Bu tarih öncesi heykelcik, bir insan yüzünün bilinen en eski gerçekçi tasviridir. Bu güzel ve tüyler ürpertici kadın başı Buz Devri'nde mamut fildişinden oyuldu. 25.000 yıldan daha eski olan Brassempouy Venüsü'nde diğer venüslerin aksine alın, kaşlar, gözler ve burun gibi net yüz hatları vardır.
Taş Çağı'nın sonunda MÖ 23.000 yılına ait Brassempouy Venüsü (aynı zamanda Brassempouy Hanımı veya "La Dame de Brassempouy" olarak da adlandırılır) bir mamut dişi parçasından oyulmuştur ve Üst Paleolitik dönemde yapıldığı tahmin ediliyor. Çenenin feminen şekline ve görünen saç veya şapkaya göre kadın olarak yorumlanır. Oyma kabaca birkaç cm boyutundadır. Brassempouy'da ve başka yerlerde bulunan diğer venüslerin aksine alın, kaşlar, gözler, burun gibi net yüz hatları içerir ancak ağız yoktur.
Yaratıcısı hakkında hiçbir şey bilinmiyor ve bu heykelin anlamı, aradan geçen onca zaman içinde kaybolmuş baş döndürücü bir gizem olmaya devam ediyor. Gerçekten de çıkarılabilecek tek şey yaratıcısının yaşadığı ve öldüğü zamanın nasıl göründüğüdür.
Avrupa kıtası o sırada son buzul döneminin pençesindeydi ve bu nedenle manzara göz alabildiğine buz tabakalarıyla kaplanmıştı. Mağara sığınaklarında hayatta kalmaya çalışan, hayvan kürklerine sarılan ve ısınmak için ateşin etrafına toplanan seyrek insan grupları için iklim oldukça soğuktu.
Ancak mağaralarda bile insanlar gerçekten güvende değildi ve insanları kolay av olarak gören mağara ayısı, mağara sırtlanı ve mağara arslanı gibi büyük ve vahşi yırtıcı türlerle mücadele etmek ve rekabet etmek zordu. Bu arada, yiyecek arayışı yünlü mamut, yünlü gergedan, bizon gibi ölümcül yaralanmalara neden olabilecek ürkütücü canlıları avlamak anlamına geliyordu. Yine arslanları veya kurtları leşlerden kovmayı gerektiren tehlikeli bir strateji benimseniyordu.
Böylesine güzel bir heykelciğin bu yaşam koşullarında yontulmuş olması ve binlerce yıldır korunmuş olması akıl almazdır. Heykelcik 1894 yılında Brassempouy köyünde la Grotte du Pape olarak bilinen bir mağarada keşfedildi. Şu anda Paris'in hemen dışındaki Saint-Germain-en-Laye'deki Ulusal Arkeoloji Müzesi'nde bulunuyor.
Orijinal Brassempouy Venüsü dış etkenlerden korunmak için kalıcı sergilenmez. Bunun yerine heykelin bir dökümü gösterilir. Bir başka dökümü heykelciğin keşfedildiği köyde sergilenir.