Vladimir Putin'in Hikayesi: KGB Ajanlığından Rusya Devlet Başkanlığına

Bazıları onun dünyanın en zengin adamı olduğunu söylese de, Vladimir Putin'in net mal varlığı bilinmemektedir.

Yazar Burcu Kara
vladimir putin

Şu anda Rusya Devlet Başkanı olarak görev yapan Vladimir Putin bir Rus politikacı ve eski KGB istihbarat ajanıdır. Mayıs 2018'de dördüncü başkanlık dönemine seçilen Vladimir Putin, Rusya Federasyonu'nu 1999'dan bu yana başbakan, başkan vekili veya başkan olarak yönetti. Dünyanın en güçlü devlet kurumlarından birini yönetmesiyle ABD Başkanı'na denk görülen Putin, Rusya'nın dünyadaki nüfuzunu ve siyasi politikasını agresif bir şekilde kullandı.

  • Tam ismi: Vladimir Vladimirovich Putin
  • Doğum: 7 Ekim 1952, Leningrad, Sovyetler Birliği (şimdi Saint Petersburg, Rusya)
  • Ebeveynlerin isimleri: Maria Ivanovna Shelomova ve Vladimir Spiridonovich Putin
  • Eşi: Lyudmila Putina (1983'te evlendi, 2014'te boşandı)
  • Çocukları: İki kız; Mariya Putina ve Yekaterina Putina
  • Eğitim: Leningrad Devlet Üniversitesi
  • Tanınır: 1999-2000 Rusya Başbakanı ve Rusya Başkan Vekili, 2008-2008 ve 2012-günümüz Rusya Devlet Başkanı; 2008-2012 Rusya Başbakanı.

Putin'in çocukluğu ve eğitimi

Vladimir Vladimirovich Putin, 7 Ekim 1952'de Leningrad, Sovyetler Birliği'nde (şimdi Saint Petersburg, Rusya) doğdu. Annesi Maria Ivanovna Shelomova bir fabrika işçisiydi ve babası Vladimir Spiridonovich Putin, 2. Dünya Savaşı sırasında Sovyet Donanması denizaltı filosunda görev yapmış ve 1950'lerde bir otomobil fabrikasında ustabaşı olarak çalışmıştı. Resmi devlet biyografisinde Putin, "Sıradan bir aileden geliyorum ve uzun bir süre, neredeyse tüm hayatım boyunca böyle yaşadım. Ortalama, normal bir insan olarak yaşadım ve her zaman bu bağlantıyı sürdürdüm." der.

İlkokul ve liseye giderken Putin, filmlerde gördüğü Sovyet istihbarat ajanlarına imrenerek judo dersi aldı. Bugün judo'da siyah kuşağı var ve buna benzer bir Rus dövüş sanatı olan sambo'da ulusal ustalığa sahip. Ayrıca Saint Petersburg Lisesi'nde Almanca eğitimi aldı ve bugün dili akıcı bir şekilde konuşuyor.

Putin ve ailesi 1985'te Almanya'ya gitmeden hemen önce.

Vladimir Putin 1975'te Leningrad Devlet Üniversitesi'nden hukuk diploması aldı ve burada Anatoly Sobchak tarafından eğitim gördü ve onunla arkadaş oldu. Sobchak, daha sonra Glasnost (Açıklık) ve Perestroika (Yeniden Yapılanma) reformları döneminde bir siyasi lider olacaktı. Bir üniversite öğrencisi olarak Vladimir Putin'in Sovyetler Birliği Komünist Partisine katılması zorunluydu, ancak Aralık 1991'de üyelikten çekildi. Daha sonra komünizmi "medeniyetin ana akımından uzakta kör bir sokak" olarak tanımlayacaktı.

Başlangıçta hukuk alanında bir kariyer düşündükten sonra, Putin 1975 yılında KGB'ye (Devlet Güvenlik Komitesi) dahil edildi. 15 yıl boyunca yabancı karşı istihbarat ajanı olarak görev yaptı ve görevin son altı yılını Doğu Almanya'nın Dresden şehrinde geçirdi. 1991 yılında teğmen albay rütbesi ile KGB'den ayrıldıktan sonra Rusya'ya döndü ve Leningrad Devlet Üniversitesi'nin dış işlerinden sorumlu oldu. Putin, Saint Petersburg'un serbest seçimle seçilen ilk belediye başkanı olan eski öğretmeni Anatoly Sobchak'ın danışmanı oldu. Etkili bir politikacı olarak ün kazanan Putin, hızlı bir şekilde 1994'te Saint Petersburg'un ilk belediye başkan yardımcılığına yükseldi.

1999, başbakan

1996 yılında Moskova'ya taşındıktan sonra Putin, Rusya'nın ilk başkanı Boris Yeltsin'in idari personeli arasına katıldı. Vladimir Putin'i yükselen bir yıldız olarak gören Yeltsin, kendisini Federal Güvenlik Servisi (FSB) — KGB'nin komünizm sonrası versiyonu — ve Güvenlik Konseyi'nin sekreteri olarak atadı. 9 Ağustos 1999'da Yeltsin, Putin'i başbakan vekili olarak atadı. 16 Ağustos'ta Rusya Federasyonu'nun yasama organı olan Devlet Duması, Putin'in başbakanlığa atanmasını onaylama yönünde oy kullandı. Yeltsin'in kendisini göreve aldığı ilk gün Putin, 2000 ulusal seçimlerinde başkan olma niyetini açıkladı.

O zamanlar büyük ölçüde tanınmıyorken, başbakan Putin'in halk arasındaki popülaritesi Rusya bölgesi Çeçenistan'da yaşanan İkinci Çeçen Savaşı'nı çözen askeri operasyonu düzenlemesiyle yükseldi. Rus birlikleri ile resmen tanınmayan Çeçen İçkerya Cumhuriyeti'nin ayrılıkçı isyancıları arasındaki silahlı çatışma Ağustos 1999–Nisan 2009 arasında devam etti.

1999-2000, başkan vekili

Boris Yeltsin, rüşvet ve yolsuzluk şüphesi nedeniyle 31 Aralık 1999'da beklenmedik bir şekilde istifa ettiğinde, Rusya Anayasası Putin'i Rusya Federasyonu Başkan vekili yaptı. Putin aynı günün ilerleyen saatlerinde, Yeltsin ve akrabalarını işledikleri suçlardan yargılanmaktan koruyan bir başkanlık kararı çıkardı.

Bir sonraki Rusya başkanlık seçimlerinin Haziran 2000'de yapılması planlanırken, Yeltsin'in istifası seçimlerin üç ay içinde 26 Mart 2000'de yapılmasını gerekli kıldı.

Putin başta rakiplerinin çok gerisindeydi ancak sahip olduğu kanun ve düzen platformu ve başkan vekili olarak İkinci Çeçen Savaşı'nı kararlı şekilde ele alması popülaritesini rakiplerinin önüne geçirdi.

26 Mart 2000'de Putin yüzde 53 oy alarak üç dönemlik Rusya Federasyonu Başkanı görevinin ilkine başladı.

putin rusya başkanı olarak yemin ederken
Görevden ayrılan eski Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin, Putin'in yeni Başkan olarak yemin ettiği Kremlin açılış töreninde.

2000-2004, ilk başkanlık dönemi

7 Mayıs 2000'de göreve başlamasından kısa bir süre sonra Putin, Kursk denizaltı felaketine hatalı tepki vermesi nedeniyle popülaritesine yönelik ilk zorlukla karşılaştı. İki hafta boyunca tatilden dönmeyi ve kaza alanını ziyaret etmeyi reddetmesi nedeniyle geniş bir şekilde eleştirildi. Larry King Live televizyon programında Kursk'a ne olduğu sorulduğunda, Putin'in iki kelimelik cevabı olan "O battı", trajedi karşısında alaylı bir tutum olarak görülerek geniş şekilde eleştirildi.

23 Ekim 2002, Çeçenistan İslamcı ayrılıkçı hareketine bağlı olduğunu iddia eden 50 kadar silahlı Çeçen, Moskova'daki Dubrovka Tiyatrosu'nda 850 kişiyi rehin aldı. Özel kuvvetlerin krizi sona erdiren tartışmalı gaz saldırısında yaklaşık 170 kişi öldü. Basın Putin'in saldırıya karşı sert tepkisinin popülaritesine zarar vereceğini öne sürerken, anketler Rusların yüzde 85'inden fazlasının Putin'in eylemlerini onayladığını gösterdi.

Dubrovka Tiyatrosu saldırısından bir haftadan kısa bir süre sonra Putin, Çeçen ayrılıkçıları daha da sert eleştirdi ve daha önce ilan edilen 80.000 Rus askerin Çeçenistan'dan çekilmesi kararını iptal etti. Gelecekteki terör saldırılarına karşı "yeterli tedbirleri almayı" da vaat etti. Kasım ayında Putin, Savunma Bakanı Sergei Ivanov'a Çeçenistan Cumhuriyeti'ndeki Çeçen ayrılıkçılara karşı kapsamlı saldırılar düzenleme emri verdi.

Putin'in sert askeri politikaları en azından Çeçenistan'daki durumu dengelemeyi başardı. 2003 yılında Çeçen halkı, Çeçenistan Cumhuriyeti'nin siyasi özerkliğini koruduğunu ve Rusya'nın bir parçası olarak kaldığını onaylayan yeni bir anayasayı kabul etmek için oy kullandı. Putin'in eylemleri asi Çeçen hareketini büyük ölçüde azaltmış olsa da, İkinci Çeçen Savaşı'nı sona erdiremediler ve kuzey Kafkasya bölgesinde ara sıra isyancı saldırılar görülmeye devam etti.

Putin ilk başkanlık döneminin büyük bölümünde Rus ekonomisini geliştirmeye odaklandı. Sovyetler Birliği'nin 1990'ların başlarında dağılmasından bu yana ülkenin servetini kontrol eden Rus iş oligarklarıyla büyük pazarlıklar müzakere etti. Pazarlık kapsamında oligarklar, Putin'in hükümetini desteklemek ve onunla işbirliği yapmak karşılığında güçlerinin çoğunu elinde tutacaklardı.

O zamanki finansal gözlemcilere göre Putin, oligarklara Kremlin kurallarına göre oynarlarsa zenginleşeceklerini açıkça belirtmişti. Öyle ki, Radio Free Europe 2005 yılında Putin'in iktidarda olduğu süre boyunca Rus iş kralı sayısının büyük ölçüde arttığını ve bunun genellikle onunla kurulan kişisel ilişkiler yoluyla olduğunu bildirmişti.

Putin'in oligarklarla yaptığı büyük pazarlığın, Rus ekonomisini iyileştirip iyileştirmediği belirsizliğini koruyor. Ancak İngiliz gazeteci ve uluslararası ilişkiler uzmanı Jonathan Steele, Putin'in 2008'deki ikinci döneminin sonunda ekonominin istikrar kazandığını ve ülkenin genel yaşam standardının Rus halkının farkı görebileceği kadar iyileştiğini belirtti.

2004-2008, ikinci başkanlık dönemi

14 Mart 2004'te Putin yeniden başkanlığa seçildi ve bu kez oyların yüzde 71'ini kazandı.

Başkan olarak ikinci döneminde Putin, "Yirminci yüzyılın en büyük jeopolitik felaketi" olarak adlandırdığı Sovyetler Birliği'nin çöküşü ve dağılması sırasında Rus halkının maruz kaldığı sosyal ve ekonomik zararı gidermeye odaklandı. 2005 yılında Rusya'da sağlık, eğitim, barınma ve tarımı geliştirmek için tasarlanmış Ulusal Öncelikli Projeler'i başlattı.

7 Ekim 2006'da — Putin'in doğum günü — Putin'i sık sık eleştiren, Rus Ordusu'ndaki yolsuzluğu ve Çeçenya çatışmasındaki uygunsuz davranış vakalarını ortaya çıkaran bir gazeteci ve insan hakları aktivisti olan Anna Politkovskaya, apartmanının lobisine girerken vurularak öldürüldü. Politkovskaya'nın katili hiçbir zaman bulunmasa da, onun ölümü Putin'in yeni bağımsız Rus medyasını koruma vaadinin siyasi söylemden başka bir şey olmadığı eleştirisini getirdi. Putin, Politkovskaya'nın ölümünün, kendisine yazdığı şeylerden daha fazla sorun yarattığını söyledi.

2007 yılında, eski dünya satranç şampiyonu Garry Kasparov liderliğinde Putin'e karşı çıkan bir grup olan Diğer Rusya Partisi, Putin politikalarını ve uygulamalarını protesto etmek için bir dizi "Muhalifler Yürüyüşü" düzenledi. Birkaç şehirde yapılan yürüyüşler, polis barikatını geçmeye çalışan 150 kadar protestocunun tutuklanmasıyla sonuçlandı.

Kongre seçimine benzer olan, Aralık 2007 seçimlerinde Putin'in Birleşik Rusya partisi Devlet Duması'nın kontrolünü kolayca kazandı ve bu da Rus halkının kendisine ve politikalarına desteğini gösterdi.

Ancak seçimin demokratik meşruiyeti sorgulandı. Oy kullanma yerlerine yerleştirilen yaklaşık 400 yabancı seçim gözlemcisi, seçim sürecinin hileli olmadığını belirtirken, Rus medyası açıkça Birleşik Rusya adaylarını desteklemişti. Hem Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı hem de Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi seçimlerin haksız olduğu sonucuna vardı ve Kremlin'i iddia edilen ihlalleri soruşturmaya çağırdı. Kremlin tarafından atanan bir seçim komisyonu, sadece seçimlerin adil olduğunu değil, aynı zamanda Rus siyasi sisteminin "istikrarını"da kanıtladığı sonucuna vardı.

2008-2012, ikinci başbakanlık

Rus Anayasası'nın üst üste üçüncü başkanlık dönemini yasaklaması nedeniyle Başbakan Yardımcısı Dmitry Medvedev başkan seçildi. Ancak, Medvedev'in göreve başlamasının ertesi günü 8 Mayıs 2008'de Putin Rusya Başbakanı olarak atandı. Rusya hükümet sistemi altında, başkan ve başbakan sırasıyla devlet başkanı ve hükümet başkanı sorumluluklarını paylaşır. Böylece başbakan olarak Putin ülkenin siyasi sistemi üzerindeki hakimiyetini korumuş oldu.

Eylül 2011'de Medvedev, Moskova'daki Birleşik Rusya Kongresi'ne Putin'in 2012'de yeniden başkanlığa aday olması gerektiğini önerdi.

2012-2018, üçüncü başkanlık dönemi

4 Mart 2012'de Vladimir Putin yüzde 64 oyla başkanlığı üçüncü kez kazandı. Halk protestoları ve seçim hilesi suçlamaları arasında gerçekleşen oylamanın ardından 7 Mayıs 2012'de göreve başlayan Putin, eski başkan Medvedev'i başbakan olarak atadı. Seçim sürecine karşı yapılan protestolarda protestocuları sık sık hapsettiren Putin bunun sonrasında Rusya'nın iç ve dış politikasında geniş kapsamlı (ve tartışmalı) değişiklikler yapmaya başladı.

Aralık 2012'de Putin, Rus çocukların ABD vatandaşları tarafından evlat edinilmesini yasaklayan bir yasa imzaladı. Rus yetimlerin Rus vatandaşları tarafından evlat edinilmelerini kolaylaştırmak amacıyla sunulan yasa, özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nde evlat edinilmenin son aşamalarındaki 50 kadar Rus çocuğun yasal çıkmaza girmesine neden olarak uluslararası eleştiri topladı.

Vladimir Putin ertesi yıl, anlaşmalı taraf olarak Ulusal Güvenlik Ajansı'ndan topladığı gizli bilgileri WikiLeaks web sitesine sızdırdığı için ABD'de aranan Edward Snowden'a sığınma hakkı vererek ABD ile ilişkisini yeniden zora soktu. ABD Başkanı Barack Obama buna yanıt olarak Putin ile uzun zamandır planlanan Ağustos 2013 toplantısını iptal etti.

Bununla birlikte Putin 2013 yılında, eşcinsel çiftlerin Rusya'daki çocukları evlat edinmelerini yasaklayan ve küçüklere "geleneksel olmayan" cinsel ilişkileri tanıtan veya tanımlayan materyallerin yayılmasını yasaklayan eşcinsel karşıtı yasalar da çıkarmıştır.

Aralık 2017'de Putin, Temmuz ayındaki başkanlık seçiminde dört yıl yerine altı yıl başkanlık yapacağını ve kendisini bu kez bağımsız bir aday olarak sunacağını söyledi. Böylece Birleşik Rusya partisiyle eski ilişkilerini keseceğini açıkladı.

27 Aralık'ta kalabalık bir St. Petersburg gıda pazarında patlayan ve düzinelerce insanı yaralayan bir bombanın ardından Putin, seçime yakın o popüler "terörle mücadele" tonuna döndü. Halka, Federal Güvenlik Servisi memurlarına teröristleri "tutsak almamalarını" emrettiğini söyledi.

Seçime sadece günler kala, Mart 2018'de Duma'ya yaptığı yıllık konuşmayı gerçekleştiren Putin, Rus ordusunun NATO füze sistemlerini "tamamen değersiz" kılacak "sınırsız menzilli" nükleer füzeler geliştirdiğini iddia etti. ABD'li yetkililer konuya dair şüphelerini dile getirirken, Putin'in iddiaları ve tehditkar tonu Batı ile gerginliği artırdı, ancak Rus seçmenlerin ulusal gurur duygularını besledi.

Dördüncü başkanlık dönemi, 2018

18 Mart 2018'de Putin, Rusya Başkanı olarak kolayca yeniden seçilerek dördüncü bir döneme başladı. Tüm seçmenlerin yüzde 67'sinin oy kullandığı bir seçimde oyların yüzde 76'sından fazlasını kazandı. Üçüncü dönemindeki yönetimine karşı muhalefete rağmen, seçimdeki en yakın rakibi oyların sadece yüzde 13'ünü alabildi. 7 Mayıs'ta resmen göreve başladıktan kısa bir süre sonra Putin, Rusya Anayasası'na uygun olarak 2024'te yeniden seçilmeyeceğini açıkladı.

Başkan Trump ve Başkan Putin zirveden sonra ortak basın konferansında
Başkan Trump ve Başkan Putin zirveden sonra ortak basın konferansında

Putin, 16 Temmuz 2018'de Finlandiya'nın Helsinki kentinde ABD Başkanı Donald Trump ile bir ortak konferans düzenledi. İki dünya lideri arasındaki bir dizi toplantıdan ilki olarak kayıtlara geçti. 90 dakikalık özel toplantının resmi ayrıntısı yayınlanmamış olsa da, Putin ve Trump daha sonraki basın konferansında Suriye iç savaşını ve bunun İsrail'in güvenliğine olan tehdidi, Kırım'ın Rusya'yı ilhak etmesi, START nükleer silah azaltma anlaşmasının süresinin uzatılması konusunu görüştüklerini belirtti.

2016 ABD başkanlık seçimlerine müdahalesi

Putin'in üçüncü başkanlık dönemi boyunca, Rus hükümetinin 2016 ABD başkanlık seçimlerine müdahale ettiği yönünde ABD'de iddialar ortaya çıktı.

Ocak 2017'de yayımlanan bir ABD istihbarat topluluğu raporu, Putin'in medya tabanlı bir "etki kampanyası" yürüttüğüne ve Amerikan halkının Demokratik aday Hillary Clinton'a karşı olan algısına zarar vermeyi amaçladığına dair "yüksek güven" duyduğunu açıkladı. Rusya'nın böylece Cumhuriyetçi Donald Trump'ın seçilmesini sağladığını belirtti. Buna ek olarak, ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) hala Trump'ın kampanyasını yürüten yetkililerin seçimi etkilemek adına üst düzey Rus yetkililerle çalışıp çalışmadığını araştırıyor.

Putin ve Trump iddiaları defalarca reddederken, sosyal medya sitesi Facebook, Ekim 2017'de Rus örgütleri tarafından satın alınan siyasi reklamların seçime giden haftalarda en az 126 milyon Amerikalı tarafından görüldüğünü itiraf etti.

Putin'in mal varlığı ve dini

Vladimir Putin 28 Temmuz 1983'te Lyudmila Shkrebneva ile evlendi. 1985-1990 yılları arasında çift Doğu Almanya'da yaşadı ve Mariya Putina ve Yekaterina Putina adında iki kızları oldu. Putin 6 Haziran 2013'te evliliğinin sona erdiğini açıkladı. Kremlin'e göre boşanmaları 1 Nisan 2014'te resmileşti. Açık hava faaliyetlerine hevesli olan Putin, kayak, bisiklet, balıkçılık ve binicilik gibi sporlar yaparak Rus halkı için sağlıklı bir yaşam biçimini teşvik ediyor.

Bazıları onun dünyanın en zengin adamı olduğunu söylese de, Vladimir Putin'in net mal varlığı bilinmemektedir. Kremlin'e göre, Rusya Federasyonu Başkanı'na yılda yaklaşık 112.000 dolara eş değer maaş ödeniyor ve resmi rezidans olarak 800 metrekarelik bir daire tahsis ediliyor. Bununla birlikte, bağımsız Rus ve ABD finans uzmanları Putin'in toplam mal varlığının 70 milyar dolar ile 200 milyar dolar arasında olduğunu tahmin ediyorlar. Putin'in sözcüsü, gizli servet iddialarını defalarca reddetmiş olsa da, Rusya'daki ve başka ülkelerdeki eleştirmenler, yaklaşık 20 yıllık iktidarındaki gücünü ustalıkla kullanarak büyük bir servet kazandığına hemfikir.

Rus Ortodoks Kilisesi'nin bir üyesi olan Putin, annesinin ona vaftiz haçını verdiğini, haçın Piskopos tarafından kutsanmasını söylediğini ve güvenliği için takmasını istediğini dile getiriyor. "Annemin dediği gibi yaptım ve sonra haçı boynuma taktım. O zamandan beri hiç çıkarmadım,".

Putin'in sözleri

Son yirmi yılın en güçlü ve de tartışmalı dünya liderlerinden biri olan Vladimir Putin, kamuoyuna birçok unutulmaz sözler sarf etti. Bunlardan bazıları şunlardır:

  • "Eski KGB adamı diye bir şey yoktur."
  • "İnsanlar her zaman bize demokrasiyi öğretiyorlar ama bize demokrasiyi öğreten insanlar bunu kendileri öğrenmek istemiyorlar."
  • "Rusya teröristlerle müzakere etmiyor. Onları yok ediyor. "
  • "Her durumda, bu tür sorularla ilgilenmemeyi tercih ederim, çünkü daima domuz kırpmak gibidir – çok bağırış ama az yün."
  • "Ben kadın değilim, bu yüzden kötü günlerim yok."