Yılbaşı ağacının kökeni, anlamı ve ünlenmesi

Yazar Burcu Kara

Yılbaşı ağacının tarihi antik Mısır ve Roma'daki yaprak dökmeyen ağaçların sembolik kullanımına kadar uzanır. Ancak yaklaşık zamanlarda Türklerin de yılbaşı ağacı süslediği bilinir. Kuzey yarımkürede yılın en kısa günü ve en uzun gecesi 21 Aralık veya 22 Aralık'ta başlar ve kış gündönümü denir. Çoğu antik insanlar güneşin tanrı olduğuna inanıyordu ve kışın gelmesi güneş tanrısının hastalanması ve zayıflamasıydı. Gündönümü kutlanırdı çünkü güneş tanrısının artık iyileşmeye başlayacağı anlamına geliyordu. Yaprak dökmeyen ağaçlar onlara, güneş tanrısı güçlendiğinde ve yaz geri geldiğinde yeniden büyüyecek yeşil bitkileri hatırlatırdı.

Yılbaşı ağacı nasıl ortaya çıktı?

Hıristiyanlığın veya İslamin ortaya çıkışından çok önce, tüm yıl boyunca yeşil kalan bitki ve ağaçların kışın insanlar için özel bir anlamı olurdu. Tıpkı bugün insanların yılbaşında evlerini çam, ladin ve köknar ağaçlarıyla dekore etmesi gibi eski insanlar da kapı ve pencerelerin üzerine yaprak dökmeyen dallar asardı. Dünyadaki birçok ülkede yaprak dökmeyen bitkilerin kötü ruhları ve hastalıkları evden uzak tutacağına inanılıyordu.

Eski Mısırlılar, şahin kafasına sahip olan ve tacında daire biçimli yanan bir güneş olan Ra adında bir tanrıya tapıyorlardı. Kış gündönümü geldiğinde ve Ra hastalığından kurtulmaya başladığında Mısırlılar evlerini yeşil palmiye ile doldururdu. Bu gelenek onlar için yaşamın ölüme karşı kazandığı zaferi sembolize ediyordu.

İlk Romalılar aynı gündönümünü tarım tanrısı Satürn'ün onuruna Saturnalia adlı ziyafetle kutladı. Romalılar, gündönümü ile yakında çiftliklerin ve meyve bahçelerinin yeniden yeşil ve verimli olacağı haberini alıyordu. Bu olayı kutlamak için evlerini ve tapınaklarını her zaman yeşil dallarla süslediler.

Eski Türkler gökyüzündeki iyilik tanrısı Ülgen'e tapardı. Çeşitli Türk mitolojisi kaynaklarına göre ya Gök Tengri ya da Gök Tengri'nin elçisi veya torunuydu. Çeşitli mitolojilerde bulunan Hayat Ağacı kavramı, Türk mitolojisinde göğün yedinci katı olan Ülgen'e uzanıyordu. Yeni yıl Türkler için yeniden doğuştu ve bunu kutlamak için sadece Türkistan'da yetişen akçam ağacını süsler ve altına hediyeler koyarlardı. Güzel elbiseler giyilir, özel yemekler yapılır, dilekler tutulur ve akçamın etrafında şarkı söylenip oyun oynanırdı. Türklerde dilek ağacı geleneğinin de buradan geldiği düşünülür.

Eski Keltler Kuzey Avrupa'da yaşamış bir boydu. Rahiplerine druid denirdi ve sonsuz yaşamın sembolü olarak tapınaklarını yaprak dökmeyen dallarla süslediler. İskandinavya'nın azılı savaşçısı Vikingler, yaprak dökmeyen ağaçların güneş tanrısı Balder'in özel bitkisi olduğuna inanıyordu.

Yılbaşı ağacının Avrupa'ya ve Amerika'ya gelişi

Yılbaşı ağacı geleneğinin Türkistan'dan antik Mısır'a, Roma'ya ve İskandinavya'ya kadar uzanmış olduğu düşünüldüğünde her kültürde ayrı zamanlarda kendiliğinden ortaya çıkmış olması mümkün. Avrupa genelinde ve Amerika'daki yayılma hikayesi ise biraz daha farklı ve yeni. Dünya'nın geri kalanındaki yılbaşı ağacı geleneğini Almanların başlattığı biliniyor.

16. yüzyıl Almanya'sında dindar Hıristiyanlar evlerine süslü ağaçlar getirirdi. Bazıları odundan piramit yapar ve onu herdem yeşil otla süslerdi. Odun sınırlıysa mum kullandılar. Ağacı yanan bir mumla süsleyen ilk kişinin 16. yüzyılın Protestan reformcusu Martin Luther olduğuna dair yaygın bir inanış var. Bir kış akşamı evine yürürken, yaprak dökmeyen ağaçların arasından parıldayan yıldızların muhteşemliği onu etkiledi. Gördüğü sahneyi ailesi için yeniden canlandırmak için ana odaya bir ağaç dikti ve dallarını yanan mumlarla çevreledi.

Noel ağacı denildiğinde ilk akla gelen isim olan Amerika'nın hikayesine değinelim. 19. yüzyılda Amerikalıların çoğu Noel ağaçlarını tuhaf bulurdu. Amerika'daki ilk Noel ağacının kaydı 1830'larda Pennsylvania'daki Alman yerleşimcilere uzanıyor. Hatta Pennsylvania'daki Alman yerleşimler 1747 gibi bir tarihte topluluk ağaçları dikmişti. Ancak 1840'lara gelindiğinde yılbaşı ağacı pagan sembolü olarak görülmeye başlandı ve çoğu Amerikalı tarafından kabul edilmedi.

Diğer birçok şenlikli gelenek gibi, yılbaşı ağacının da Amerika'da geç kabul edilmesi şaşırtıcı değildir. New England'daki Püritenler için Noel kutsaldı. Ancak Pilgrimler "Pagan taklidi" diyerek kutlamaya karşı çıktı. Ülke Lordu Oliver Cromwell, Noel şarkılarının "putperest geleneğine", süslü ağaçlara ve "bu kutsal olayı" saygısız kılan her türlü neşeli ifadeye son vermek için vaaz verdi. Massachusetts Genel Mahkemesi 1659'da 25 Aralık'ın herhangi bir şekilde kutlanmasını (kilise ayinleri dışında) suç olarak açıklayan bir yasa çıkardı; insanlar süs asmaktan para cezası alırdı. Bu sert ciddiyet, Alman ve İrlandalı göçmenlerin Püriten mirasını baltaladığı 19. yüzyıla kadar devam etti.

Yılbaşı ağacının ün kazanması

1846'da, ünlü kraliyet ailesi üyesi Kraliçe Victoria ve onun Alman Prensi Albert, Illustrated London News'de çocuklarıyla birlikte bir Noel ağacının etrafında dikildiler. Önceki kraliyet ailesinin aksine Victoria ile tebaasının arası gayet iyiydi ve sarayda yapılan her şey derhal moda olurdu. Moda sadece Britanya'yı değil doğu sahilindeki Amerikan toplumunu da etkilerdi. Yılbaşı ağacı işte böyle ün kazandı.

1890'larda ABD'ye Almanya'dan yılbaşı süsleri geliyordu ve yılbaşı ağacı popülaritesi artıştaydı. Avrupalıların yaklaşık 1,2 metre yüksekliğinde küçük ağaçlar kullandıkları, Amerikalıların ise ağacın yerden tavana kadar yükselmesini sevdikleri bilinir.

20. yüzyılın başlarında Amerikalılar ağaçlarını en çok ev yapımı süslemeyle süslerken, Alman-Amerikan insanları elma, fındık ve badem ezmeli kurabiye kullandı. Ardından araya patlamış mısır girdi ve çilek ve yemişlerle karıştırıldı. Elektrik sayesinde yılbaşı ışıkları hayata geçirildi ve artık ağaçların günlerce parlaması mümkün oldu. Süslü ağaçlar şimdi ülke çapındaki şehir meydanlarında görünmeye başladı ve her evde bir yılbaşı ağacının olması Amerikan geleneği haline geldi.

En ünlü yılbaşı ağacı

Avrupa ladini veya Norveç ladini olarak bilinen Rockefeller Center Noel Ağacı bir anlamda dünyanın en ünlü yılbaşı ağacı sayılabilir. New York City'deki Rockefeller Center'ın 47. ve 51. caddeleri arasında yer alıyor. Rockefeller Center Noel Ağacı'nın geçmişi Büyük Buhran dönemine kadar uzanır. Her yıl bu noktaya uzunca bir yılbaşı ağacı getirilir. Sergilenen en uzun ağaç 1948'deydi. Bu ağaç 30 metre uzunluğundaydı ve her zaman olduğu gibi bir Norveç ladiniydi.

Rockefeller Center'ın ilk yılbaşı ağacı 1931'de yerleştirilmişti. İnşaat işçileri tarafından şantiyenin ortasına dikilmiş küçük süssüz bir ağaçtı. İki yıl sonra oraya bu kez üzeri ışıklı başka bir ağaç getirildi. Bugünlerde dev Rockefeller Center ağacı üzerinde 25.000'den fazla yılbaşı ışığı bulunuyor.