Türk-Moğol Han'ı Cengiz Han'ın zor bir çocukluk geçirdiğini söylemek yetersiz kalır. Babası 9 yaşında öldürüldükten sonra dul annesi tarafından büyütüldü. Daha da kötüsü, Moğol dilindeki en eski edebi yapıt olan Moğolların Gizli Tarihi'ne göre rakip bir boy olan Tayçiutlar, Cengiz Han'ı genç yaşta köleleştirdi.
"Benim için yaptıklarını asla unutmayacağım… Benden her ne istiyorsan iste,"
Cengiz Han'dan kendisini kölelikten kurtaran adama.
O sırada Cengiz Han'ın doğum adı Timuçin'di. Milyonların ölümden sorumlu olmasına rağmen Cengiz Han Moğollar arasında köleliği yasaklamış olmasıyla bilinir. Bizzat köle düşmüş olması bunda rol oynadı.
Cengiz Han, birisi eğer onu çocukken kölelikten kurtarmasıydı asla Cengiz Han olmayacaktı. Onu kölelikten kurtaran adamın adıysa Sorkan Şira'ydı.
Sorkan Şira kimdi?
Timuçin 1177'de köle yapıldı. Bir keresinde kendisini tutsak alanlardan kaçmış ve ırmağa gizlenmişti. Sorkan Şira adında bir asker onu bulduğunda Timuçin'e acımış ve şöyle demişti:
"Tayçiutların senden korkmasının sebebi zeki bir genç adam olman.
Gözlerinin ateş içerdiğini,
yüzünün ışıkla dolduğunu söylüyorlar.
Olduğun yerde dur.
Onlara seni gördüğümü söylemeyeceğim."
Sorkan Şira, diğer askerlerin ırmakta arama yapmaması için aramaya devam ediyormuş gibi yaptı. Askerlerin daha önce aradıkları yerleri aramasını sağladı. Şira ırmağın yanına gitti ve Timuçin'e ırmakta kalmasını ve kıpırdamamasını söyledi.
Şira, askerleri aramaya devam etmekten caydırdı. Onu güpegündüz kaybetmişlerse gece aramanın anlamı yoktu. Askerleri sabah yeniden arama yapmak üzere uyumaya itti. Timuçin'in boynunda Doğu Asya'da halkın aşağılanması ve cezalandırılması için kullanılan büyük bir boyunduruk (kang) asılıydı:
Yani Timuçin'i gören herhangi biri bu aleti kolaylıkla fark edebilirdi.
Askerlere "Boynunda bir kang ile ne kadar uzağa gidebilir?" dedi Şira.
Şira Timuçin'i bir kez daha ziyaret etti ve ırmakta kalmasını sağladı ve ayrıca kendini gizlediğinden emin oldu. Timuçin'e yakalanması durumunda Sorkan Şira'nın kendisini gördüğünü söylememesini belirtti.
Timuçin Özgürleşir
Sorkan Şira'nın iki oğlu olan Çimbay ve Çilagun bir gece gelerek Timuçin'in uyumasına yardımcı olmak için boyunduruğunu çıkardı. Timuçin bir gün Sorkan Şira'nın talimatına uymayarak ırmakta kalmak yerine çadırını bulmaya gitti. Sorkan Şira ve ailesinin kısrak sütü (kımız) yaptığını biliyordu, kısrak sütünün yapıldığı kavanoz seslerini aradı.
Timuçin, Şira'nın çadırını bulup içeriye girdiğinde Şira panikledi:
"Burada ne yapıyorsun?
Ben sana 'Git anneni ve kardeşlerini bul' demedim mi?"
Şira, yakalanma korkusuyla Timuçin'i çadırdan atmak istedi. Ancak iki oğlu karşı çıkıp ona yardım etmeleri gerektiğini söylediler. Timuçin'i bir yün arabasına sakladılar ve kız kardeşleri aracılığıyla arabayı dışarı çıkartarak Tayçiutların kampından kurtarmayı planladılar.
Ancak süreç uzadı ve üç gün sonra kamptaki birinin Timuçin'i sakladığından şüphenildi. Tüm çadırlar aranmaya başlandı. Sorkan Şira'nın çadırına baktılar ve her şeyi aradılar. Sandıkları aradılar, yatakların altına baktılar. Yün arabasına baktılar ve yünleri çıkarmaya başladılar.
Neyse ki Şira askerleri daha da derine inmeden durdurdu:
"Bir insan nasıl bunca yünün altına gömülü şekilde bu sıcakta hayatta kalabilir?"
Her nasılsa, askerler aramayı bıraktı ve gitti. Sorkan Şira ve tüm ailesini neredeyse öldürecek olan bu korkudan sonra Timuçin ayrılmak zorundaydı. Ayrılmadan önce Şira, Timuçin'in iyice beslendiğinden emin oldu. Ona iki kova kısrak sütü ve yemesi için iri bir kuzu verdi.
Şira ayrıca yakalanırsa kendini koruması için Timuçin'e iki oklu bir yay verdi. Timuçin uzun bir yoldan giderek kaçtı ve ailesini yeniden buldu. Sorkan Şira olmadan tüm bunlar mümkün olamazdı.
Cengiz Han'a Bağlılık
Cengiz Han'a dönüşen Timuçin 24 yıl sonra döndüğünde ağır kayıplar verdiği bir savaşla Tayçiut boyunu yok etti. Kendisini köle alan boyu yeryüzünden silmişti. Cengiz Han'ın savaşta boynuna zehirli bir ok aldığı ancak bir komutanın kanındaki zehri emerek Han'ı yaşattığı bir savaştı.
Savaştan sonra Cengiz Han, Sorkan Şira ve ailesiyle yeniden buluştu.
Önce Sorkan Şira'nın kızı Kadagan Cengiz Han'ın kampına geldi. Ağlayarak Sorkan Şira'nın kızı olduğunu ve Cengiz Han'ın askerlerinin kocasını yakaladığını söyledi. Cengiz Han'a kocasını bağışlaması için yalvardı:
"Timuçin onu kurtaracak," diye düşündüm,
ağladım ve sana bağırdım."
Cengiz Han attan inerek Kadagan'a sarıldı ve kocasını kurtarmak için atını dağa sürdü. Ancak askerleri kocasını çoktan öldürmüştü.
Askerleri kocasını öldürmesine rağmen akşam yemeğinde Kadagan'ı kampa davet etti. Ertesi gün Sorkan Şira Cengiz Han'a getirildi ve o ve bir başka ünlü komutan olan Cebe Noyan, Han'a bağlılığını sundu.
Cengiz Han, her ikisini de hemen ordusuna lider yaptı ve özellikle Sorkan Şira için sevgi dolu sözler söyledi:
"Sen ve oğulların tahtayı boynumdan aldınız,
kangı yakamdan çıkardınız.
Bana katılman neden bu kadar uzun sürdü?"
Sorkan Şira ailesine bakmak zorunda olduğunu ve Cengiz Han'a katılsaydı Tayçiutların tüm ailesini öldüreceğini söyledi. Ailesini kurtarabileceği ve aynı anda Cengiz Han'a katılabileceği anı bekledi.
Şira ve oğulları, Cengiz Han'ın ordusunda komutan oldular. Cengiz Han imparatorluğunu ve imparatorluk muhafızını kurarken onlar gibi en güvendiği komutanlarından 95'ine minganlık verdi. Mingan, kişinin buyruğuna 1.000 asker verilen bir rütbeydi.
Cengiz Han artık kendisini kölelikten kurtaran Sorkan Şira'ya her şeyi vermeye hazırdı. Şira yalnızca istediği bir yerde oba kurma hakkı istedi. Cengiz Han ona hem oba yapma hem de daha fazlasını sundu. Sorkan Şira'nın kutlu şaraptan içebileceğini ve tüm soyunun özgür insanlar olacağını söyledi.
Sorkan Şira'yı ve oğullarını suç işleme cezasından muaf tuttu. Sorkan Şira ve oğullarının diğer uygarlıklara ve düşmanlara saldırdığında tüm ganimetleri almasına izin verdi.
Bıraktıkları
Cengiz Han ve oğulları elbette iyilik elçisi değildi. Merkitler ve Tatarlar gibi fetihlerinde birçok toplumu köleleştirdiler. Ancak Türk-Moğollardan köle yapmayı yasakladılar.
Moğolların Gizli Tarihi'nden Sorkan Şira'nın önemli bir tarihi figür olduğu ortaya çıkar. Cengiz Han, kendisini kölelikten ve muhtemelen ölümden kurtaran Sorkan Şira'yı hayatı boyunca hatırlayacağını söyleyerek şöyle der: "kara gece boyunca rüyalarımda ve aydınlık gün boyunca kalbimde."