Yitim zonlarında litosfer levhaları Dünya'nın mantosuna batmaktadır. Bu levhaların manto konveksiyon hücrelerine nasıl yerleştiğini anlamak, bu hareketlerin levha tektoniğinde oynadığı rol nedeniyle önemlidir. Aynı zamanda zordur, çünkü Dünya yüzeyinin derinliklerindeki süreçler doğrudan ölçülemez.
Geochemistry, Geophysics, Geosystems dergisinde yayınlanan yeni bir çalışmada Samuel L. Goldberg ve Adam F. Holt, Dünya'nın litosfer ve levhalarının temsillerini küresel manto akışı modellerine yerleştirdi. Bu sayede araştırmacılar, levha yitiminin ve manto akışının hem küresel olarak hem de belirli yitim bölgeleri etrafındaki bölgesel ölçekte nasıl etkileşime girdiğini inceleyebildi.
Araştırmacılar, levha geometrisinin manto konveksiyonunun basıncını ve davranışını büyük ölçüde etkileyebileceğini bulmuşlardır. Örneğin, Kuril-Japonya-Izu-Bonin-Mariana gibi geniş, uzun ve kalın levhalara sahip yitim zonları, bölgelerindeki manto akışının arkasındaki birincil güçlerdir ve çoğunlukla diğer manto yapılarından bağımsız olarak hareket ederler. Bu bulgu, diğer basit, bölgesel modelleme yaklaşımlarıyla uyumludur.
Ancak Sumatra gibi diğer yitim zonlarında, akış modelleri diğer levhalardan veya daha büyük ölçekli manto akışından etkilenebilir ve bu da onları daha karışık ve karmaşık hale getirir. Özellikle, çevredeki mantonun çoğundan daha hızlı bir deformasyon türü olan dislokasyon sünmesi olgusu, üst manto akışının levha hareketinden ayrışmasına neden olabilir.
Araştırmacılar, bulgularının yitim zonlarındaki ve dünya genelindeki manto akış modellerindeki karmaşıklığı gösterdiğini belirtiyor. Bu aynı zamanda dalma-batma kaynaklı akışlara ilişkin bazı kanonik görüşlerin güncellenmesi gerekebileceği anlamına gelmektedir.