NGC 3324, Karina Bulutsusu'ndaki bir yıldız doğum merkezidir. NGC 3324 hem bir açık yıldız kümesi hem de bir nebula. İçindeki sıcak genç yıldızlardan gelen yoğun morötesi ve kızılötesi ışınım gaz bulutuna yoğun rengini veriyor. Bu dev mavi-beyaz yıldızlar ışınımlarıyla NGC 3324'ün çevresindeki gaz ve tozda boşluk oluşturuyor. NGC 3324, Karina takımyıldızının güneyinde Dünya'dan 7.500 ışık yılı (1 ışık yılı 9,5 trilyon km) uzaktadır. Karina Bulutsusu'nun kuzeyinde bulunuyor ve taşıdığı yoğun gaz ve tozlar birkaç milyon yıldır seri yıldız oluşumuna neden oluyor. NGC 3324 12 milyon yaşında olmasıyla oldukça genç.
NGC 3324 Bulutsusu ve Açık Yıldız Kümesi
NGC 3324 1826'da James Dunlop tarafından kataloglandı. NGC 3324'teki yıldızlardan doğan yıldız rüzgarları ve güçlü radyasyon gaz ve tozda oyuklar açar. Yukarıdaki görüntünün sağ ortasında görülen duvara bakın. NGC 3324'teki genç sıcak yıldızlardan gelen morötesi ışınımlar hidrojen atomlarındaki elektronları koparır ve bunlar yol boyunca yeniden atomlarla birleştiğinde enerji seviyeleri arasında gezerek NGC 3324'e kırmızı parıltısını verirler. Bu kızıl ton sayesinde bulutsudaki gazın sınırlarını kolayca seçebiliyoruz. Başka renkler de var. Çift iyonize olmuş yoğun oksijen elementi NGC 3324'ün ortasındaki yeşil-sarı tonun kaynağıdır.
NGC 3324 hem bir açık yıldız kümesi hem de bir salma bulutsusu. Salma veya emisyon bulutsuları değişik renkte ışığa sahip iyonize gazlardan oluşur. Bulutsudaki gazları iyonize edense sıcak yıldızlardan gelen aşırı enerjili fotonlar. NGC 3324 bulutsusunun sağındaki insan yüzü profili Nobel ödüllü Şilili şair Gabriela Mistral'a benzetildiğinden nesneye Gabriela Mistral Bulutsusu da deniyor. Hattın merkezi buruna karşılık gelir.
Webb Teleskobu, yıldız oluşumunun devasa gaz ve toz bulutlarının evrimine etkisini de araştırır. Şiddetli rüzgarlar ve yüksek enerjiye sahip dev yıldızların etkileri öngörülebilirdir ancak düşük kütleli daha yaygın yıldızlar hakkında az şey biliniyor. Bu küçük yıldızlardan doğan jet akımlarının bulutlara bolca enerji ve momentum sağladığı düşünülüyor. Bu da yeni yıldızlar doğuran bulutsu madde fraksiyonunu indiriyor.
Kozmik Uçurumlar
NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu Kozmik Uçurumları kızılötesi ışıkta görüntüledi. Webb, Kozmik Uçurumlar'daki Hubble gibi görünür ışık temelli teleskopların göremediği yüzlerce yıldızı ve hatta daha çok sayıda arka plan galaksisini ortaya çıkardı. Bunu kızılötesi ışığı algılayan NIRCam kamerasıyla tozların içini görerek yapıyor. Görselde genç yıldızlardan gelen önyıldız jet akımları göze çarpıyor.
Bu önyıldız jetleri bazı genç yıldızlardan geliyor. En yeni doğmuş yıldızlar bulutun tozlu, koyu alanlarındaki kırmızı noktalardır. NGC 3324'deki boşluklu alan arttıkça iyonlaşmış parlak kenar, bulutsunun içine doğru ilerleyerek toz ve gazla karışıyor. Bu süreç basıncı artırarak dengesiz materyallerin çökmesine ve yeni yıldızlar oluşturmasına neden oluyor. NGC 3324'ü incelemek yıldız oluşumuna dair daha fazlasını öğrenmemizi sağlar.
NGC 3324'ün kenarında NASA'nın Kozmik Uçurumlar dediği bir yoğun yıldız oluşum bölgesi var. Burası gaz ve tozun tepeler ve vadiler oluşturduğu ayrıntılı bir alan. Arka planda yumuşak mavi ışığın süslediği bu ince gaz kolları ve koyu toz hatları ışık yılı uzunluktalar. En yüksekleri 7 ışık yılına ulaşır.
- Uçlardaki yoğun ama soğuk gaz ve tozlar NGC 3324 Bulutsusu'nun merkez yıldızından gelen morötesi ışınıma direnir.
- Yıldızın oluşturduğu enerji akışı bulutsunun kenarlarını dışa doğru şekillendirmekte. Biz konuşurken Kozmik Uçurumlar dahil NGC 3324'ün tüm duvarları dağılıyor.
- Yukarıdaki Kozmik Uçurumlar'da uçlardan yükseliyormuş gibi görünen beyaz "buhar" aslında sıcak, iyonize gaz ve sıcak tozdur. Güçlü radyasyon sonucu bulutsudan uzağa akıyorlar.
- Kabarcıklar ve boşluklar yeni doğan yıldızların yoğun radyasyonunun ve yıldız rüzgarlarının eseri.
- Altın renginde görünen önyıldız jetleri ve çıkışları tozla örtülü yıldızlardan fırlıyor.
Kozmik Uçurumlar'da farklı elementler farklı renkleriyle seçilebiliyor. Kükürt elementi kırmızı parıltıyı verirken, oksijen mavi ve hidrojen yeşil parıldamayla görülüyor.
Webb, modern astrofiziğin önemli bir problemini sorguluyor: Uzaydaki bir alanda oluşacak yıldız sayısını belirleyen nedir? Her yıldızın doğduğu kütle neden farklıdır?
Erken yıldız oluşumunu belgelemek kolay değil çünkü bu evre yalnızca 50.000 ila 100.000 yıl sürüyor. Neyse ki Webb'in yüksek görüntü kalitesi bu gizemi çözmemize yardımcı olacak.