Dünya Dışı Mağaralarda Yaşam Olabilir mi?

Bu yılki araştırma, Conan'ın Mars'ın yüzeyine 33 metre kadar gömülmesi halinde, orada 280.000.000 yıl kadar uzun bir süre kuru ve donmuş halde kalabileceğini gösteriyor.

Yazar Burcu Kara
CaveLightPhoto
2. Uluslararası Gezegen Mağaraları Konferansı sırasında katılımcılar Arizona, Flagstaff yakınlarında bulunan Lava River mağarasını keşfettiler. Bu fotoğraf time-lapse çekim tekniği kullanılarak çekilmiştir ve ışık çizgisi bir kişinin kafa lambası ile yürümesinin sonucudur. Oturan kişi USGS bilim adamı Timothy Titus.

Meksika'nın Chihuahua mağaralarındaki devasa kristallerde 50.000 yıldır uyumakta olan mikroplar 2017 yılında keşfedildi. Bu bulgu mikroorganizmaların direncini ortaya koyuyordu. Bununla da kalmadı, evrenin başka yerlerindeki benzer düşmanca yerlerde yaşamın hayatta kalıp kalamayacağını ve nasıl hayatta kalabileceğini merak etmemize neden oldu. Bununla birlikte bu keşif, bilim insanlarının galaksinin küçük köşesinde yer alan sayısız olası mağarayı tam olarak değerlendirebilmeleri için mağara yaşamı hakkında daha öğrenecekleri çok şey olduğunu da hatırlattı.

Bu yıl araştırmacılar, güneş sistemi çevresinde bulunan 3.545 mağaranın doğasını anlama konusunda büyük ilerleme kaydettiler. Kuzey Arizona Üniversitesi'nden Jut Wynne, diğer dünyalardaki mağaralarla ilgili yeni konuları gündeme getiren iki yeni yayın yayınlayan uluslararası bir bilim insanı ekibine liderlik ediyor. Bu gezegenlerin derin bölümlerinde yaşam arayışı, gezegen araştırmalarının yeni ortaya çıkan bir konusudur ve farklı disiplinlerden düzinelerce uzman, bunun en iyi şekilde nasıl teşvik edileceğini bulmak için bir araya gelmiştir.

Bilim İnsanlarının Gezegensel Mağaralar Hakkında Bildikleri

Mars, Satürn ve Jüpiter'in uyduları, Dünya'nın uydusu ve hatta kuyruklu yıldızlar güneş sisteminde mağara sistemleri içeren gezegenler arasında yer alıyor. Journal of Geophysical Research dergisinde yayınlanan yeni bir araştırmaya göre, Dünya'nın ötesinde mağaraların varlığı 20 yıl önce sadece teorik bir ihtimaldi. Ancak şimdi, sadece 11 gök cismi binlerce mağaranın varlığını ortaya koymuş durumda ve "Dünya dışında altı mağara oluşturma mekanizması bulundu… " Araştırmaya göre, mağaraların her kayalık veya buz kütlesinde tahmin edilmesi gerekiyor ve bu da çeşitli yerlerde mikrobiyal barınma olanaklarını mümkün kılıyor.

2019'da Mars'taki haritalama çalışmaları binden fazla mağara açıklığını ortaya çıkardı. Keşfi yapan uzay aracının gezegenin yüzeyinden 400 kilometre yukarıda olması, bunların tam derinliklerini belirlemeyi imkânsız hale getiriyordu. Yeni araştırma, Satürn'ün uyduları Titan ve Enceladus ile Jüpiter'in okyanusa sahip olabilecek donmuş uydusu Europa'dakiler de dahil olmak üzere bilinen tüm mağara açıklıklarının bir haritasını sunuyor. Günümüzde yaşam süren Ay'da da keşfedilmeye değer mağaralar var. Kızıl gezegen ile Dünya arasındaki benzerlikler, onu canlı yaşamına ev sahipliği yapabilecek seçenekler arasında öne çıkarıyor.

Mars'ta Yaşam Aramak

Mars'taki su neden ve nasıl kayboldu?
NASA Mars Reconnaissance Orbiter'ı tarafından fotoğraflanan Mars'ın kuzey kutbundaki buz. (Fotoğraf: NASA/JPL-Caltech/MSSS)

Mars'taki kavisli kanallara ilişkin kanıtlar, geçmişte orada akan suyun varlığıyla tutarlıdır. Mars'ta daha önce yaşamın geliştiğine dair bir başka kanıt da Nature dergisinde yayınlanan ve kızıl gezegenin eskiden Dünya'nınkine benzer "daha sıcak, daha nemli" bir ortama sahip olduğunu iddia eden bir araştırmadan geliyor. Aslında Curiosity ve Opportunity gibi keşif araçları kısmen bu olasılığı araştırmak için inşa edildi.

İnanması zor olsa da, Mars mağaralarında binlerce yıl boyunca gezegenin yüzey radyasyonunun zararlı etkilerinden korunarak saklanan dayanıklı bakterileri hayal etmek mümkün. Dünya'da, 1996 yılında Science dergisinde yayınlanan bir araştırma, Romanya'nın Movile Mağarası'nda eski zamanlardan beri izole edilmiş ancak yerel yaşam formlarını korumuş olan hem suda yaşayan hem de karada yaşayan türlerin bulunuşunu detaylandırmıştır. 1996 yılında yapılan bu araştırma, diğer pek çok araştırmayla birlikte, Dünya'da bile yaşamın elverişsiz koşullar altında devam edebileceğini göstermektedir.

En Uç Noktadaki Yaşam

Mağaraların soğuk, nemli koşullarında gelişen canlılar "ekstremofiller" olarak bilinir. Adları, kayaların ve minerallerin altında ya da çok az su veya çok fazla basınç bulunan yerlerdeki gibi zorlu koşullarda hayatta kalma ve hatta gelişme yeteneklerinden gelmektedir. Çoğu mağara sakini, mağaranın sabit sıcaklığı Dünya yüzeyininkiyle aynı olduğu için rüzgar veya güneş ışığı olmadan tamamen karanlıkta hayatta kalabilir. Bilim insanı Jut Wynne, "Diğer gezegen cisimlerinin mağaraları da muhtemelen benzer iklim koşulları sergiler, ancak bunlar da gezegen cisminin yüzey koşullarından ve mağaranın iç yapısından etkilenecektir" demektedir.

Mars'ın yüzeyi genellikle soğuk koşullara maruz kalmaktadır. Kızıl gezegenin dehlizlerinde ortalama sıcaklığın Ulusal Hava Servisi tarafından -62 Celcius derece olduğu tahmin ediliyor. Ancak Mars'ın yaz aylarında gezegenin alt enlemlerinde sıcaklık 21 Celcius dereceye kadar ulaşabilir. Titan ve Enceladus da yaklaşık -178 Celcius derecelik aynı donma sıcaklığına sahiptir. Buna rağmen yaşam bir şekilde bir yolunu bulabilir mi?

Conan Bakterisi

Deinococcus radiodurans, namı diğer Conan the Bacterium
Deinococcus radiodurans, namı diğer Conan the Bacterium. Michael Daly / USU'nun izniyle.

Genellikle "Bakteri Conan" olarak bilinen Deinococcus radiodurans, Maryland'deki Uniformed Services Sağlık Bilimleri Üniversitesi'ndeki bilim insanları tarafından keşfedildi. Ekibin patologu Michael Daly, Conan'ın hem Dünya hem de Mars için çok uygun olduğunu söyledi. Bu dayanıklı minik bakteri, başka herhangi bir canlıyı öldürebilecek radyasyon seviyelerinde hayatta kalmayı başardı. Bu yılki araştırma, Conan'ın Mars'ın yüzeyine 33 metre kadar gömülmesi halinde, orada 280.000.000 yıl kadar uzun bir süre kuru ve donmuş halde kalabileceğini gösteriyor.

Araştırma boyunca birden fazla mikroorganizma -80 Fahrenheit dereceye kadar düşük sıcaklıklarda test edildi ve hiçbir mikrop Conan'ın dayanıklılığına ulaşamadı. Titan ve Enceladus'u düşündüğümüzde koşullar daha da kötüleşse bile Conan'ın hikayesinde bir iyimserlik ışığı görebiliriz. Ulusal Park Servisi tesadüfen olumlu bir sinyal verdi. Conan gibi mikroorganizmaların, gezegenlerin çılgınca değişen yüzeylerinin aksine, sağladıkları istikrarlı koşullar nedeniyle mağaralarda uzun vadede hayatta kalmakta daha kolay zorluk çekeceklerini söylüyorlar.

Uzay Çağı Mağaracılığına Hazırlık

Jut Wynne tarafından yürütülen "Gezegensel Mağaralar: Süreç ve Ürünlerin Güneş Sistemi Görünümü" başlıklı araştırma, yüksek çözünürlüklü fotoğrafların elde edilmesi ve analiz edilmesinin güneş sisteminde yeni mağaralar bulmak için çok önemli olduğunu savunuyor. Yazarlar, gelecekte mağaraları haritalamak için daha fazla çaba gösterileceğinden, daha fazla doğrulanmış mağara olacağına inanıyor. Gelecekteki görevlerin fotoğraflama ve tanımlamayı geliştirmek için çukur ve çatlaklarına odaklanması gerektiği ve bunun sadece uydu ve gezegenler için değil, aynı zamanda speleojenik özellikler (mağara gelişim sürecine atıfta bulunan bir kelime) sergileyen kuyruklu yıldızlar için de geçerli olduğu sonucuna varıyorlar.

Drone ve Rover görevlerinin Titan ve Europa gibi uzak güneş sistemi dünyalarının mağaralarını araştıran çalışmalar için gerekli verileri sağlayacağını umuyorlar. JGR tarafından bildirildiği üzere, araştırmalar önümüzdeki yirmi yıl içinde Ay ve Mars gibi yakın cisimlere robotik keşif gezilerine tanık olacağımızı öngörüyor. Bu arada, evrende yalnız olmadığımızın kanıtlanmasına yol açabilecek uzay araştırmalarının bu yeni aşamasını merakla izleyebiliriz.