Yeni üretilen ve denize açılacak olan bir gemide şampanya şişesi kırmak köklü bir törendir. Bu uygulama Batı'da "vaftiz" olarak biliniyor ancak aslında antik tarihten gelen büyük bir geçmişe sahip. Bir tekne veya bir geminin inşası tamamlandığında maviliklere açılmadan hemen önce biri çıkar ve büyük bir ihtişamla gemiye yürüyerek üzerinde bir şişe şampanya kırar. Herkes alkışlar. Yeni geminin hizmete giriş töreni olan bu uygulamanın kökeni aslında çok eskiye dayanıyor.
Adak sunmak
Dini bir terim olarak uygulamaya hala vaftiz denmesi ilginçtir. Ancak o zamanın insanları Hıristiyan bir çocuğa isim verme töreni olan vaftizi, gemiye isim vererek onu suya indirmekle bir tuttular.
Uygulama Antik Mısırlılara, Yunanlılara, Romalılara ve hatta Vikinglere uzanıyor. Antik insanlar yeni inşa ettikleri gemilerinin suda güvenle yolculuk etmesi için deniz tanrılarına seslenirdi. Çıktıkları büyük ve tehlikeli bilinmezlikte tanrılardan yardım istemek için gemilerde şarap şişesi kırdılar veya benzer bir uygulamayı izlediler.
Antik Yunanistan'da insanlar yeni gemiyi suya indirmeden önce başlarına zeytin dalları takıp şarapla kutlardı. Ayrıca gemiye dini mabetler ve tanrıları temsil eden küçük biblolar koydular. Bunlar Yunan mitolojisinde Poseidon, Roma mitolojisinde Neptün içindi. Gemide dini türbe taşınması uygulaması Orta Çağ'a dek görülür ve seçilen konum daima kıç güvertesiydi. Kıç güvertesi ana direğin altındaydı ve kaptanın en çok bulunduğu yerdi. Vikingler ve Tahitililer ise insan kanı sundular.
MÖ 2000'lerden kalan Babil'e ait bir yazılı belgede yeni bir geminin nasıl kutsandığı anlatılıyor. Ancak şampanya şişesi kırmıyor, tanrılarına kurban veriyorlar:
Sulara açılan yerde durdum;
Çatlakları aradım ve eksik kısımları tamir ettim:
Dışına üç sari zift döktüm;
Tanrılara öküz kurban ettim.
Dini bir törenden laik törene dönüşmesi
Binlerce yıllık geçmişe sahip bu tören Yahudilik ve Hristiyanlık gibi sonraki dinlere geçerken ritüelde küçük değişiklikler yapıldı. Hıristiyanlar ve Yahudiler, Tanrı'dan kendilerini denizin tehlikelerinden korumasını isterken ona şarap ve su adak vermeyi seçtiler. Yani tıpkı bugünkü gibi bir şarap şişesini alıp kırarak veya güverteye fırlatarak şişeyi Tanrı'ya adadılar. Müslüman Osmanlılar, Babiller gibi canlı hayvan kurban etti. Bir gemi indirme töreninde tanrıya adak hayvan sunulan bir diğer eski referans Antik Yunanistan'da bir taş yazıda görülür.
Zamanı ileri sararsak, Avrupa'da Reform'a doğru gidildikçe Katolik ülkeler ile Protestanlar arasında bölünme başladı. Katolik ülkelerde insanlar "vaftiz" dedikleri bu gemi indirme törenini devam ettirirken uygulama Avrupa'nın Protestan bölgelerinde azaldı. 17. yüzyıla gelindiğinde gemi indirmek giderek laikleşti.
Bu ülkelerde deniz kuvvetleri artık büyüdüğünden ve tekneler giderek daha hızlı denize indirildiğinden hükümetler bu muazzam pahalı şarap şişelerini ve bardaklarını kırıp kenara fırlatmaktan vazgeçti. İlk harekete geçen ülke Britanya oldu. Donanmanın genişlemesiyle birlikte gemi indirme töreni gülünç bir masrafa dönüşmüştü. Orduların bu tür konularda harcamayı pek önemsemediği iyi bilinir.
Dolayısıyla şarap zamanla yerini şampanyaya bıraktı. Şarap dini yönünü korurken şampanya modern zamanda süs ve kutlamayla daha çok ilişkilendirilen bir içecek haline gelmişti. Dolayısıyla Avrupa'da 19. yüzyılın sonunda gemilerde şampanya şişesi kırılmaya başlandı. Binlerce yıllık dini geçmişe sahip bir gemi indirme töreni böylece bugün daha laik bir formda yaşamını sürdürüyor.