Karanlıkta okumaya devam ederseniz, gözleriniz kalıcı olarak zarar görecektir. Bu uyarı büyük olasılıkla çocukken birçok insana söylenmiştir. Gerçekten de, bir ebeveyn böyle bir şey hakkında endişelenmeli midir? Yetersiz ışıkta okumak gerçekten miyopluğa veya diğer ışık kırma kusurlarına neden olabilir mi?
İnsanlar genetiğin miyopluğu belirlemede birincil faktör olduğuna ve çevresel faktörlerin sadece çok küçük bir rolü olduğuna inanıyordu. Bu inanç elli yıl kadar önce de vardı. Ancak maymunlar ve kuşlarla yapılan deneyler, bu tür görme bozukluklarının kasıtlı olarak yaratılabileceğini gösterdi.
Örneğin, tavuklara görme yetilerini engelleyen özel olarak tasarlanmış mat gözlükler takıldı. Bunun doğrudan bir sonucu olarak gözbebekleri büyümeye başladı. Bu nedenle, göz merceği tarafından oluşturulan resim artık retinaya tam olarak yansıtılamadı ve bu da hayvanların miyop olmasına neden oldu.
Görme Bozukluğu Göz Küresi Boyutunda Artışa Neden Oluyor
Denemeler, göz küresinin aşırı genişlemesini önlemek için retinadaki ince ayrıntıların odakta olması gerektiğini göstermiştir. Bu durum insanlar için de geçerlidir. Örneğin, bir çocuğun göz merceği küçükken pusluysa, yaşlandıkça miyopluk geliştirme ihtimali vardır. Bunun nedeni, gözlerin uzak görüşlülüğü düzeltmeye çalışmasıdır.
Ancak ışık eksikliği de bu etkiye neden olabilir. Bilim insanları tavuklara bir tür güneş gözlüğü taktıklarında, onları sürekli düşük ışıkta yaşamaya zorladılar. Bunu, ışık eksikliğinin etkisini inceleyebilmek için yaptılar. Bu tavuklar da miyop oldu, ancak mat gözlük takan yaşıtlarından çok daha düşük bir derecede…
Miyopluk Öğrenciler Arasında Orman Yangını Gibi Yayılıyor
Asıl soru şu: Bu durum insanlar için ne anlama geliyor? Odanın karanlık bir köşesinde ya da battaniyenin altında kitap okumak gözlere uzun vadede zarar verir mi? Bu soruya verilecek en uygun yanıtın "hayır" olduğu konusunda görüş birliği vardır. Çünkü birçok araştırma, miyopluk veya uzağı görememe yaygınlığının son birkaç yıl ve on yıllar içinde, özellikle de öğrenciler arasında önemli ölçüde arttığını göstermiştir.
Eğitimde (ya da okuma yaparken) geçirilen toplam saat sayısı ile görme bozukluğu arasında güçlü bir bağlantı vardır. Örneğin, Asya'da eğitim seviyesi arttıkça ve çocuklar okulda ve ev ödevlerinde daha fazla zaman geçirdikçe miyopluktan muzdarip gençlerin sayısında önemli bir artış olmuştur.
Güneş Işığıyla Tetiklenen Dopaminin Gözlere Yararı
Peki, miyopluk gibi görme bozuklukları ne ölçüde aşırı okumadan kaynaklanıyor? Sonuçlar kesin değil. Ancak uzmanlar, gençlerin okumaya ayırdıkları zamandan ziyade evde oturarak daha fazla zaman geçirmelerinin asıl suçlunun olduğu ihtimalinin yüksek olduğuna inanıyor. Son araştırmalar, gençleri dışarıda daha fazla zaman geçirmeye teşvik etmenin çocuklukta miyopluk riskini azaltmaya yardımcı olabileceğini göstermiştir.
Çünkü güçlü güneş ışığına maruz kalmak, önemli nörotransmitter dopaminin üretilmesini uyarır. Bu da göz küresinin sağlıksız derecede genişlemesini engeller. Gençler dışarıda daha fazla, içeride daha az zaman geçirirlerse, olumsuz etki daha az olacaktır.
Şehirli ve Kırsal Kesimden İnsanlar
Araştırmaya göre, bu bağlantı aynı zamanda şehirlerde yaşayan çocukların miyop olma riskinin kırsal bölgelerde yaşayan çocuklara göre neden daha yüksek olduğunu da açıklıyor: Şehirlerde yaşayan çocuklar, kırsal bölgelerde yaşayan arkadaşlarına göre açık havada oynamaya daha az zaman ayırıyor.
Çin ve Singapur'da aileleri daha fazla açık hava boş zaman faaliyetlerine katılmaya teşvik etmek için deneysel girişimler halihazırda devam etmektedir. Açık havada daha fazla zaman geçiren kitap kurtlarının gözlerine herhangi bir zarar vermeyeceğini söylemek yanlış olmaz.
Çalışmanın bulguları, bunun yakın görüşün bir sonucu olarak gözlere binen yükü en azından kısmen telafi edebileceğine dair güçlü kanıtlar olduğunu gösteriyor.