Gerçekte Var Olan Star Wars Gezegenlerinin Listesi

Star Wars filmlerinde birçok gezegenden bahsediliyor. Bu yazıda bu gezegenlere en yakın gerçek oluşumlardan bahsediyoruz.

Yazar Burcu Kara
alderaan

"Star Wars" evreninin bilim kurgu gezegenleri Samanyolu galaksimizdeki gerçek gezegenlere çarpıcı biçimde benzer. Uzayda birçok Star Wars gezegeni vardır. Derin dondurucuya konulmuş bir süper Dünya mı? Buz gezegeni Hoth'u düşünün. Çift günbatımının olduğu o uzak Star Wars dünyası akıllara kumlu Tatooine'yi getirir. Bilimsel olarak doğrulanmış yaklaşık 4000 adet Güneş dışı gezegenden (exoplanet) hiçbirinde henüz yaşam belirtisi tespit edilmedi. Bu yüzden bunların hiçbirinin Wookiee'ler veya mynock'lar ile dolu olduğunu veya egzotik uzaylıların (hatta bakterilerin) bar kavgalarına ev sahipliği yaptığını bilmiyoruz.

Kepler-452b
Kepler-452b

Coruscant

Kepler-452b, Dünya benzeri özelliklere sahip en son keşfedilen Güneş dışı gezegenlerden biridir. Özellikleri itibariyle Star Wars evrenindeki Coruscant'a benzer. Coruscant, birçok Star Wars filminde görülen yüksek teknolojili bir gezegendir. Kepler-452b, Dünya'dan 1,5 milyar yıl daha eski bir yıldız sistemine ait. Bu da, gezegende yaşayan herhangi bir türün teknolojik açıdan insanlardan bir milyar yıl önde olacağı anlamına geliyor.

coruscant star wars
Coruscant

Coruscant'ın sakinleri yalnızca tamamen teknolojik olarak inşa edilmiş bir gezegen yüzeyinde oturmuyorlar, aynı zamanda mühendislik ürünü bir iklime sahipler. Kepler-452b'nin yıldızının yaydığı enerji arttıkça, ileri yaşın bir belirtisi olarak kendi sıcaklığı da artıyor. Dünya'nın 1,6 katı büyüklüğündeki bu gezegen gerçekten Dünya gibiyse ve teknolojik yaşam formları mevcutsa, orada da bazı iklim mühendisliği uygulamaları hayata geçirilmiş olabilir.

Bespin

bespin gezegeni
Bespin'de Cloud City bulutların arasında yüzmektedir. Buna gaz devlerinde rastlanabilir.

Dev gaz gezegenlerinin atmosferinde madencilik yapmak çoğu bilim kurgu hikayesini temelini oluşturur. NASA da bu konuyu inceledi ve helyum-3 ve hidrojen gibi gazların Uranüs ve Neptün'ün atmosferinden çıkartılabildiğini buldu.

Güneş dışı gezegen evreninde her türden gaz devleri bulunmaktadır. "Empire Strikes Back"de Bespin adındaki gaz devi, atmosferik madencilikle aktif olarak ilgilenen "Cloud City"ye ev sahipliği yapar. Mantar şeklindeki şehir, Darth Vader ayak basana dek Prenses Leia ve şirketi için sığınak görevi görmüştür.

Gelişen teknoloji galaksimizdeki Güneş dışı gezegenlerin atmosferlerinin bileşenlerini okumamıza izin veriyor.

NASA'nın Kepler Uzay Teleskobu gibi cihazlarla bugüne kadar bulunan gaz devlerinin birçoğu "sıcak Jüpiterler" olarak adlandırılmıştır. Bu nedenle uçan şehirler için uygun yerleri olamayacak kadar sıcaktırlar.

Bespin'in atmosferik katmanları, yüzen şehirlerin nefes alması için ideal bantlar sunar. Gökadamızda buna benzer katmanlar sunan bir dış gezegen yok. Ancak Kepler uzay teleskobu görevinin ikinci ayağı olan K2'yi kullanan gökbilimciler, yakınlardaki bir cüce yıldızın yörüngesinde dönen üç gezegen tespit ettiler. Bu gezegenlerin atmosferlerinden yansıyan ışık, yakında kompozisyonlarının anlaşılmasını sağlayacak.

Mustafar

mustafar gezegeni
Alev saçan bir gezegen yıldızına yakın dönüyor. CoRoT-7b, gezegen Mustafar'a iyi bir örnektir.

Obi-Wan Kenobi ile Anakin Skywalker arasında geçen "Revenge of the Sith"deki destansı düello sahnesi Mustafar gezegeninde yaşanır. Bu gezegenin çok sayıda exoplanet kuzeni bulunuyor. Kepler-10b ve Kepler-78b gibi erimiş, lav kaplı dünyaların büyüklüğü gezegenimize yakındır. Kepler-78b, kabaca Dünya'dan yüzde 20 daha büyüktür ve Dünya'nın kütlesinin iki katı ağırlığındadır; bu da benzer yoğunlukta kaya ve demirden oluşabileceği anlamına gelir. Buraya kadar Mustafar gibi madencilik için uygun görünmesine rağmen, Güneş benzeri çok yakın bir yıldız etrafında dönmektedir. Kavurucu sıcaklıkları kendisini endüstriyel operasyonlar veya kılıç eskrimi için muhtemel bir arena yapmaz.

kepler 10b gezegeni
Kepler-10b'nin yüzeyi Dünya'daki herhangi bir lavdan daha sıcaktır.

Kepler-10b de çok hoş değildir. Kepler teleskobu kullanılarak keşfedilen ilk kayalık dünyadır. Aynı zamanda Güneş'e Merkür'den 20 kat daha yakındır. Kepler-10b'de ılık bir gün, Dünya'da akan lavlardan daha sıcaktır: Yüzeyi 1.371 santigrat derecedir. Herhangi bir atmosferi olmayan yüzeyinin demir ve silikatlarla kaynadığı düşünülür.

1.982 santigrat dereceyle CoRoT-7b, Kepler-10b'nin ritmine sahiptir. 2010 yılında Fransa'nın CoRoT uydusuyla keşfedilen bu iyi kavrulmuş gezegen, 480 ışık yılı uzaklıkta bulunuyor. Kütlesi Dünya'nın yaklaşık beş katı ancak ondan 70 kat daha büyük bir çapa sahip. Satürn büyüklüğünde olan gezegenin yörüngesi o kadar dardır ki gökyüzündeki yıldızı bizim Güneş'imizden çok daha büyük görünür; yıldızın yüzeyi neredeyse erimiş haldedir.

Hoth

hoth star wars ogle-2005-blg-390
Buzlu gezegen OGLE-2005-BLG-390, bilim kurgu tundra dünyası Hoth'ın adını taşır.

Star Wars evreninden esinlenilerek Hoth adı verilen OGLE-2005-BLG-390 gezegeni, Jüpiter'in sonunu temsil eden soğuk bir süper Dünya'dır. Dünya'nın beş katıdır ve derin dondurucuya kilitlenmiş bir yüzeye sahiptir; eksi 220 santigrat derecede olduğu tahmin edilir. Bu da büyük olasılıkla Hoth tarzı tauntaun'ları sürmek için uygun olmadığı anlamına geliyor. Hatta korkunç kardan adamlar (wampalar) için bile fazla olabilir.

Astronomlar Hoth'u 2005 yılında keşfederken "mikro mercekleme" olarak bilinen olağanüstü bir gezegen bulma tekniğini kullandılar. Mikro merceklemede uzaktaki bir yıldızdan gelen arka ışık, bize yakın olan yıldızın etrafındaki gezegenleri ortaya çıkarmak için kullanılır.

Gezegen Dünya'mızdan 20.000 ışıkyılı uzaktalıktadır. Samanyolu'nun kalbine doğru uzanır ve buradaki yüksek yoğunluklu ışık mikro mercekleme yapmayı kolaylaştırır.

Cassini uzay aracının Huygens sondası 2005'te Satürn'ün dumanlı ayı Titan'a iniş yapmıştır. Gezegen metan gölleriyle doludur ve sürekli şekilde kalın bir hidrokarbon sisiyle kaplanmıştır. O kadar derin şekilde donmuştur ki su buzu kayadan farklı değildir. Bir başka Satürn ayı, Enceladus, bir kartopu gibi görünse de, altında muhtemel bir okyanus taşıdığı düşünülmektedir. Bu anlamda Jüpiter'in ayı Europa'dan farklı değildir. Bu küçük ay Jüpiter'in yörüngesinde döndükçe ısınan okyanusunun yüzeyi esnettiği kabul edilir.

Tatooine

tatooine gezegeni kepler-16 star wars
Kepler-16'nın ikili yıldız sistemi Luke'un gezegeni Tatooine'de olduğu gibi çift günbatımı görülmesini sağlar.

Luke Skywalker'ın gezegeni Tatooine'nin ikiz güneşlere ve kum fırtınasıyla süpürülen sert çöl ortamına sahip olduğu söylenir. İki veya daha fazla güneşi olan gerçek exoplanet'lar bundan daha zorludur. Kepler-16b, Kepler teleskobunun ilk keşfiydi. Gezegen bir yıldız yerine iki yıldız etrafında dönmektedir. Ancak gaz yapıdaki bu gezegen oldukça soğuktur.

Saturn büyüklüğündedir ve kısmen kayalardan oluşur. İki yıldızının yaşanabilir bölgesinin (sıvı su olma ihtimali bulunan "habitable zone") dışında bulunur. Yıldızları Güneş'imizden daha soğuktur; dolayısıyla yaşam formu yoktur.

Daha yakın zamanda keşfedilen Kepler-453b de iki yıldızlı bir gaz devidir. Yörüngesi yaşanabilir bölgede bulunduğundan aylarında hayat olabileceği düşünülür. Kepler teleskobu kullanılarak keşfedilen onuncu circumbinary (iki yıldızlı) gezegendir.

Kamino

kamino kepler-22b
Uzun boyunlu cloner'ların yuvası Kamino bir okyanus gezegenidir. Yıldızının yaşanılabilir bölgesinde bulunan Kepler-22b'nin süper okyanusla kaplı olduğu düşünülür.

Star Wars gezegeni Kamino'ya benzeyen Kepler-22b (böcek gözlü, uzun boyunlu cloner'ların evi), süper okyanusla kaplı bir süper Dünya'dır. Sulu ve fırtınalı Kamino, Obi-Wan Kenobi, "Attacks of the Clones"da bazı cevaplar bulmak amacıyla indiğinde görülür.

Jüri hala Kepler-22b'nin gerçek doğası üzerine hem fikir olmaya çalışıyor. Dünya'nın yarıçapının 2,4 katı büyüklüğünde olduğundan gaz yapıda olduğu düşünülüyor. Fakat bir okyanus dünyası olduğu henüz kesinleşmiş değil. Eğer bu doğru çıkarsa karşımızda fiziksel olarak makul bir Kamino benzeri gezegen olacak.

Bir okyanus gezegeni olarak kendisini buz devi Üranüs gibi hayal etmek mümkün. Son bilgisayar modellemelerine göre oldukça yaşanabilir olduğu bulunmuştur. Dünya'ya yakın boyutlarda ve güneşinden benzer uzaklıkta olan suyla kaplı bir Güneş dışı gezegenin, ortalama 15.5 derece sıcaklıkta olabileceği hesaplanmıştır. Yüksek eğimi nedeniyle kuzey ve güney kutupları her yarım yıl tam gün ışığı ve tam karanlıkta kalır.

Bilim adamları daha önce böyle bir gezegenin kaynama ile donma arasında gidip gelerek tahrip olacağını ve yaşanmaz kalacağını düşünüyorlardı. Ancak MIT'den bilim adamlarının hazırladığı üç boyutlu model, gezegenin yaklaşık 50 metre derinlikte bir okyanusa sahip olması durumunda bu durumdan etkilenmeyeceğini gösterdi. Bu görece sığ derinlik, gezegenin kutup yazı boyunca karşılaştığı sıcaklığı emmek ve kışın dışarı vermek için yeterliydi. Gezegende genel hava durumunun yıl boyunca ilkbahar gibi ılıman kalacağı hesaplandı.

Diğer yandan bu sığ derinlik, klon ordularının rahatça yürüyebileceği ve delebileceği okyanus platformları için ideal olacaktır. Tıpkı Kamino gezegeninde olduğu gibi okyanus yüzeyinde bulunan kapalı şehirler inşa edebilirler.

Endor

endor exomoon
Endor, Star Wars'da orman kaplı bir gezegendir. Astronomlar hala bir exomoon bulmak için araştırmalar yapmaktadır.

Ewok'ların ormanlık gezegeni olan Endor, bir gaz devinin etrafında döner ve ilk kez "Return of the Jedi" ile tanıtılmıştır. Endor'a benzeyen muhtemel bir exomoon (uzak bir gezegeni çevreleyen ay) mikro mercekleme ile 2014'te keşfedildi. Her mikro lensleme bir kez yapılabildiğinden gezegen sonsuza dek doğrulanamadan kalacak. Ancak şüpheler doğruysa, bu gezegen hiçbir yıldıza bağlı olmayan ve uzayda serbestçe dolaşan bir haydut gezegenin (rouge planet) etrafında dönmektedir. Yeni Zelanda ve Tazmanya'daki teleskoplarla yapılan gözlemde bilim adamları, büyük bir gezegenin eşlik ettiği küçük bir yıldızın da aynı mercek etkisine neden olabileceğini söylemiştir.

Exomoon'ları keşfetmesi için hazırlanan "HEK" gibi daha teknolojik araçlar yakında bu gezegenlerin varlığını doğrulayabileyecek.

Exomoon'ları ilginç kılan şey çok sayıda olmalarıdır. Eğer potansiyel olarak yaşanabilir oldukları kanıtlanırsa bu durumda insanlar gezegenler yerine exomoon'larda yaşamaya odaklanabilir. Çünkü teoriye göre gezegenlerden daha çok sayıda exomoon bulunması gerekir.

Alderaan

alderaan
Toz ve gaz diski ile kaplı çok genç bir yıldız konsepti. Yıkımdan sonraki bir anı andırsa da gerçekte yeni gezegenlerin doğduğu noktalardır.

"A New Hope" filminde Prenses Leia'nın ana gezegeni Alderaan, İmparatorluk'un Death Star'ı tarafından demirlerine kadar havaya uçuruldu. Gerçek Güneş dışı gezegenler de aşırı yıkımlar yaşamaktadır. NASA'nın Chandra X-ışını Gözlemevi'nin yardımı ile 2015 yılında gözlemlenen küçük bir gezegenin son parçaları, beyaz bir cüce yıldız tarafından yutuldu. Beyaz cüceler, Dünya'nın boyutlarında olan çok yoğun yıldız kalıntılarıdır. Ancak yerçekimleri Güneş'imizin yüzeyinin 10.000 katından daha fazladır. Sahip olduğu çekim kuvveti yakaladığı bir gezegeni parçalarına ayırabilir.

Daha yakındaki bir beyaz cücenin benzer bir gözlemi 2014 yılında K2 tarafından yapıldı. Muhtemelen bir asteroit olan küçük kayalık bir cisim, her 4,5 saatte bir yıldızın etrafında döndükçe küçük toz halkaları haline gelerek buharlaştı.

NASA'nın Spitzer Uzay Teleskobu 2014'te benzer bir asteroit çarpışması enkazının işaretlerine rastladı. Yaklaşık 1.200 ışıkyılı uzaklıkta ve sadece 35 milyon yıl yaşında olan bu genç yıldız, çarpışmaların sık görüldüğü bir toz halkası ile çevrilidir. Kalıntılar giderek daha büyük yığışımlar (agglomeration) halini alarak sonunda tam boyutlu gezegenler oluştururlar.