Çılgın At: Kızılderililerin en büyük kahramanı

Yazar Burcu Kara
çılgın at ve hikayesi
Bitirilmeyi bekleyen Crazy Horse Dağ Anıtı. (Fotoğraf: Karen Rubin)

Çılgın At bir Oglala Siyu Kızılderili şefiydi ve Amerikalılar tarafından bir Kızılderili rezervine (ayrılmış bölge) yerleştirilmeye karşı direndi ve savaştı. Bu amaçla ünlü Küçük Büyük Boynuz (Little Bighorn Muharebesi) Savaşı'na katıldı. Gönderilmeye çalışıldığı rezerv Kara Tepeler'deki ıssız bir bölgeydi. 1876'da General George Crook'a karşı düzenlenen sürpriz saldırıda Cheyenne güçlerine katıldı; daha sonra Küçük Büyük Boynuz Savaşı'nda şef Oturan Boğa ile birleşti. Çılgın At 1877'de teslim oldu ve askerlerle girdiği arbedede öldürüldü. Kızılderililerin en büyük kahramanı olarak tarihe geçti.

Çılgın At'ın ilk yılları

Kendini halkının yaşam tarzını korumaya adamış, uzlaşmaz ve korkusuz bir Lakota lideri olan Çılgın At, 1840 civarında Güney Dakota'daki Hızlı Pınarlar yakınında doğdu ve Kızılderili adı Tashunka Witco konuldu. "Çılgın At" ismini nereden elde ettiği bilinmez ancak bir iddiaya göre babasının adı Çılgın At olduğundan, oğlunun savaşçı hünerlerini gördükten sonra ona kendi adını vermişti.

Çılgın At henüz küçük bir çocukken öne çıkmaya başladı. Açık tenliydi ve kahverengi, kıvırcık saçları vardı. Diğer çocuklardan belirgin şekilde farklı görünüyordu. Fiziksel farklılığı onu kendi insanları arasında bile mesafeli kılan kişiliğinin temellerini attı.

Çılgın At'ın doğumu, Lakota halkı için isabetli bir zamanda gerçekleşmişti. Siyuların bir bölümü olan Lakota, kabilenin en büyük grubunu temsil ediyordu. Etki alanları, Missouri Nehri'nden batıdaki Büyük Boynuz Dağları'na kadar uzanan dev bir araziyi içeriyordu. Beyazlarla temas çok azdı ve Lakotalar 1840'larda güçlerinin zirvesindeydi.

Lakota için değişiklikler

Grattan Katliamı, 1854.
Grattan Katliamı, 1854. (Çizim: Granger)

1850'lerde yaşam Lakotalar için önemli ölçüde değişmeye başladı. Beyaz yerleşimciler hem altın arayışı hem de sınırda yeni bir yaşam bulmak için batıya ilerliyordu ve bu yeni göçmenler Lakotaların kaynaklarına el koyarak onlarla rekabete girmeye başladı. Büyük Ovalar'ın bazı bölgelerinde askeri kaleler kuruldu, daha fazla beyaz yerleşimci getirildi ve taşıdıkları hastalıkları yerli Kızılderili nüfusuna yaydılar.

Ağustos 1854'te Grattan Katliamı olarak bilinen olayda ipler koptu. Teğmen John Grattan önderliğindeki bir grup beyaz adam, bir göçmenin ineğini öldüren adamları esir almak için Siyu kampına girdi. Kabile şefi Fetheden Ayı göçmenlerin talebine boyun eğmeyi reddedince şiddet patlak verdi. Beyaz askerlerden biri şefi vurup öldürdükten sonra kampın savaşçıları Grattan ile 30 adamını öldürdüler.

Grattan Katliamı, Amerika Birleşik Devletleri ile Lakota arasındaki Birinci Siyu Savaşı'nı başlatan çatışma olarak kabul edilir. O zamanlar hala genç olan Çılgın At olaydan sonra artık beyazların ömür boyu güvenilmez olduğuna karar verecekti.

Fetterman Katliamı, 1868 Laramie Kalesi Antlaşması

Lakota ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki çatışmalar tırmanırken, Çılgın At birçok önemli savaşın merkezinde yer aldı. Yüzbaşı William J. Fetterman'in 80 kişilik tugayına saldırı düzenledi ve halkı için önemli bir zafer aldı. ABD tarihine Fetterman Katliamı olarak geçen olay ABD ordusu tarafından büyük utanç kaynağı olarak yorumlandı. Ancak ABD'lilerin Kızılderili katliamı için aynı utanç duyulmamıştı.

Arzulanan Kara Tepeler bölgesi dahil Lakota'nın önemli bir kısmını garanti altına alan 1868 Laramie Kalesi Antlaşması'nın imzalanmasından sonra bile Çılgın At savaşına devam etti. Çılgın At'ın devamlı olarak savaş alanında yaralanma veya ölümden kaçınması bazı kesimler tarafından mistik bir yetenek olarak yorumlandı ve beyaz düşmanları için uzlaşmaz biri oldu. Fotoğrafının çekilmesini daima reddetti ve hiçbir belgeye imzasını atmadı. Mücadelesinin amacı çocukken bildiği Lakota hayatını geri kazanmak ve halkına yeniden Büyük Ovalar'ın özgürlüğünü vermekti.

Küçük Büyük Boynuz Savaşı

Kara Tepeler'de altının keşfedilmesi ve ABD'nin bölgedeki beyaz kaşifleri desteklemesini takiben hükümet tüm Lakota'nın ayrılmış bölgeye dönüştürülmesini emretti. Çılgın At ve şef Oturan Boğa talebi reddetti. 17 Haziran 1876'da Çılgın At 1.200 Oglala ve Cheyenne savaşçıdan oluşan bir kuvvetle General George Crook'un tugayına saldırdı. Oturan Boğa Küçük Büyük Boynuz Nehri'ndeki kampa ilerlemeye çalışan askerleri başarıyla püskürttü.

Çılgın At bir hafta sonra Küçük Büyük Boynuz Savaşı'nda Teğmen George Armstrong Custer'ın saygın Yedinci Süvari Birliği'ni yok etmek için Oturan Boğa ile bir oldu. Bu zafer belki de Yerli Amerikalıların ABD birliklerine karşı kazandığı en büyük zafer olmuştur.

Çılgın At'ın ölümü

Custer'ın yenilgisinin üzerine ABD Ordusu Lakota'ya sert biçimde karşılık verdi ve amacı Amerikan yerlileri tamamen teslim olana dek durmamaktı. Oturan Boğa ordunun gazabından kaçmak için insanlarını Kanada'ya götürürken Çılgın At yerinde kalıp savaşmaya devam etti.

Ancak 1877 kışının baş göstermesi ve yiyecek tedarikinin azalmasıyla Çılgın At'ın etrafındakiler onu terk etmeye başladı. 6 Mayıs 1877'de Nebraska'daki Robinson Kalesi'ne gitti ve teslim oldu. Ayrılmış bölgede kalması talimatı verildi ancak o yaz hasta karısını ebeveynlerine ulaştırmak ve bakılmasını sağlamak için emirlere karşı çıktı.

Çılgın At tutuklanmasının ardından Robinson Kalesi'ne geri götürüldü ve burada memurlarla girdiği bir mücadelede böbreklerinden süngülendi. 5 Eylül 1877'de babasının yanında vefat etti. Çılgın At ölümünden yıllar sonra hala saygı görmeye devam ediyor. Halkının geleneklerini ve yaşam tarzını korumak için çok mücadele etmiş vizyon sahibi bir lider olarak görülür.

Çılgın At anıtı

çılgın at anıtı modeli
Çılgın At anıtı ve onun modeli. (Fotoğraf: Andy Clark/Reuters)

Çılgın At Anıtı veya Crazy Horse Dağ Anıtı, Güney Dakota'nın Kara Tepeler bölgesinde yer alır. Yapımına 1948'de başlayan anıtsal heykel Thunderhead Dağı'ndan oyuldu ve Rushmore Dağı'na 27 km uzaklıkta yer alıyor. Proje hala bitirilmedi ancak ilk başlandığında Yerli Amerikalıları onurlandıran bir müze ve kültür merkezinin parçası olarak düşünüldü. Polonyalı Amerikalı Korczak Ziolkowski anıtı tasarlarken 30 yılda bitirileceğini planlamıştı. Anıt bitirildiğinde 171 metre yüksekliğinde ve 195 metre genişliğinde olacak ve Kızılderili Çılgın At'ı at üstünde sürerken gösterecek.