Yıldızlar nasıl ve ne zaman keşfedildi? Güneş'in yakın bir yıldız olduğunu iddia ettiği (ve bazı başka dinsel inançlara aykırı düşünceleri olduğu) için kazığa bağlanıp yakılan İtalyan filozof Giordano Bruno'dan (1548 – 1600) bu yana yıldızlar hakkındaki bilgimiz etkileyici şekilde arttı. Lakin en büyük sıçrama tayf ölçümü ve yıldız uzaklıklarını bulmada kullanılan paralaks gibi tekniklerin geliştirildiği 19. yüzyılda gerçekleşecekti.
Evrensel açıdan bakıldığında Güneş bize oldukça yakın olduğundan, sadece kendi yıldızımızı inceleyerek diğer yıldızlar hakkında önemli bilgiler elde ettik. Astronomlar, her biri evriminin farklı aşamasında olan farklı yıldızlara bakarak yıldızların yaşam döngülerindeki parçaları bir araya getirdiler ve Güneş'in ve de Güneş Sistemi'nin nihai sona nasıl ulaşacağını anladılar.
Mısır'da Yıldız Gözlemleri
Artık yıldızların neyden yapıldığını, ne kadar sıcak olduklarını ve uzayda nasıl hareket ettiklerini biliyoruz. Yine de kahverengi cüce yıldızların ve Güneş Sistemi dışındaki gezegenlerin keşifleri yıldızlarla ilgili çözülmesi gereken birçok gizemin olduğunu göstermiştir. Antik Mısır'da astronomi çok önemliydi ama onlar için bir bilimden çok din gibiydi. Örneğin Avcı Takımyıldızı ölüm tanrısı olan Osiris'i temsil ediyordu. Mumya sandığından alınan aşağıdaki görüntü tanrı Shu'nun (atmosfer tanrısı) kızı Nuit'i (gökyüzü tanrıçası) Dünya'dan ayrılırken resmetmektedir.
Babil'de Yıldız Gözlemleri
MÖ 500'den kalmış Babil medeniyetine ait aşağıdaki tablet, yıldızlar ve gezegenlerin hareketlerini tarif eden yazılarla kaplı. Babiller, tutulmaları öngörebilen ve halen açısal uzaklıkları ölçmede kullanılan açısal dereceyi icat etmiş ve etkin bir sayısal gösterim biçimi tasarlamış zeki astronom ve astrologlardı.
Tayf Ölçümü
1860'larda tayf (spektrum) ölçümünün geliştirilmesiyle birlikte astronomi büyük bir ilerleme kaydetti. Izgara olarak bilinen bir çeşit levhadan geçirilen yıldızın ışığı, levha üzerinde tayf dalga boylarına göre ayrılıyordu. Böylece bir tür harita ortaya çıkarıldı. Lakin Arktürüs yıldızının tayfını gösteren aşağıdaki görüntüde yer aldığı gibi, tayfta gökkuşağının tüm renklerinin yanı sıra bazı siyah çizgiler de vardı.
Her bir siyah çizgi kümesi bir atomik türü tanımlıyordu: Hidrojen çizgileri belirli dalga boylarında görünürken helyum çizgileri daha başka bir kümede ortaya çıkıyordu. Bu durum böyle devam etmektedir. Dolayısıyla tayf ölçümü, yıldızların (ve diğer cisimlerin) gerçekte neyden oluştuklarını anlamımızı sağlamıştır. Ayrıca Güneş Sistemi'ne göre bağıl hızlarını açığa çıkarır.
Doppler Tomografisi
Bazı yıldızların yüzeylerinde çok geniş alanları kaplayan çok büyük lekeler vardır. Doppler tomografisi olarak bilinen yöntem sayesinde, 1980'lerden bu yana astronomlar bu yıldızların yüzeylerini dolaylı yollarla görüntülemeyi başardılar. Bu yöntem doktorların insan vücudunun içini görmekte kullandıkları tıbbi görüntüleme yöntemleriyle benzerlikler taşır.
Çin Gökküreleri
Çinliler uzun süre zeki astronomlar olarak bilindiler ve bu yüzden Çinlilerin yıldız kayıtları yüzyıllar öncesine kadar uzanmaktadır. Günümüzde kabul edilen tarih olan 1611'den çok daha önce Güneş lekelerini keşfetmiş olduklarına dair deliller var. Yengeç Bulutsusu'nun oluşumuyla sonuçlanan 1054 üstnovasını kaydettikleri de tespit edilmiştir. Aşağıdaki 18. yüzyıl haritası 283 takımyıldıza ayrılmış 1464 yıldızı gösteriyor.
Becklin-Neugebauer Cismi
Birçok astronomik cisim yalnızca kızılötesi tayfta görünür olduğundan daha ayrıntılı gözlemler yapabilmek için atmosferin mümkün olduğunca yukarısına çıkmak gerekir. Bu Hubble Uzay Teleskobu görüntüsü Avcı Bulutsusu'nun (Nebula) derinliklerindeki oldukça büyük bir yıldızı gösteriyor. Bu kızılötesi ışınım kaynağı Becklin-Neugebauer cisminin ta kendisidir. 1966'da keşfedilen bu cisim, kızılötesi astronominin ilk büyük keşfi oldu.
Bu yazımızda yıldızlar nasıl ve ne zaman keşfedildi detaylıca bilgi vermeye çalıştık. Bahsettiğimiz gibi yıldızlar detaylı olarak ilk kez milattan önce keşfedildi ve keşfin boyutuna bakıldığında, yüzyıllardır insanların yıldızları gözlemledikleri ve yıldızlar hakkında daha fazla şey öğrenmek istedikleri anlaşıldı. Günümüzde her galaksinin milyarlarca farklı yıldızı olduğu biliniyor.
Yıldızlar Hakkında Sık Sorulan Sorular
Yıldız nedir?
Bir yıldız, kendi iç enerji kaynaklarından elde edilen radyasyonla parlayan, kendinden ışıklı herhangi bir gaz kütlesidir. Gözlemlenebilir evrendeki on milyarlarca trilyonlarca yıldızın yalnızca çok küçük bir yüzdesi çıplak gözle görülebilir.
Yıldızlar neden parlar?
Bir yıldızdan yayılan ışık Dünya atmosferinin farklı katmanlarından geçerken, türbülans yıldız ışığının bükülmesine neden olur. Dünya'daki bir gözlemciye göre, yıldız ışığındaki bu bozulma yıldızın "parıldıyor" gibi görünmesine neden olur.
Bir yıldızın parlaklığı nasıl ölçülür?
Astronomlar yıldız parlaklığını büyüklükler cinsinden tanımlar: Görünen büyüklük (bir yıldızın algılanan ve ölçülen parlaklığı) ve 32,6 ışık yılı veya 10 parseklik standart bir mesafeden görülen bir yıldızın parlaklığı olan yıldızın parlaklığının mutlak büyüklüğü.
Yıldızlar neden gruplar halinde oluşma eğilimindedir?
Yıldızlar, yıldız oluşumunun gerçekleştiği yer nedeniyle gruplar halinde oluşma eğilimindedir. Yıldızlar, protostarların moleküler gazlar ve toz bakımından zengin bölgelerde şekillenmeye başladığı bir moleküler bulut içinde oluşur. Bu yıldız oluşum bölgelerinde yeterince kütle biriktirirlerse, bazı yıldızlar kütle çekimiyle birbirlerine doğru çekilerek çiftler, çoklu sistemler veya yıldız kümeleri oluştururlar.
Yıldızlar neden evrimleşiyor?
Yıldız evrimi, bir yıldızın sürekli nükleer füzyon reaksiyonları nedeniyle enerjisini kaybederek azalan gaz basıncı nedeniyle istikrarsızlığa neden olmasıyla meydana gelir. Kararlılığı korumak için yıldız, çekirdeğindeki yakıtı tükenene kadar yakar ve yıldızın düşük veya yüksek kütleli olmasına bağlı olarak çekirdeğin yoğun bir beyaz cüceye, bir nötron yıldızına veya bir kara deliğe çökmesine neden olur.