Deprem neden ve nasıl meydana gelir? Neredeyse her yıl dünyanın bir ya da birkaç yerinde büyük bir deprem yaşanır ve tüm toplumların dikkatini çeker. Her gün meydana gelen binlerce küçük deprem çoğu insan tarafından fark edilmiyor. Toprağın sağlam ve sabit olduğunu düşünmemize rağmen Dünya aslında ayaklarımızın altında kayıp durmaktadır. Başlamadan önce Dünya tarihindeki en büyük depremler yazımıza göz atmayı unutmayın.
Dünyada neden depremler yaşanıyor?
Yerkabuğunun kalınlığı 5 ila 70 kilometre arasında değişiyor. Yerkabuğu ince ve sert bir kısımdır, daha yoğun ve daha sıcak kayaların barındığı mantonun üzerinde yüzmektedir. Kabuk, sürekli hareket halinde olan tektonik levhalara bölünmüş durumda ve bu levhalar faylar denilen sınırlarda birbirlerinin üzerinden geçip duruyor.
Birbirlerinin yanından geçip duran tektonik levhalar yol boyunca engellerle karşılaşır. Bu engeller bazı levhaları birbirine kilitler. Fay sınırları kilitlenir ve düğüm halini alır ancak levhalar hala hareketini sürdürür. Bu durum Dünya'nın kabuğunu çatlatır; levha sınırlarında daha fazla fayın oluşmasına neden olur.
Fay boyunca oluşan basınç kayaları bir arada tutan basınçtan daha güçlü hale geldiğinde deprem olur. Fayın her iki tarafındaki kayalar bazen süpersonik hızlarda olmak üzere aniden parçalanır. Bu ayrılmadan kaynaklanan enerji her yöne yayılır ve yüzeye ulaştığında deprem olarak hissedilir.
Tektonik levhalar zaman içinde düzenli oranlarda kayar. Ancak fayların depolanan enerjiyi serbest bırakma şekilleri her depremde farklıdır. Her deprem birbirinden farklı gerçekleşir ve kendisinden önce gerçekleşenleri tekrar etmez. Bazen tek bir büyük deprem olur bazense iki üç küçük deprem yaşanır. Büyük bir depremi sıklıkla daha küçük depremler olan artçılar izler. Artçılar büyük depremden sonra kabuğun kendini tekrar yerleştirmesinden kaynaklanıyor. Bu artçı şoklar bir yandan bilim insanlarının ana depremin kaynağını tespit etmelerine yardımcı olurken diğer yandan depremden zarar görenleri daha da etkiliyor.
Depremin ölçülmesi
Bir depremin büyüklüğü veya şiddeti ana fayın ne kadar büyük olduğuna ve ne kadar kaymış olduğuna bağlıdır. Bu faylar yüzeyden birkaç kilometre derinliğe kadar uzandığı için jeologlar depremin şiddetini hesaplamak için kaynağa ulaşamaz. Bunun yerine depremin sismik dalgalarını veya titreşimlerini sismograf olarak bilinen araçla ölçerler. Depremin büyüklüğü Richter ölçeğine göre değil, moment magnitüd (büyüklük) ölçeğine göre belirleniyor. Moment magnitüd ölçeği dünyadaki her türlü depremde sallanma ve olası hasar hakkında daha iyi fikir vermektedir. [Bkz. Deprem nasıl ölçülür? Richter ve moment ölçümleri]
Büyüklüğü 3'ten küçük olan depremler her gün meydana gelir ve genellikle insanlar tarafından hissedilmez. 3 ila 5 arasında bir büyüklük küçük olarak kabul edilirken, 5 ila 7 arasında büyüklüğe sahip olan bir deprem orta ila güçlü arasındadır. Bu depremler şehirler için yıkıcı olabilir. 7'den 8'e kadar olan büyük depremlerin yaklaşık yüzde 15'i her yıl gerçekleşiyor. Her sene en az bir adet 8 üstü deprem meydana gelir ve her şeyi yakıp yıkar. Dünya'da asla 10 büyüklüğünde bir deprem ölçülmedi, ancak büyük ihtimalle kıta genelinde bir yıkım yaratırdı.
Jeologlar en az üç sismograftan elde edilen okumaları kullanarak depremin kökenini üçgen içine alırlar. Depremin faydaki merkezine odak, yüzeydeki merkezine ise merkez üssü deniyor. Büyük depremlerin çoğu bilim çevrelerince iyi bilinen fay hatlarında gerçekleşiyor.
Depremin tahmin edilmesi
Bilim adamları henüz depremi öngörmenin bir yolunu bulamadılar. Her ne kadar köpek ve kedi gibi hayvanlar yeryüzündeki titreşimler söz konusu olduğunda altıncı bir hisse sahip görünseler de, hiçbir bilimsel araştırma henüz bunu onaylamadı. Ancak tanıklara göre birçok durumda hayvanlar insanlar tarafından fark edilmeyen deprem dalgalarının gelişini algılıyor ve tepki gösteriyor (uluma ve tedirgin olma gibi).
Bununla birlikte bilim insanları gelecekte deprem yaşanabilecek bölgeleri belirleyebiliyorlar. Örneğin İstanbul'da yakında zamanda böyle bir deprem bekleniyor. Araştırmacılar, Güney Amerika'nın batı kıyısındaki tektonik levha sınırında henüz büyük depremlerin yaşanmadığı yerler yani "sismik boşluklar" buldular. Gerçekten de bilim adamları Şili'nin Maule yakınlarındaki bir sismik boşlukta büyük bir deprem öngörmüşlerdi ve 2010 yılında alan 8.8 ile sallandı. Sismik boşluk teorisine dayanan çok başarılı tahminler yapılmıştır.
Deprem hazırlığı
Öngörüler ve tahminlerin yanında, insanların depreme hazırlanmak için yapabilecekleri bazı temel şeyler var. Aileler evlerinde ve arabalarında acil durum çantası bulundurmalı. İstanbul ve Ege gibi bilinen deprem bölgelerinde yaşayanların raflarını duvarlara sıkıca tutturmaları ve ağır nesneleri alt raflara almaları önemli. Ağır nesneleri yataklardan ve oturma alanlarından uzak tutmak ve televizyonlar gibi büyük eşyaları duvarlara sabitlemek gerekiyor. Her odada, düşen nesnelerden sığınılabilecek sağlam bir masa ve masanın altında güvenli bir yer olmalı. Depremde en fazla korumayı masalar sağlıyor. Zira depremler öldürmez, binalar öldürür.
Dışarıdaysanız, yapılardan veya köprülerden uzağa açık bir alana gidin. 1933 Long Beach depreminde birçok trajik ölüm yaşandı. İnsanlar dışarıda koşarken yıkılan yapılardan düşen molozların hedefi oldular. Sallanan zemin nadiren yaralanma veya ölüme neden olur; daha ziyade düşen nesneler ölüm saçar. Eğer arabadaysanız olabildiğince kısa sürede durun ve arabanın içinde kalın. Plajda yakınındaysanız tsunami gibi oluşabilecek yüksek dalgalardan kaçınmak için hızlıca iç bölgelere gidin. İstanbul ve Ege her zaman tsunami potansiyeline sahip.
Depremden sonra da tedbiri elden bırakmayın. Çoğu depremi genellikle artçı şoklar takip eder. Evde gaz sızıntısı olup olmadığına bakın. Deprem sırasında ev gibi kapalı alanlardan çıkın. Depremde internet ve iletişim ağları çalışmayabilir. Pille çalışan radyolar acil durum kitleri için ideal bir gereçtir
Depremlerle tetiklenen tsunamiler
Deprem okyanusta meydana gelirse tsunamiler olarak bilinen güçlü dalgalar oluşur. Deniz tabanının ani yukarı veya aşağı hareketi, küvette sıçrayan bir çocuğa benzer şekilde büyük tsunami dalgaları yaratıyor. Depremler ayrıca sualtı toprak kaymalarına neden olur ve büyük miktarlarda deniz suyu boşalan toprağın yerini alarak tsunami başlatır.
En bilinen depremler
Tarihin en şiddetli depremlerini Dünya tarihindeki en büyük depremler (893 – 2011) yazımızda bulabilirsiniz. İşte bir özet bilgi:
- 1811-1812 — Missouri. 19. yüzyılın başlarında, New Madrid depremleri orta Amerika'yı sarstı. O zamanlar sismograf yoktu, bu yüzden araştırmacılar depremlerin büyüklüğünün 7 ile 8 arasında değiştiğini belirlemek için görsel hesaplamaları kullandılar. Mississippi'de oluşan büyük dalgalar nehrin bazı kısımlarının geriye doğru çekilmesine neden oldu.
- 1906 — San Francisco, Kaliforniya, Büyüklük: 8. San Andreas Fayı'ndaki depremde ve ardından çıkan yangında yaklaşık 3 bin kişi öldü.
- 1923 — Tokyo, Japonya, Büyüklük: 7.9. Dünyanın en yıkıcı depremlerinden biri, 142.000'den fazla kişi yıkılan binalardan ve bunun sonucunda meydana gelen yangın fırtınasından öldü. Büyük tsunami dalgaları yaşandı.
- 1960 — Şili, Büyüklük: 9.5. Şimdiye kadar kaydedilen en büyük deprem Şili'deki 1960 depremidir. 1600'den fazla insanın çoğu tsunamilerden öldü. Dalgalar 11.5 metre ulaştı ve 3.2 kilometre kadar iç bölgeye moloz taşıdı.
- 1970 — Peru, Büyüklük: 7.9. Yıkılan binalardan ve depremde oluşan çığlardan yaklaşık 66.000 kişi öldü.
- 2004 — Endonezya, Büyüklük: 9.1. 21. yüzyılın en büyük üçüncü depremi 227.000'den fazla insanı öldürdü. Hint Okyanusu'ndan başlayan güçlü tsunami dalgaları 12 Asya ülkesini perişan etti.
- 2011 — Japonya, Büyüklük: 9.0. Kuzey Japonya'daki bu deprem dev bir tsunamiyi tetikledi ve 15.000'den fazla insanı öldürdü. Tsunami aynı zamanda nükleer reaktörü vurdu ve yeni sorunlar yarattı.