Günler kısaldıkça ve sıcaklıklar düştükçe, insanların güneşli günlerde bile kapalı alanlarda daha fazla zaman geçirmesi doğaldır. Ancak yeni bir araştırma, genellikle daha fazla fiziksel aktiviteyle de bağlantılı olan güneş ışığında geçirilen zamanın izlenmesinin ruh sağlığı üzerinde büyük bir etkisi olabileceğini göstermiştir. Dünya genelinde duygudurum bozukluğu olan 410 milyondan fazla insan için bu, kış boyunca ruh sağlığını yönetmede çok önemli olabilir.
Gün ışığının azaldığı aylarda tetiklenen mevsimsel duygudurum bozukluk (SAD), majör depresif bozukluk (MDB) ve bipolar bozukluğun (BD) bir alt türüdür ve kış aylarında insanları karmaşık şekillerde etkileyebilir. Hâlihazırda duygudurum bozukluklarından muzdarip olanlar için bu durum, ruhsal ve fiziksel sağlık üzerinde ciddi bir etki yaratabilir.
Vanderbilt Üniversitesi araştırmacıları, SAD'yi ölçmenin ve onunla mücadele etmenin bir yolunu araştırmak için depresyonu olan 23 kişiye ve ruh sağlığı sorunu olmayan 32 kişiye, özellikle farklı mevsimlerdeki fiziksel aktiviteyi izlemek üzere ayarlanmış ivmeölçer donanımlı akıllı saatler verdi. SAD ekvatordan uzaklaştıkça daha yaygın hale geldiğinden, çalışmanın katılımcıları Norveç'teki Bergen Üniversitesi'nden seçilmiştir.
İki haftalık çalışmada, araştırmacılar gün ışığı, gündüz fiziksel aktivite ve depresyonun nasıl iç içe geçtiğine dair yeni bilgiler keşfettiler; gün ışığı dönemlerinde daha az hareket edenlerde daha kötü depresif belirtiler ortaya çıktı. Gündüz aktivitesi arttığında, katılımcılar daha fazla güneş ışığına maruz kalmıştır. Daha ileri analizler, önceden duygudurum bozukluğu olanların daha az aktif olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu ve özellikle kış aylarında güneş ışığına daha az maruz kaldıklarını, bu durumun da onları mevsimlerin ruh sağlıklarını etkilemesine karşı daha hassas hale getirdiğini ortaya koydu.
Araştırmacılar çalışmada, "Mevsimsel duygudurum bozukluğu olan bireyler, hastalıklarının seyrini henüz fark edemeyebilirler" dedi. "Çalışmamızın amaçlarından biri, klinisyenlere yardımcı olacak dijital araçların geliştirilmesini teşvik etmek ve etkilenen bireylerin semptomlarını kendi kendilerine yönetmelerine yardımcı olmaktır."
Ekip, duygudurum bozukluğu olan kişilerin güneşli günlerde daha aktif olduğunu, ancak gün ışığının daha kısa olduğu ve güneş ışınlarına daha az maruz kalınan aylarda (güneşlenme) daha düşük fiziksel aktiviteye sahip olduklarını tespit etti. Araştırmacılar, duygudurum bozukluğu olan kişilerin neden daha az aktif olabileceğine dair, kapalı alanlarda kalma olasılığının daha yüksek olması gibi birçok neden olabileceği konusunda uyarırken, bileğe takılan bir dijital biyobelirteç cihazında hareket ve güneşlenme seviyelerinin izlenmesinin, insanların mevsimlerin ruh hallerini nasıl etkilediğinin daha fazla farkında olmalarına yardımcı olabileceğine ve onları SAD'nin etkisini azaltmak için daha fazlasını yapmaya teşvik edebileceğine inanıyorlar.
Ayrıca klinisyenlerin, güneş ışığı, aktivite ve ruh sağlığı arasındaki bağlantıyı, bu tür bir kişiselleştirilmiş tanı aracını güneş ışığı seviyelerine ilişkin kolayca elde edilebilen verilerle birleştirerek daha iyi anlayabileceklerini öne sürüyorlar (bu çalışmada ekip, zaman dilimi için NASA istatistiklerini kullandı).
Dünya Sağlık Örgütü şu anda 350 milyondan fazla MDB'li ve 60 milyondan fazla BP'li insan olduğunu söylüyor. Ve bu insanların neredeyse üçte biri semptom şiddetinde mevsimsel bir modele sahip. Bu çalışma, gün uzunluğu (fotoperiyot) ve güneş yoğunluğunun enerji seviyelerini nasıl etkileyebileceğine ve daha şiddetli 'kış hüznü' yaşayanların mevsimsel zihinsel refahı proaktif olarak iyileştirmelerine yardımcı olabileceğine dair daha fazla içgörüye kapı açmaktadır.
Önceki çalışmalar, gece vardiyasında çalışmanın ve doğal ışıktan ziyade iç mekanlarda yapay ışığa maruz kalarak daha fazla zaman geçiren kişilerin zihinsel ve fiziksel etkilerini vurgulamıştır.
Çalışma PLOS Mental Health dergisinde yayımlanmıştır.