Hatşepsut, MÖ 15. yüzyılda Mısır'da 20 yıl boyunca hüküm süren ve bu yönüyle Mısır'ı en uzun süre yöneten kadın firavun olan güçlü bir isimdi. Bu nedenle Mısır'ın en başarılı firavunlarından biri olarak kabul ediliyor. Hatşepsut için ilk kadın hükümdar denilse de, bu özellik MÖ 2400'de şimdiki Irak olan Sümer'de yaşamış kraliçe Kubaba'ya ait.
Hatşepsut kimdir?
Hatşepsut, MÖ 1508 dolaylarında doğdu. MÖ 1478'den başlayarak 20 yıldan fazla bir süre Mısır üzerinde hüküm sürdü. Kocası II. Thutmose ile birlikte ülkesine kraliçe olarak hizmet etti. Ancak kocasının ölümünden sonra üvey oğlu III. Thutmose'ye naiplik yapmaya başladı ve böylece firavun rolünü üstlendi. Tapınak ve anıtlar inşa ederek barışçıl bir şekilde hüküm sürdü ve Mısır'ın gelişmesine neden oldu. III. Thutmose üvey annesinin ölümüyle yazıtlarını sildi ve ondan kalanları yok etti.
Hatşepsut'un ailesi
Mısır kralı I. Thutmose'nin birincil eşi kraliçe Ahmose'den doğan tek çocuk Hatşepsut'un kraliçe olması bekleniyordu. 12 yaşındayken babasının ölmesinden sonra Hatşepsut, annesi Mutnofret'in saray cariyesi olduğu üvey kardeşi II. Thutmose ile evlendirildi — kraliyet kanının saflığını sürdürmek için yapılan yaygın bir uygulama. II. Thutmose döneminde Hatşepsut birincil eş ve kraliçe rollerini üstlendi.
Naiplikten firavunluğa
II. Thutmose 15 yıllık saltanatından sonra öldü ve Hatşepsut'u 30 yaşından önce dul bıraktı. Hatşepsut'un hiç oğlu yoktu — sadece Neferure adında kızı vardı — ve erkek varisi ise Iset (Isıs) adlı bir cariyeden doğan bir bebekti.
III. Thutmose tahtı üstlenemeyecek kadar küçük olduğundan, Hatşepsut geleneksel şekilde naip olarak hizmet etti. Hatşepsut bu rolü yedi yıl sürdürdü ve ardından belirsiz nedenlerden firavun olmayı talep etti. Teknik olarak Hatşepsut tahtı gasp etmedi çünkü III. Thutmose asla yönetimden yoksun bırakılmadı ve yaşamı boyunca annesiyle ortak hükümdar olarak görüldü, ancak Hatşepsut'un iktidardaki ana hükümdar olduğu açıktır.
Erkek gibi resmedildi
Çizimlerini sahte sakal ve erkek bedeniyle yaptırdı ve kendini kralın geleneksel eteğini ve tacını giyerken tasvir ettirdi. Bu girişim insanları erkek olduğuna inandırmak için değildi; daha ziyade, bu statüye sahip bir kadını tasvir edecek kelimeler veya görüntüler olmadığından firavun olduğunu kanıtlamanın tek yolu buydu. Bu durum zamanın Mısır sanatının olayları olduğu gibi değil olması gibi gerektiği gibi gösterdiğinin kanıtıydı.
Hatşepsut'un kraliçeden firavuna başarılı şekilde geçişi, özellikle etkili destekçilerini işe alma becerisi ile mümkün oldu. Seçtiği adamların çoğu babası I. Thutmose'nin memurları tarafından tercih edilen kişilerdi. En önemli danışmanlarından biri mimar Senenmut'tu. Kraliçenin hizmetkarları arasındaydı ve iktidarda onunla birlikte yükseldi. Bazıları onun sevgilisi olduğunu dahi düşünüyordu. Senenmut tüm kraliyet işlerini denetliyor ve de Hatşepsut'un kızı Neferure'ye hocalık ediyordu.
Hatşepsut tapınağı ve başarıları
Hatşepsut'un hükümdarlığı altında Mısır zenginleşti. Hanedanlığındaki diğer yöneticilerin aksine, Mısır ve Nubya'da ekonomik refahı sağlamak ve anıtlar inşa etmekle ilgileniyordu. Birçok anıtı da restore etti.
Tanrıların tanrısı Amon'a adanan ve mezar kültü olarak hizmet veren Hatşepsut Tapınağı (Djeser-djeseru, "kutsal yerlerin en kutsalı") onun tarafından inşa edildi. Bugün Mısır'da bir köy olan Karnak'taki Amon Tapınağı'na yerleştirdiği bir çift kırmızı granit dikilitaşı hala duruyor. Orta Mısır'daki Beni Hasan'da Yunanca'da Speos Artemidos olarak bilinen bir tapınak da yaptırdı.
Hatşepsut ayrıca saltanatının dokuzuncu yılında Doğu Afrika kıyısındaki Punt ülkesine önemli bir ticaret seferi düzenledi. Gemilerce altın, babun, fildişi, işlenmiş mür ve mür ağacı ile geri döndü. Bu sahne tapınağın duvarlarında ölümsüzleştirildi.
Hatşepsut'un ölümü
Kraliçe Hatşepsut MÖ 1458 yılının başlarında öldü. Son yıllarda bilim adamları ölüm nedeninin kronik bir genetik cilt hastalığını hafifletmek için kullanılan merhem olduğunu söylediler — merhem zehirli madde içeriyordu. Mezarının yakınındaki eserlerin test edilmesi tedavide kullanılan kanserojen maddenin izlerini ortaya çıkardı. Bonn Üniversitesi'nden araştırmacılar kraliçenin ölümünü açıklarken, kronik cilt hastalığı için kullanılan merhemin önce kısa süreli iyileşme sağladığını ancak daha sonra yıllar içinde kendisini öldürdüğünü belirtti.
III. Thutmose'nin annesine ihaneti
Oğlu III. Thutmose 33 yıllık firavunluğunun sonlarına doğru Hatşepsut'un hafızasını ortadan kaldırmak için girişimde bulundu. Anıtlarını ya yok etti ya da üzerindeki yazıları değiştirdi. Yazıtlarının çoğunu sildi ve dikilitaşlarının etrafını duvarla kapattı. Annesinin ismini hükümdar listesinden kaldırdı.
Bunun ilk başta uzun zamandır süren bir nefretin sonucu olduğuna inanıldı. Ancak daha ziyade politik bir neden taşıdığı ortaya çıkacaktı. 1822'ye kadar kimse Mısır'ın kadın firavunu Hatşepsut'un varlığından haber olmamıştı; ta ki Hatşepsut Tapınağı'ndaki bir hiyeroglif metnin şifresinin çözülmesi ve arkeologların yazıtları okumaya başlamasına kadar.
Kadın adı ve erkek imajı arasındaki tutarsızlık başta kafa karışıklığına neden oldu ancak bugün Thutmose'nin ne yaptığı daha iyi anlaşılıyor. Firavun, kendi soyunun önceliğini vurgulamak istedi ve hiç kimsenin oğlu II. Amenhotep'e meydan okuyarak tahta çıkmaması için bu köklü ihaneti uyguladı.