Mağara resimleri insanlığın bilinen en eski sanatıdır ve bu çizimler bize antik insanlar hakkında bilgiler sunar. Anlattıkları şeyse on binlerce yıl önceki insanların da aşağı yukarı bugünkü insanlar gibi olduklarıdır. Dünyanın dört bir yanında bulunan kayalara ve mağara duvarlarına boyanmış, çizilmiş veya oyulmuş görseller insanların en eski iletişim biçimlerinden biri ve teoriye göre on binlerce yıl önce de bir konuşma diline sahip olduğumuzu gösteriyorlar. İnsan sanatçıların yaptığı en eski çizimler genellikle soyut ve sembolikti. Daha sonraki çizimlerde ise manevi anlamı olduğu tahmin edilen hayvanlar, insanlar ve hayali figürler görülür.
Çizimlerin yaşı nasıl bulunuyor?
Mağara ve kaya resimlerinin yaşı radyometrik tarihleme ile bulunuyor. Radyokarbon tarihleme, siyah renk için kullanılan kömür gibi organik pigmentlerin yaşını bulmayı sağlarken, radyoaktif uranyum tarihleme toprak boyası gibi inorganik maddelerin yaşını bulmayı sağlıyor. Uranyum düzenli bir oranla toryuma bozunduğundan iki elementin oranını karşılaştırmak kayanın ve dolayısıyla üstündeki çizimin yaşını ortaya çıkarır.
İlk mağara resimleri
Bilinen en eski tarih öncesi sanatsal çizim bir mağaraya ait değil: 73.000 yıl önce Güney Afrika'da bir kaya yüzeyine çizilen bu çizgiler bilinen tüm mağara sanatlarından daha eskidir. Görünüşe göre birisi demir açısından zengin bir kayadan (okra) sivri uçlu bir parça aldı ve ucunu başka bir kayanın üzerine sürttü.
Bununla birlikte mağara duvarlarına yapılan çizimler daha iyi korunmuştur ve yeni çizimlere doğru gidildikçe insanın sanatsal evrimini görme şansı sunar. 2018 yılında keşfedilen en eski mağara resimleri İspanya'nın La Pasiega, Maltravieso ve Ardales mağaralarında bulundu. En az 64.000 yıl önce Neandertaller tarafından yapılmıştır ve diğer ilk mağara sanatları gibi soyutlardır. Bu mağaralarda merdiven benzeri çizgiler, el kalıpları ve aşıboyası ile süslenmiş dikit yapı çizimleri keşfedildi.
Homo sapiens ile üremiş arkaik bir insan alt türü olan Neandertallerin bu sanat çizimlerini özel buldukları bir yere yaptıkları düşünülüyor. El kalıplarının çoğunun mağaranın ulaşılması zor küçük girintilerinde olması, onları yapan kişinin boyayı ve ışığı mağaraya girmeden önce hazırladığını gösteriyor. Yani tüm çaba planlıdır.
İşaretlerse dikkat çekicidir çünkü antik insanların sembolik düşünceler geliştirmeye başladığını gösterir. Tarih öncesi mağara resimlerinin önemi aslında eski insanların sanat yapabildiği değil sembolizm ile uğramış olmaları ve bu yüzden muhtemelen bir konuşma diline sahip olduklarıdır.
Mağara sanatı ile insan dil gelişimi arasındaki bağlantı ilk kez yakın zaman önce teorileştirildi. Bilim insanları, ilk insan dillerine dair bulgular için bu tarih öncesi sanatlara göz atmıştır. Dikkat edilen ilk şeylerden biri çizimler için mağarada seçilen konumların akustiğinin konuşmaya ve duymaya uygunluğu olmuştur.
Mağara çizimlerinde hayvan ve insan figürleri
Mağara sanatında soyut çizimlerin yerini zamanla insan ve hayvan figürleri almaya başladı. En az 45.500 yıllık olduğuna inanılan bilinen en eski hayvan figürlü mağara resminde bir Sulawesi yaban domuzu görülür. Çizim Endonezya'nın Sulawesi adasındaki Leang Tedongnge mağarasında keşfedildi. Sulawesi ayrıca av sahnesi konulu bilinen ilk mağara resmine sahip ve en az 43.900 yaşındadır.
Bu Sulawesi mağara resimleri antik sanatçıların çevrelerindeki dünyada yaşayan canlıları betimleme becerisini gösteriyor. Bunlar Fransa'nın Lascaux mağarasındaki ünlü çizimlerden on binlerce yıl öncesine aitler. Lascaux Mağarası 1940 yılında mağaraya giren bir köpeği takip eden gençler tarafından keşfedildi. Mağarada yaklaşık 17.000 yıl öncesine ait yüzlerce hayvan resmi bulunuyor.
Lascaux Mağarası'ndaki resimlerin çoğu, at, boğa veya geyik gibi kolay tanımlanabilen hayvanların tasviridir. Ancak bazıları daha sıra dışıdır: Bazı sanatçılar gerçek hayatta görmedikleri hayali şeyleri de çizdiler.
Örneğin Lascaux Mağarası'nda "tek boynuzlu at" gibi bir çizime rastlanır ve hamile veya iridir. Bir başka benzersiz görüntü bir bizonun ve bir adamın her ikisinin de öldüğü bir av kazasıdır ve bir diğeri ise bir büyücünün görüntüsüdür. Sanatçıların insan figürlerini anatomik olarak erkek yapmaya dikkat ettikleri görülür.
Avustralya'daki Ubirr kaya formasyonunda 28.000 yıllık sanatsal Aborjin çizimleri vardır. Aborjin ressamlar buradaki kaya sığınaklarını binlerce yıl boyunca esrarengiz varlıklar ve hayvanlarla (kanguru gibi) ve çok daha sonra da gemilerle kapladılar. Kakadu Ulusal Parkı'ndaki yaklaşık 5.000 çizimden bazıları on binlerce yıl eski olsa da çoğu 1500 yıldan yenidir. Aborjinler hayvanların yalnızca dışını değil, kemiklerini ve iç organlarını da çizdiler.
Petroglif ve piktograflar
Kuzey Amerika kıta genelinde tarih öncesi çizimlere sahip. Bu çizimler sanatsal yönüyle dikkat çekicidir. Antik Pueblo yerlilerinin yaptığı binlerce petroglif ve piktograf özellikle Güneybatı çölünün kurak iklimi sayesinde korundular. Kıtadaki bilinen en eski mağara resimlerinden bazıları yaklaşık 7.000 yıl önce yapılmış ve Cumberland Platosu'nda keşfedildiler. Kuşa dönüşen ruhani bir insan figüründen kutu benzeri bir insan yaratığa kadar çizimlerin gruplanma biçimi bir hikaye anlatır. Buradaki yerli halklar 19. yüzyıla dek bölgede mağara sanatı üretmeye devam etti.
Arkeologlar bir antik sanatçının bir çizimde ne anlattığını her zaman çözemese de görüntüleri kendileri veya başkaları için anlatı oluşturmak için bilinçli biçimde hazırladıklarını anlayabiliyor.