Roma Cumhuriyeti'nde Mitoloji

Roma mitolojisi, Yunan mitolojisinden çok etkilenmiş ve birçok Yunan tanrısı Roma mitolojisinde de benimsenmiştir.

Yazar Burcu Kara
mars venus painting

Cumhuriyet Roma'sının mitolojisi, yörede bulunan Latin, Etrüsk ve Yunan etkilerinin bir karışımıydı. Örneğin, Galya'dan gelen bir tanrı olan Lenus, Mars Venus haline gelmiş ve Jüpiter Dolichenus, ismini Yunanistan, Tesalya'daki bir bölgeden almıştı. Romalıların Kartaca ile yaptıkları Pön Savaşları esnasında öğrendikleri Sicilya'daki Eryx (Erice) Dağı Afrodit'ini onurlandırmak için Capitol Tepesi'ne bir tapınak yapılmış ve tapınağa Venus Erycina ismi verilmişti. Romalılar, özellikle Yunan kültüründen çok etkilenmişler ve nihayetinde panteonlarını Olimposlularla bağdaştırmaya çalışmışlardı.

Yunan Tanrılarının Roma Eşdeğerleri Nelerdir?

Yunan-Roma tanrılarının eşdeğerleri aşağıdaki gibi sıralanır:

Roma TanrısıYunan Tanrısı
JüpiterZeus
JunoHera
NeptünPoseidon
PlutoHades
CeresDemeter
MinervaAthena
ApolloApollon
DianaArtemis
VestaHestia
VenüsAfrodit
CupidEros
MarsAres
VulcanHephaistos
DionysosBaküs
Yunan tanrılarının Roma "eşdeğerleri"

Roma Cumhuriyeti Mitolojisi Yunan Mitolojisinin Aynısı mı?

Değildi. Yukarıda belirtildiği gibi, Cumhuriyet Roma'sının mitolojisi, esasen Latin, Etrüsk ve Yunan kavramlarının bir karışımıydı. Romalılar Yunanlılara hayrandı ve yukarıda belirtildiği gibi, tanrılarını Yunanlılarınkilerle bağdaştırmaya çalışmışlardı. Önceki Roma mitolojisinin bir özelliği olmadığı halde Yunanlıların tanrısal aile fikrini bile uygulamışlardı.

Bu itibarla, tıpkı Yunan tanrısı Zeus'un Hera ile evli olması gibi Jüpiter de Juno'nun kocası olarak görülüyordu. Önceleri Juno, Ortadoğu'nun ana tanrıçası Uni-Astarte (Astarte)'nin bir versiyonu olarak çok daha önemliydi, Jüpiter ve Minerva Roma'yı eşit güçlere sahip olarak yönetirdi. Yine de, evliyken bile Juno Roma'da, Hera'nın Yunanistan'da olduğundan daha güçlüydü.

Roma Mitolojisinin İmparatorluk Döneminde Değişimim

Octavianus'un (Augustus) egemenliğini takip eden dönemde Roma İmparatorluğu büyüdüğü gibi, Roma mitolojisinin kapsamı da çok genişledi. Romalılar, fethettikleri halkların dinlerinin ve mitolojilerinin kökünü kazımak yerine onları da bünyelerine kattıkları için İmparatorluk dönemi sonunda Roma mitolojisi, çoğu ders kitabında ana hatları çizilen Greko-Romen mitolojisinden çok farklı bir hale geldi. Tüm diğerlerinin arasından öne çıkan İmparatorluk miti, Roma'nın kuruluşunu anlatan Romulus ve Remus mitine bir eklemedir. Bu, sonunda şair Vergilius'un tam öyküsünü verdiği Aeneas'ın mitidir.

Roma tanrılarını Yunan tanrılarıyla birebir eşitlemek çok cazip bir fikir olsa da Roma panteonunu azımsamak anlamına gelir. Örneğin, Mars, Yunan savaş tanrısı Ares ile eşitlenmiştir. Oysa o, Roma'da Yunan akranından çok daha önemli bir figürdü. Mars, savaşçı bir tanrıydı fakat daha önemlisi, aynı zamanda ürünlerle ilgili bir tarım tanrısıydı.

Diana, Yunan Artemis ile bağdaştırıldığında giderek önemi azalmış olmasına rağmen İtalya yarımadasında öteden beri önemli olmuş ve Yunan akranına göre daha önemli bir figür olarak kalmıştı. Tanrıça Vesta, Yunanistan'da adı nadiren geçen Hestia ile bağdaştırılmıştı fakat Vesta Bakireleri bağlamında, antik bir Hint-Avrupa ateş kültünün somut örneği olarak çok daha önemli bir figürdü.

Venüs, Roma tanrılarının Yunan tanrılarından ne şekilde farklılık gösterdiğine iyi bir örnektir. Yunan Afrodit gibi aşk tanrıçası olan Venüs (Venüs'ün ismi Vedik arzu kelimesinden türemiştir), daha ziyade Athena'nın Yunanistan'da eriştiği öneme erişmiştir. Roma mitolojisinin baş kahramanı Aenas'ın annesi olduktan sonra artık erotik vamp bir kadın olmaktan çıkmıştır.

Venüs'ün rolü, sonradan Vergilius'un destanı Aeneas ile popüler hale getirdiği Roma'nın kuruluş mitinde Aeneas'ın yeni bir şehir kurma amacına odaklanmasını sağlamaktı. Daha önemsiz yönü olan aşk ve arzu, Eros'un Roma karşılığına denk gelen oğlu Cupid ile ilgiliydi. Athena'nın Roma eşdeğeri, Etrusk-Roma döneminde Jüpiter ile Juno'nun da dahil olduğu üçler erkinin bir parçası olan Minerva idi.