Bu sonuca ulaşmak için Avustralya'daki Monash Üniversitesi'nden araştırmacılar, 2006 yılından bu yana sürdürülen ve 500.000 katılımcıdan oluşan kapsamlı bir veri tabanı olan Birleşik Krallık Biobank'taki bireylerin sağlık kayıtlarını analiz etti. Biobank tıbbi görüntüleme, biyobelirteç analizi ve gen diziliminden elde edilen verileri toplamaktadır. Ayrıca aktivite seviyeleri de dahil olmak üzere çevresel koşullar ve yaşam tarzı hakkında bilgiler de içermektedir.
Biobank verilerinin önceki analizleri, yalnızlık için olası genetik belirteçleri; geceleri çok fazla ışık almak ile artan diyabet riski arasındaki bağlantıyı; tek bir gece aşırı içki içmenin karaciğer hastalığı riskini nasıl dört katına çıkardığını ve çok daha fazlasını ortaya çıkarmıştır.
Bu özel çalışma için araştırma ekibi 408.354 Biobank katılımcısının sağlık kayıtlarını analiz etti ve kabızlık çeken 23.814 kişi buldu. Daha sonra bu kayıtları derinlemesine incelediler ve bu rahatsızlığa sahip olanların kalp krizi, felç veya kalp yetmezliği nedeniyle hastaneye yatış gibi önemli bir olumsuz kardiyak olay (MACE) geçirme olasılığının iki kattan fazla olduğunu buldular.
Daha da endişe verici olanı, çalışma aynı zamanda yüksek tansiyon hastası olan kabız bireylerin, sadece yüksek tansiyon hastalarına kıyasla %34 daha fazla kardiyak olay riski taşıdığını ortaya koymuştur.
Monash Biyolojik Bilimler Fakültesi'nden çalışmanın başyazarı Francine Marques, "Bu çalışmanın sonuçları çok geniş kapsamlı" diyor. "Kabızlık, özellikle yaşlı yetişkinler ve kadınlar olmak üzere küresel nüfusun tahmini %14'ünü etkilediğinden, bu bulgular nüfusun önemli bir kısmının bağırsak sağlığı nedeniyle kardiyovasküler hastalık riskinin artmış olabileceğini düşündürmektedir."
Çalışmada ayrıca kalp sağlığı ve kabızlık arasında genetik bir bağlantı bulundu.
Çalışmanın ilk yazarı Leticia Camargo Tavares, "Kabızlık ve çeşitli MACE formları arasında pozitif genetik korelasyonlar tespit edildi, bu da her iki durumun altında ortak genetik faktörlerin yatabileceğini gösteriyor" diyor. "Bu keşif, bağırsak sağlığı ve kalp sağlığını birbirine bağlayan altta yatan mekanizmaların araştırılması için yeni yollar açıyor."
Araştırmacılar, ortaya çıkardıkları bağlantıyı keşfetmek ve ilgili biyolojik mekanizmaları tanımlamak için daha fazla çalışma yapılması gerektiğine dikkat çekiyor. Üzerinde çalıştıkları teorilerden biri, kabız bireylerin "geçirgen bağırsak" olarak bilinen ve bağırsakların geçirgenliğinin artarak toksinlerin ve bakterilerin kan dolaşımına girmesine izin verdiği teorik bir duruma sahip olabileceğidir.
Nedeni ne olursa olsun, araştırmacılar kabızlığın ileriye dönük olarak kalp sağlığını etkileyen önemli bir risk faktörü olarak görülmesi gerektiğini söylüyor.
Çalışmaları American Journal of Physiology-Heart and Circulatory Physiology dergisinde yayımlanmıştır.