İstanbul çevresindeki sular aylardır kasvetli görüntüye sahip bir maddeyle kaplı. Nasıl baktığınıza göre kremsi ve bazen haki görünen fazlasıyla iğrenç bu maddeye "deniz salyası" deniliyor ve nedenini anlamak zor değil. Deniz salyası, daha bilimsel olarak "deniz müsilajı" olarak bilinir ve kendi başına bir ekosistemdir. Müsilaj, tüm bitkiler ve bazı mikroorganizmalar tarafından üretilen kalın, yapışkan bir maddedir. Peki neden ve nasıl oluşuyor?
Deniz Salyası veya Müsilajı
PLOS One dergisinde 2009 yılında yayımlanan bir makalede İtalyan deniz biyologları bu müsilajı, ölü bitki ve hayvan kalıntısı gibi organik maddelerin (dışkı dahil) yüzeyden okyanus tabanına çöktüğü deniz karına benzetmiştir. Genelde zararsızdır ancak virüs ve bakterileri çekebilir.
Deniz salyası birkaç mikroorganizma tarafından üretiliyor ve en bilineni diatom adı verilen bir mikroalg türü. Bu küçük algler denize polisakkarit yayıyor. Kendisi yapışkan olabilen şekerli bir karbonhidrattır. Deniz salyası veya deniz sümüğü Marmara Denizi için yeni değil. 2007 ve 2008 yıllarında denizin çeşitli yerlerinde pıhtılaşmış deniz salyaları görülmüş ve numune alınmıştı. Birikintinin arkasında ateşrengi alg (dinoflagellat) türünden canlılar olduğu görüldü.
Deniz sümüğü denilmesinin bir nedeni insanın burun deliğinden çıkan mukus gibi kötü kokması ve dokunduğu şeyleri yapış yapış etmesidir. Yüzücüleri ve balıkçılığı caydırmasının yanında mercanlar için tehdit oluşturuyor. Yeterli hareket kabiliyeti olmayan mercan gibi canlılar müsilaj ile kaplandığında ölebiliyor. Çünkü müsilaj canlıyı oksijensiz bırakıyor. Buna balık solungaçlarını tıkaması dahil.
Deniz salyasının tehlikesi bununla sınırlı değil. Midye, yengeç ve diğer tortul canlılara zarar vermesinin yanında virüs ve bakterileri de yakalıyor ve onları farklı deniz ekosistemleri arasında yayıyor.
Deniz Salyası Nasıl ve Neden Oluşuyor?
Deniz salyası son yıllarda birkaç kez Akdeniz'in bazı kesimlerini kapladı. Mart 2007'de İtalya kıyı şeridinin 2500 km'si deniz salyası ile kirlenmiş ve gözden kaybolması beş ay sürmüştür. Son 20 yılda Akdeniz'deki müsilaj olayları neredeyse katlanarak arttı.
Deniz salyası oluşumuna neden olan kesin faktörler belirsiz olsa da, bazı yaklaşımlar var. Öncelikle kimyasal, biyolojik ve fiziksel bir etkileşimle oluşuyor. Bu denli şiddet kazanmasının esas nedenleri arasında denize boşaltılan işlenmemiş atıklar var. Bu atıklar fazlaca boşaltıldığında mikroorganizmalar için zengin besin kaynağına dönüşüyor ve hızla çoğalarak müsilaj denilen dev kütleyi meydana getiriyorlar.
Salyayı büyüten tek faktör atık değil. Aşırı besin akışının yanında aşırı ısınma, kuraklık ve bu canlıları dağıtıp seyreltmeyen durgun hava koşulları da etkili. Stres altına giren fitoplanktonlar bile müsilaj üretebiliyor. Deniz salyası en çok ortalamanın üstündeki su sıcaklığında varlığını sürdürüyor. Küresel ısınma ile sıcaklığı yükselen Akdeniz, gelecekte daha fazla müsilaj olayına neden olabilir.
Deniz Salyasının Temizliği ve Önlenmesi
Deniz salyasının temizliği deniz yüzeyinden toplanmasıyla mümkün. Ancak gelecekte tekrar görülmemesi için alınabilecek önlemler var. Tıpkı deniz yüzeyine bariyer döşenmesi, atık su arıtımının iyileştirilmesi, deniz koruma alanları oluşturulması ve iklim değişikliğinin sınırlandırılması gibi. Bir diğer çözümse bu aşırı besin artıklarını tüketebilecek deniz türlerini temizlik amacıyla denize sokmak ve daha sonra yapay habitatlarda tutmaktır.