Yaratıcı insanlar, bilgileri yeni ve yararlı yollarla birleştirip yeniden oluşturabiliyor. Belirli alanlarda deneyimi olan kişiler, uzmanlıklarını yeni alanlara uygularken yaratıcı atılımlar yapabilir. Araştırmalar beyni daha iyi düşünmeye zorlamanın avantajları olduğunu gösterir. İnsanlar çoğu zaman düş kurarken veya farklı bir iş yaparken esinlenirler. Peki, yaratıcı olurken beynimizde neler oluyor?
Beyni Daha İyi Çalışmaya Zorlamak
İster Fermat'ın son teoremini ispatlıyor isterse bir doğum günü partisi planlıyor olun yeni ve yaratıcı çözümler bulmak daima önceden araştırma yapmayı gerektirir. Bir soruna dair ne denli çok şey bilirsek onu çözmede o denli donanımlı oluyoruz. Tarihin en yaratıcı beyinlerinden bazıları kendi alanlarında ustaydı. Bu insanların çalışmalarına ne denli fazla zaman harcadığını düşünürseniz yaratıcılığı en üst düzeye çıkarmanın en iyi yolu uzmanlık geliştirmek istenilen bir alan bulmak ve tutkunuzu takip etmektir. Kendinizi bir soruna kaptırdığınızda soruna dair bilinçli olarak düşünmeyi bırakmak yaratıcı çözüm bulmayı kolaylaştırıyor.
185 uzaktan ilişki problemini (RAT) çözen 44 kişinin beyin aktivitesini kaydetmek için fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme kullanıldı. Sunulan problemlerde alakasız gibi görünen üç sözcüğü bir araya getiren tek bir sözcük bulmak amaçlandı. Örneğin, köpüğün, derinin ve tuzun çözümü denizdir. Yanıt bulduktan sonra denekler sorunu içgörü ile mi yoksa analiz kullanarak mı çözdüklerini belirttiler.
Problemlere içgörüleriyle yaklaşan insanlar, sorun henüz belirmeden iki saniye önce dışarıya dönük olan dikkatlerini içe çevirerek iç odaklanmaya geçiyor. Bu kanıt, bir beyin bölgesi olan ön singulat korteksteki aktiviteden gelir. İçgörüyle çözülen bulmacalarda bölge daha aktif olarak farklı düşüncelere dair içsel dikkati yükseltiyor.
Problemlere analitik çözüm aranan görevlerde ise görsel işlemeden sorumlu oksipital lobda önemli bir aktivasyon yaşanıyor. Yani analitik çözümler üretenler daha ziyade baktıkları şeye odaklanıyor. Bu yüzden beyinde görsel işlemeyi yöneten alanda aktivasyon artıyor. Bu artış, analitik çözüm üretenlerin içgörüden çok baktıkları şeye odaklandıklarını gösterir.
Araştırmalar bir sorunu unutmanın veya ondan uzaklaşmanın ve ardından kendinizi alternatif bir etkinliğe vermenin bilinçsizce yaratıcı çözümler geliştirmeye yardımcı olduğunu gösterir. Bilinçaltımız sorun üzerinde düşünmeye devam ettiğinden dikkatimizi farklı konuya vermemiz bilinçaltındaki çözümü görmemizi sağlıyor. Beynimizi içe bakmaya zorlamak, dikkatimizi bilinçaltının üzerinde uzun uzun düşünmekte olduğu şaşırtıcı çözüme çeviriyor.
Tarih, düş kurarken veya farklı bir görevi üstlenirken esinlendiğini anlatan yaratıcı bireylerin öyküleriyle dolu. Ünlü yazar Robert Louis Stevenson veya ünlü müzisyen Paul McCartney yeni yapıtlarında düşlerinden esinlendiklerini söylemiştir. Dimitri Mendeleyev çığır açıcı bir problemi gördüğü bir düşle çözmüştü. Bu durum neden birçok insanın duş alırken, işe giderken veya yürürken yaratıcı çözümler ürettiğini açıklıyor.
İçgörü Sırasında Beyin Aktivitesi
İçgörü oluştuğunda beyinde bazı değişiklikler meydana geliyor. İçgörü anında insanların beyin aktiviteleri fMRI ve EEG ile ölçüldü. Uzaktan ilişkilendirme probleminin sunulduğu testlerde katılımcılara problemi içgörü kullanarak çözüp çözmedikleri soruldu.
İçgörü yaşamayan katılımcılarla kıyaslandığında, çözüm anında beynin sağ yarımküresinin ön üst temporal girustaki aktivite önemli ölçüde artıyor. Bu girus, sağ yarımküre korteksinde göze çarpan bir beyin yüzeyi çıkıntısıdır ve sözcükler arasındaki uzak bağlantıları açığa çıkarmada rol oynar.
Aktivite artışının sağ lobda değil de sol lobda olması anlamı. Çünkü beynimizin sağ tarafında, sol tarafa göre bilgiyi daha esnek yorumlayabilen alanlar vardır. Bilginin daha esnek biçimde ele alınması diğer yakın kavramlara daha kolay erişim sağlayarak yaratıcılığı bu önemli yönünü açığa çıkarmış oluyor.