ederken özenle giyindi. "Bu benim ikinci evlilik günüm" dedi. "Bugün olabildiği kadar şık görünmeliyim, çünkü gece yarısından önce sevgili İsa'ya kavuşacağımı umuyorum."
Yıllar boyunca parlamentonun otoritesine ısrarla karşı geldikten, tebaasına ağır vergiler yükledikten, Katoliklerle işbirliği yaptıktan ve bütün bunların sonucu yaşanan korkunç bir iç savaşa neden olduktan sonra Kral I. Charles, Parlamento'daki düşmanları tarafından toplanan bir mahkemede yargılandı ve "vatana ihanet"ten suçlu bulundu. Cezası 30 Ocak 1649 günü saat 10:00'dan hemen infaz edilmek şartıyla idam edilmesine karar verildi.
Dışarıda hava serindi ve Kral üst üste iki gömlek giymişti. Dediğine göre böylece soğuktan titremeyecek ve korkudan titrediği düşünülmeyecekti. Saat 10:00'dan hemen önce görevli subaylardan Albay Francis Hacker St. James Sarayı'na geldi ve Charles'a, Whitehall'daki ziyafet salonlarına gitme zamanının geldiğini haber verdi. Oradaki kuzey duvarının önüne siyah kumaşla örtülmüş bir idam sehpası yerleştirilmişti. O sırada 49 yaşında olan Kral, Whitehall'a doğru yola çıktığında St. James parkının zemini don nedeniyle buzlanmıştı.
Kendisine, hizmetindeki bir subay olan Albay Matthew Tomlinson ve Londra piskoposu William Juxon eşlik ediyordu. Thomas Herbert en arkadan yürürken, bu küçük grubu mızraklı baltalarla silahlanmış askerler koruyordu. Kortej sadece ve bu kış sabahında kasvetli parkın içinde yol alırken trampetler çalıyor ve bayraklar dalgalanıyordu.
İdam Çağrısı
Kısa süre sonra Kral parktan Whitehall Sarayı'nın binalarına geçen ahşap merdiveni tırmanıyordu. Çok iyi tanıdığı koridorlardan geçerek birinci kattaki birkaç odalı özel dairelerden birine girdi ve kendisini idam sehpasına davet edecek olan çağrıyı beklemeye başladı. Ne var ki çağrı gelmiyordu. Cellat Richard Brandon Charles'ın boynunu vurmayacağını söylemişti: Kralı öldürdüğü takdirde fanatik kral yanlılarınca katledilmekten korkuyordu. Brandon'ın her zamanki yardımcısı da bulunamadı.
Sonunda, kimliklerinin saptanamaması için yalnızca takma sakal ve peruk kullanmalarına izin verilmesi durumunda bu görevi üstlenmeyi kabul eden herhangi iki adam bulundu. Öğlen saatlerinin gelip geçmiş olmasına rağmen hala infazın gerçekleşeceğine dair bir belirti yoktu. Öğleden sonra saat 14'ten kısa bir süre önce Albay Hacker beklenen işareti verdi: Gitme zamanı gelmişti. Hacker yolu gösterirken Kral omuz omuza duran silahlı askerlerin arasından hızla yürüyerek Büyük Ziyafet Salonu'ndan geçti.
Charles maskeli baloların yapıldığı salonu son kez göründüğünden beri bina önce parlamento, sonra da ordu tarafından devralınmıştı; bakımsız durumdaydı ve her yeri toz toprak içindeydi. Rubens'in süslemiş olduğu tavan hala sağlamdı, fakat Whitehall'a nazır pencerelere çoktan kapatılmıştı.
Kral I. Charles'ın Son İsteği
I. Charles bu acılı vesile için açılmış diğer bir pencereden çıkarak idam sehpasına yürüdü. Siyah kumaşla örtülmüş parmaklıklar onu aşağıda toplanmış olan kalabalıktan gizliyordu. Fakat yakındaki binaların damlarından izleyenler Kral'ın orada olduğunu bağırarak haber verdiler. İnfaz kütüğü diz hizasındaydı. I. Charles bu kadar eğilmek zorunda kalmamak için daha yüksek bir kütük bulunup bulunamayacağını sordu. Cevap "hayır"dı.
Bunun üzerine Kral, yanında bulunanlara ölümle yüz yüze gelmesine neden olan olaylarla ilgili duygulu bir konuşma yaptı. Kral'ın konuşmasının sonuna doğru subaylardan biri kazara celladın baltasına dokundu. "Baltayı incitme" diye haykırdı I. Charles, "bu beni incitebilir!"
Hemen sonra cellada dönerek "Kısa bir dua edeceğim ve sonra ellerimi uzatacağım" dedi. Bu, baltanın kullanılması için işaret olacaktı. Sonra piskopos Juxon'dan beyaz saten gece başlığını alarak başına yerleştirdi ve piskopostan omuzlarına kadar uzanan saçlarını toplamasına yardım etmesini istedi.
Ölümden korkmuyorum. Ölüm benim için korkunç değil. Ulu Tanrı sayesinde, hazırım.
I. Charles
"Emredersiniz Majesteleri'"
Kral Şövalyelik Nişanı'nı Juxon'a uzattı ve bir tek kelime söyledi: "Anımsa." Sonra yere yattı, başını kütüğe koydu, cellat başlığından taşan saçlarının baltayı engellemesini önlemek için eğildiğinde kaşlarını çattı. Tekrar "İşareti bekle" diye emretti. Cellat "Emredersiniz Majesteleri" diye yanıtladı.
Birkaç saniye sonra I. Charles ellerini uzattı, balta yükseldi ve indi. Kralın başı tek bir darbeyle düşmüştü, cellat herkesin görmesi için kesik başı muzaffer bir şekilde yukarı kaldırdı. Kalabalıktan muazzam bir inleme yükseldi. Hatıra avcıları askerlerin oluşturduğu safların arasından sıyrılarak idam sehpasına ulaştı ve aşağıya doğru akmış olan kanı ellerindeki mendillerle sildiler.
Ertesi gün Kral'ın başı yerine dikilmiş ve mumyalanmış bedeni kurşunla kaplanmış bir tabuta yerleştirilmişti. Bir hafta sonra I. Charles merasim yapılmadan Windsor Kalesi'nde gömüldü. Sonunda huzura kavuşmuştu.
I. Charles Hakkında Sık Sorulanlar
I. Charles kimdi ve İngiltere'yi ne zaman yönetti?
I. Charles 1625'ten 1649'a kadar İngiltere, İskoçya ve İrlanda'nın kralıydı.
İngiliz İç Savaşı neydi ve I. Charles bu savaşta nasıl bir rol oynadı?
İngiliz İç Savaşı, I. Charles'ın kralcı destekçileri ile parlamento güçleri arasındaki bir çatışmaydı. I. Charles'ın politikaları ve Parlamento ile olan anlaşmazlıkları savaşa yol açmıştır.
Kralların Tanrısal Hakkı kavramı nedir ve I. Charles ile nasıl bir ilişkisi vardı?
Kralların Tanrısal Hakkı, hükümdarların yetkilerini Tanrı'dan aldıkları inancıdır. I. Charles'ın bu doktrine güçlü bir şekilde inanması, Parlamento ile çatışmalarına ve gücünün sınırlandırılmasına karşı direnmesine katkıda bulunmuştur.
I. Charles için İngiliz İç Savaşı'nın sonucu ne oldu?
I. Charles yakalandı, yargılandı ve nihayetinde 1649 yılında idam edilerek kendi halkı tarafından idam edilen tek İngiliz hükümdarı oldu.
Cavaliers kimdir ve neden I. Charles ile ilişkilendirilmişlerdir?
Cavaliers, İngiliz İç Savaşı sırasında I. Charles'ın yanında savaşan kraliyet yanlılarıydı. Krala olan sadakatleri ve Parlamento'ya olan muhalefetleriyle bilinirlerdi.
I. Charles'ın hükümdarlığı sırasında Parlamento nasıl bir rol oynadı?
Parlamento bir yasama organı ve kralın gücünü kontrol eden bir organ olarak görev yaptı. I. Charles'ın hükümdarlığı sırasında, vergilendirme, din ve kraliyet otoritesinin kapsamı gibi konularda Parlamento ile arasında önemli çatışmalar yaşandı.
Restorasyon neydi ve I. Charles ile nasıl bir ilişkisi vardı?
Restorasyon, İngiliz tarihinde, İngiliz İç Savaşı'nın sona ermesinin ve Oliver Cromwell'in yönetiminin ardından monarşinin yeniden tesis edildiği dönemi ifade eder. I. Charles'ın oğlu olan II. Charles 1660 yılında yeniden tahta geçmiştir.
I. Charles'ın İngiliz tarihindeki mirası nedir?
I. Charles'ın hükümdarlığı Parlamento ile olan çatışmaları, İngiliz İç Savaşı ve sonunda idam edilmesiyle anılmaktadır. Genellikle mutlak monarşi ve parlamenter yönetim arasındaki mücadelenin bir sembolü olarak hatırlanır ve kaderi İngiltere'de anayasal monarşinin gelişimi üzerinde kalıcı bir etkiye sahip olmuştur.
İngiliz İç Savaşı'nın sonucu ve İngiltere üzerindeki etkisi ne oldu?
İngiliz İç Savaşı'nın sonucu Parlamenterlerin zaferi, I. Charles'ın idamı ve Oliver Cromwell yönetiminde İngiltere Milletler Topluluğu'nun kurulması oldu. Savaşın İngiltere üzerinde derin bir etkisi olmuş, siyasi, dini ve sosyal değişimlere yol açmış ve iktidarın monarşiden Parlamento'ya kaymasına neden olmuştur.
Uzun Parlamento neydi ve İngiliz İç Savaşı'nda nasıl bir rol oynadı?
Uzun Parlamento, 1640'tan 1660'a kadar çeşitli aralar ve reformlarla devam eden bir Parlamento oturumuydu. I. Charles'ın otoritesine meydan okunmasında, reformların başlatılmasında ve nihayetinde İngiliz İç Savaşı'nın patlak vermesinde önemli bir rol oynamıştır.
Oliver Cromwell'in İngiliz İç Savaşı'ndaki rolü neydi?
Oliver Cromwell önde gelen bir Parlamenter lider ve askeri stratejistti. Parlamenterlerin zaferinde, özellikle de savaşın ilerleyen aşamalarında çok önemli bir rol oynamıştır. I. Charles'ın idamından sonra Cromwell, İngiltere Milletler Topluluğu'nun lideri oldu.
İngiliz İç Savaşı I. Charles için nasıl sona erdi?
İngiliz İç Savaşı Kraliyetçilerin yenilgisi ve I. Charles'ın yakalanmasıyla sona erdi. 1649 yılında Parlamento tarafından yargılandı, vatana ihanetten suçlu bulundu ve idam edildi.
Parlamenterler kimlerdi ve İngiliz İç Savaşı'ndaki amaçları neydi?
Parlamenterler Parlamento'nun destekçileriydi ve I. Charles'ın mutlak yönetimine karşı çıkıyorlardı. Kralın gücünü sınırlamaya, Parlamento'nun etkisini artırmaya ve daha fazla dini özgürlüğü teşvik etmeye çalışıyorlardı.
İngiliz İç Savaşı'nın en önemli muharebeleri hangileriydi?
En önemli muharebelerden biri, Oliver Cromwell liderliğindeki Parlamenterler için kesin bir zafer olan 1645'teki Naseby Muharebesi'ydi. Bu muharebe savaşta bir dönüm noktası olmuş ve Kralcıların davasını zayıflatmıştır.
İngiliz İç Savaşı'nın ana nedenleri nelerdi?
İngiliz İç Savaşı'nın ana nedenleri I. Charles ile Parlamento arasında vergilendirme, din ve kraliyet otoritesinin kapsamı gibi konularda yaşanan çatışmalardı. Savaş aynı zamanda ülke içindeki sosyal, ekonomik ve dini bölünmelerden de beslenmiştir.
Kralcılar kimlerdi ve İngiliz İç Savaşı'nda nasıl bir rol oynadılar?
Kraliyet yanlıları I. Charles'ın ve monarşinin destekçileriydi. Kralın gücünü sınırlamaya çalışan Parlamenterlere karşı savaştılar. Cavaliers olarak da bilinen Kraliyetçiler, krala olan sadakatleri ve geleneksel hiyerarşik değerlere bağlılıklarıyla bilinirlerdi.
İngiliz İç Savaşı'nda yapılan ilk büyük muharebe hangisidir?
İngiliz İç Savaşlarının İngiliz topraklarında yapılan ilk büyük muharebesi, Ekim 1642'de meydana gelen Edgehill Muharebesidir. Essex'in 3. kontu Robert Devereux komutasındaki İngiliz Parlamentosuna bağlı güçler, I. Charles'ın Londra'ya yürüyüşünü geciktirdi.