Geleneksel helikopterler, üst rotor kaldırma sistemlerinin fiziksel sınırlamaları tarafından dayatılan yerleşik bir hız sınırına sahiptir. Bu büyüleyici Airbus projesi, bu hız sınırını aşmanın bir yolunu buldu ve bunu uçuş testlerinde çoktan başardı.
Burada söz konusu olan hız sınırlayıcısına döner kanat durması deniyor. Bir helikopterin üst rotor kanatlarını kanat olarak düşünebilirsiniz — ana rotor şaftı etrafında dönerken daha fazla veya daha az kaldırma üretmek için eğimlerini değiştirebilen kanatlar —.
Sorun şu: Eğer üst rotor saat yönünün tersine dönüyorsa, helikopterin sol tarafındaki paller geriye doğru, sağ tarafındaki paller ise ileriye doğru hareket eder. Dolayısıyla, sıfır hava hızında her yöne eşit miktarda kaldırma kuvveti üretirler, ancak havaya göre hareket ettiğiniz anda, bir taraftaki kanatlar rüzgara doğru hareket eder, kanat üzerindeki hava akışını artırır ve daha fazla kaldırma kuvveti üretirken, diğer taraftaki kanatlar rüzgarla birlikte geri hareket eder, hava akışını azaltır ve kaldırma kuvvetini azaltır.
Ne kadar hızlı giderseniz, bu asimetri o kadar belirgin hale gelir, öyle bir noktaya ulaşırsınız ki artık döngüsel kontrol ile bundan kurtulamazsınız ve daha hızlı gitmeye çalışırsanız, helikopter yıkıcı bir dizi harmonik titreşime girebilir veya takla atıp gökyüzünden düşebilir, ki bu ideal değildir.
Geleneksel helikopterlerdeki "Vne" ya da Asla Aşılmaması Gereken Hız veya havadaki hız limiti, bu geri çekilen kanat durmasını temel faktörlerinden biri olarak dikkate alır. Örneğin Robinson R44 gibi tipik bir sivil helikopter sadece 241 km/saat ile sınırlıdır ve en hızlısı bile 370 km/saatten fazla gidemez. DAI onaylı resmi Guinness Dünya Rekoru, bir helikopterin en yüksek hızına ilişkin olarak 1986 yılında modifiye edilmiş bir Westland Lynx ile kırıldığından bu yana 400,87 km/sa olarak sabit kalmıştır.
Gayri resmi olarak, oldukça alışılmadık Sikorsky X2 tarihteki en hızlı helikopterdir. Sikorsky, 2010 yılında bu yüksek hız göstericisinin düz uçuşta 463 km/saat ve sığ bir dalışta 481,5 km/saat hıza ulaştığını iddia etmiştir.
X2'nin, uçağın her iki tarafına da bir ilerleyen bir de geri çekilen kanat koyarak geri çekilen kanat durmasını aştığını unutmayın — bu kadar hızlı gitmek için zıt yönlerde dönen istiflenmiş bir çift eş eksenli üst rotorun yanı sıra arkada büyük bir itici pervane çalıştırıyor.
Bu da bizi, bir test uçuşunda 407 km/sa olan düz uçuş seyir hızı hedefini aşarak 420 km/sa hıza ulaştığı iddia edilen Airbus Racer'a getiriyor.
Bu olağanüstü uçak sadece tek bir üst rotor kullanıyor — ancak yine de geleneksel diyebileceğinizden çok uzak. Yarışçı tipik bir kuyruk rotoru kullanmıyor; bunun yerine, bir çift nispeten ince kutu kanat kabinin üstünden yanlara doğru uzanıyor, ardından aşağıya doğru kıvrılıyor ve kabinin alt kısmıyla birleşmek üzere geri dönüyor. Bu kanatların uçlarında iki büyük itici pervane bulunur.
Bu pervaneler havada dururken, normal bir kuyruk rotorunun yaptığı gibi ana rotordan gelen torku dengeleyebilir. Ancak hızda, kutu kanat konfigürasyonu, Racer üst rotorunu yavaşlatana kadar daha fazla kaldırmaya katkıda bulunur ve daha az sürtünme için iniş takımlarını sıkıştırırken, yüksek hızlı seyir uçuşu için esas olarak kanat kaldırmasına güvenir.
Oldukça kışkırtıcı görünümlü bir makine — bir göz atın:
Toplu hızdan başka avantajları da var — Racer aynı zamanda bir uçak gibi davranarak önemli verimlilik avantajları elde ediyor. Helikopterler sürekli olarak motor gücüyle ayakta kalarak bir ton yakıt yakarlar ve sonuç olarak Racer, 2.500 beygir gücündeki motorlarından birini bekleme moduna geçirmesine olanak tanıyan kanatlı seyir özelliğiyle yakıt maliyetlerinde tahmini %15-30 oranında tasarruf sağlar.
Airbus, büyük rotoru yavaşlatmanın uçağın gürültü profili için de harika olduğunu, çünkü bir helikopterin yer gürültüsü imzasının büyük kısmının buradan geldiğini söylüyor.
Ancak hız kesinlikle önemli bir odak noktası ve Racer'ın elinde muhtemelen daha fazlası var, çünkü bu test gerçekten bir rekor için zorlamaktan ziyade uçağın seyir hızına ulaşabildiğini doğrulamayı amaçlıyordu.
Sikorsky X2 gibi Airbus Racer da bu aşamada sadece bir demonstratör ve ticari pazara sunulması birkaç yıl alacak konseptleri kanıtlıyor. Ancak sadece yedi test uçuşu ve havada geçirdiği yaklaşık dokuz saat içinde tüm uçuş zarfı hedeflerine neredeyse ulaşmış olması kesinlikle umut verici.
Airbus Helicopters CEO'su Bruno Even, "Bu kadar kısa bir sürede elde edilen bu başarı, 13 Avrupa ülkesindeki 40 ortağımızın tüm bu yenilikleri uçuşa geçirmek için gösterdikleri yoğun çabanın bir kanıtıdır" dedi. "Performansının yanı sıra uçağın aerodinamik davranışı ve stabilitesi de umut verici. Hepimiz uçuş testlerinin bir sonraki aşamasını, özellikle de aşağıdakileri yapmamızı sağlayacak eko-modu dört gözle bekliyoruz