Peru'nun güney kıyı vadilerinde, Lima'dan yaklaşık altı saat uzaklıkta ülkenin en ünlü noktalarından biri yer alır. İspanyol stilindeki küçük Nazca kasabası dünyanın en büyük gizemlerinden birine ev sahipliği yapıyor: Nazca Çizgileri. Bunlar 2.000 yıldan uzun bir süre önce toprağa kazınmış muazzam ve tuhaf antik tasarımlardır. Birçokları bu çizgilerin sadece havadan görülebileceğini düşünse de, ovaları çevreleyen tepe ve vadilerde de varlar. Çizgilerin kaynağına dair birçok güçlü teori üretildi. Peki Nazca Çizgileri nedir? Anlamı ve nasıl yapıldıkları.
Nazca Çizgileri nedir?
Peru'daki Nazca Çölü'nde bulunan ve çölün yaklaşık 450 kilometrekarelik bölümünü içine alan devasa oymalar olan Nazca Çizgileri en çok MÖ 900 ile ile MS 600 arasında İnka öncesi insanlar tarafından yapıldılar. 80 kilometreye kadar uzanan bu çizgiler üçgen, yamuk ve spiral gibi geometrik şekillerden ve bitki ve hayvanlara kadar yaklaşık 70 resimden oluşur. Gravürler 1927 yılında Perulu arkeolog Toribio Mejia Xesspe tarafından keşfedildi ve Xesspe çizgilerin eski bir kutsal yol sistemi olduğuna inandı.
Çizgiler toprağa kazınmıştır ve hem doğal dünyadan hem de hayal gücünden gelen binlerce farklı canlının tasarımı vardır. Bu tasarımlar arasında örümcek, Nazca çizgileri sinek kuşu, maymun, kertenkele, pelikan ve balina gibi hayvanlar var. Ayrıca ağaçlar, çiçekler gibi bitki tasarımları ve dalgalı çizgiler, üçgenler, spiraller ve dikdörtgenler gibi geometrik şekiller bulabilirsiniz.
Peru çöllerine kazınmış 300 metre uzunluğa dek ulaşan bu büyüleyici jeoglifler cevaplardan çok sorular sunar. Yüksek ve kurak plato kayalıklarında inanılmaz genişlikte bir alana yayılmış olan Nazca Çizgileri, 800'den fazla düz çizgi, 300 geometrik şekil ve bazı gerçekten şaşırtıcı stilize hayvan ve bitki çizimlerinden oluşuyor. Çizgiler, hava koşullarının etkisiyle koyulaşmış olan demirli kum ve çakılla kaplıdır.
Bilim insanları, matematikçiler ve arkeologlar 1920'lerden bu yana Nazca Çizgileri'nin amacını araştırıyor ancak çizgilerin kesin önemini belirlemek için yeterli kanıt yok. Anlamlarını tekstil ve tarımdan uzaylılara ve yıldızlara kadar her şeye bağlayan teoriler üretildi.
Xesspe'nin keşfinden onlarca yıl sonra Nazca Çizgileri havadan görüntülendiğinde muazzam büyüklükleri ve sembolik şekilleri daha iyi anlaşıldı. Bu keşif, 1940-1941 yıllarında küçük uçağıyla çizgilerin üzerinde uçuran Amerikalı profesör Paul Kosok tarafından gerçekleştirildi. Tuhaf şekiller, çizgilerin tipik bir yoldan fazlası olabileceğini düşündürdü. 1994 yılında Nazca Çizgileri UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alındı ve araştırmacılar bugün daha fazla Nazca çizimi keşfetmeye devam ediyor.
Nazca Çizgileri'nin anlamı
Nazca Çizgileri'nin ne anlama geldiğine dair pek çok teori var. Bunlar arasında gündönümleri, takımyıldızlar ve dünya dışı güneş tanrıları bulunuyor. Bir teoriye göre bu çizgiler göklerdeki tanrılar ve ilahlar tarafından görülmenin bir yoluydu. Profesör Paul Kosok ve arkeolog Maria Reiche tarafından ortaya atılan bir teori çizgilerin gündönümleri ve diğer göksel olaylar için astronomik gözlemevi olduğu yönündedir. Reiche ayrıca şekillerin farklı takımyıldızlarla ilişkili olduğuna inanır. İsviçreli tarihçi Henri Stierlin ise bu şekillerin antik tekstil üretiminde rol oynadığına inanıyor. Hatta yazar ve antik astronot teorisyeni Erich von Daniken gibi, Nazca Çizgileri'nin uzaylıların görebileceği bir iniş noktası olduğuna inanan pek çok kişi var.
Nazca Çizgileri'nin anlamına dair şu anda en çok kabul gören teori ilk olarak arkeolog Johan Reinhard tarafından ortaya atıldı ve çizgilerin su için yapılan ritüel uygulamalar olduğunu savundu. Çölde su değerlidir ve ekinlerin yetişmesi ve uygarlıkların gelişmesi için gereklidir. Bunların su tanrılarına tapınılan tören alanlarına giden kutsal yollar olduğuna inanılıyor. Hidrojeolog Stephen Mabee ve arkeolog Donald Proulx ise Nazca Çizgileri'nin her yerden görülebilen yeraltı su kaynaklarına işaret ettiğini düşünür. Nazca Çizgileri'nin anlamına dair hiçbir teori henüz gerçek kabul edilmese de, birçok kişi çizgilerin çok işlevli olabileceği sonucuna varmıştır. Bazı alanların tarım ve suyla, diğerlerinin ise göksel gözlem ve dini kullanımla ilgili olması mümkün.
Nazca Çizgileri nasıl yapıldı?
Nazca Çizgileri'nin kökeni hala tartışılıyor ancak üç farklı İnka öncesi kültür tarafından yapıldığı düşünülür: Paracas halkı (MÖ 900-200), Nazca uygarlığı (MÖ 200 – MS 600) ve Huari (MS 630). Adından da anlaşılacağı üzere, çizgilerin çoğunluğu Nazca halkına atfedilir. Tabii çizgilerin dünya dışı varlıklar tarafından yapıldığına inanan alternatif teorisyenler de var. Çizimler bu yüzden son birkaç on yıldır arkeologların kafasını kurcalıyor. Çünkü büyüklükleri ve hassasiyeti akıllara durgunluk verir.
Nasıl yapıldıkları ise oldukça basittir. İnka öncesi insanlar bu gravürleri 30 ila 38 cm'lik kayaları kaldırıp altlarında gizlenmiş olan açık renkli kumu açığa çıkararak çizdiler. Çöl tabanında binlerce yıl boyunca doğal ayrışma meydana gelmişti ve üstteki kızıl kayalar kaldırıldığında yüzeyden çok daha açık renkli olan bir kum ortaya çıktı. Nazca insanları birbirine gergin iple bağlı çubuklar kullanarak oldukça geniş ve detaylı çizgiler çizebildiler. Sarmal şekiller çizerken tahtayı merkezdeki direğe bağlayarak etrafında döndüler. Çizime başlamadan önce küçük tasarımlar yaptılar.
Kurak iklim sayesinde çizgiler yaklaşık 500 ila 2000 yıl boyunca korundu. Nazca Çizgileri iki nedenle korundu: İlki çizgilerin etrafındaki taşların gündüz güneş ışığını emerek ısınması ve sıcak hava alanı yaratarak çizgileri rüzgardan korumasıdır. İkinci nedense topraktaki alçının sabah pusuyla soğuyarak koruyucu katman oluşturmasıdır. Bazı bilim insanları Nazca Çizgileri'nin Nazca kültürü tarafından MS 10 – 700 yılları arasında yapılmış olabileceğine inanıyor.
Çizimlerdeki kuşlar aynı kültürden gelen çömlek üzerine çizilmiş, gemi olarak modellenmiş veya dini faaliyetlerde kullanılmış bazı kuşlara benzer. Nazca Çizgileri'nin bölge insanı için neden bu kadar önemli olduğu yalnızca teorilerle açıklanıyor.
Nazca Çizgileri'ne dair son bulgular
1920'lerin ve 30'ların sonlarından bu yana, uzmanlar Nazca Çizgileri hakkında potansiyel açıklamalar yaptı. Sahneyi derinlemesine inceleyen ilk kişiler arasında yer alan araştırmacılardan Paul Kosok ve María Reiche, çizimlerin astronomik ve kültürel bir amaç taşıdığını belirtmiştir. The Nasca Lines isimli kitabın yazarı John Reinhard ise buraları "su elde etmek ve bitki bolluğunu artırmak için yapılan ritüel yerleri" olarak gördü.
Ancak Arkeolojik Bilimler Dergisi'nde yayınlanan yeni bir çalışma bu teorilere farklı bir bakış getiriyor: Üç Japon araştırmacının yürüttüğü çalışmada Nazca Çizgileri'ndeki kuş oymalarının ornitolojik bir analizi yapıldı. Söz konusu kuşların çoğunun daha önce yanlış tanımlandığı ortaya atıldı.
Buna göre problem, şimdiye kadar bu çizimlerdeki kuşların genel izlenimlere ya da birkaç morfolojik özelliğe dayanarak tanımlanmasıydı. Kuşların kimliklerini daha iyi tanımlamak isteyen Masaki Eda ve ekibi gaga, kafa, boyun, gövde, kanat, kuyruk ve ayaklar dahil her Nazca figürünün morfolojik özelliklerine yakından baktı. Gözlemler 2.000'den fazla yerli Peru kuş türünün bilimsel çizimleri ile karşılaştırıldı.
Buna göre üzerinde çalışılan 16 oymanın üçü yeniden sınıflandırıldı. Bir zamanlar sinek kuşu olarak tanımlanan bir Nazca çiziminin aslında güney çöllerinden ziyade, kuzey ve doğu Peru'nun ormanlık bölgelerinde yaşadığı bilinen bir hermit (sinek kuşu alt grubu) olduğu öğrenildi. Hermit, üç özelliğiyle tanınıyor: Uzun ince gaga ve uzun kuyruk tüyleri. Çoğu sinek kuşunun ise çatal ya da yelpaze şekilli kuyrukları vardır.
Daha önce sadece "bir kuş" olarak bilinen ve şimdi yeniden tanımlanan ikinci Nazca kabartması ise kıyılarda yaşayan bir pelikanı tasvir ediyor. Üçüncü çizimin eskiden guano kuşu olduğu düşünülüyordu – hamsi yiyen ve değerli gübre görevi gören dışkı üreten büyük bir kıyı deniz kuşu – ancak pelikan olduğu öğrenildi.
Nazca Çizgileri'ndeki 16 tür kesin olarak tanımlanamıyor. Bunların nedenleri arasında bazılarının önceki sınıflandırmalara ters morfolojik özelliklere sahip olması ya da yalnızca Peru'ya özgü türler olması var. Bu nedenle, bazı Nazca Çizgileri'nin soyu tükenmiş canlıları temsil etmesi ya da sadece yanlış olması mümkün.
Nazca Çizgileri'nde görülen kuşların çoğunun Peru'nun çöl ovalarından uzaktaki bölgelerde yaşadıkları düşünülüyor. Bu da antik Nazca insanlarının bu egzotik kuşlarla sahilde yiyecek toplarken karşılaşmış olabileceğini gösteriyor. Yerliler daha önce hiç görmedikleri bu hayvanları etkileyici bulmuş olabilirler.