Nazi antisemitizminin veya Yahudi karşıtlığının kökenleri geniş bir tartışma konusudur. Adolf Hitler, Yahudi halkına karşı nefret besleyen birkaç Nazi liderinden biriydi. Hitler'in ve hareketinin neden bu denli şiddetle antisemitik olduğuna dair birçok teori vardır. Ancak gerçek olan şey, Adolf Hitler'den ve Nazilerden çok önce Almanya halihazırda geniş bir Yahudi karşıtlığının içindeydi. Peki nedeni neydi?
Hitler'in önyargılarının kökenleri
Çoğu tarihçi, Hitler'in Yahudi karşıtı önyargılarının muhtemelen Viyana'daki günlerinde edinildiği konusunda hemfikirdir. Avusturya'nın Birinci Dünya Savaşı'ndan önceki başkenti, antisemitizm için Avrupa'nın en güçlü limanlarından biriydi. Viyanalı politikacılar oy kazanmak için sık sık Yahudi dedikodularını ve komplo teorilerini kullandılar.
Hitler bu adamlardan ilham aldı. Mücadele eden genç sanatçıya kendi kişisel acıları için mazeret ve günah keçisi sağladılar. Özellikle Yahudileri kısıtlayan yasalar sunan Viyana belediye başkanı Karl Lueger'e hayrandı. Hitler'in Yahudi karşıtı inançlarının kanıtı Mein Kampf'ta ve siyasi konuşmalarının çoğunun dökümlerinde bulunabilir. Çoğu antisemit gibi, Hitler de Avrupa'nın medeni uluslarının Yahudi komplocular ve sabotajcılar tarafından sistematik olarak baltalandığını düşünüyordu. Komünizme Yahudi icadı deyip, "Yahudi dünyası komplosu"nun yıkıcı aracı olarak gördü.
Alman antisemitizmi
Antisemitizm, Hitler'den çok önce Alman yaşamının bir parçasıydı. Almanya, 1800'lerde Yahudi karşıtı düşünce ve materyallerin yuvasıydı. Almanya'nın Yahudileri, çağın siyasi ve ekonomik sorunları için aşırılık yanlılarına uygun bir günah keçisi oldu.
1800'lerin ortalarında Alman devletlerinin birleşmesini isteyen ulusalcı broşürler ve gazeteciler sık sık Yahudileri bu sürece karşı çıkmak veya sabote etmekle suçladılar. Yahudi bankacılar, finansörler ve işletme sahipleri de ticaretteki durgunluktan sorumlu tutuldu.
I. Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında Yahudi aleyhtarı komplolar devam etti. 100.000'den fazla Yahudi Alman ordusunda görev yapmış olsa da, Yahudiler bazen savaş çabalarını sabote etmekle suçlandı. Daha sonra Dolchstosslegende ("arkadan bıçaklama teorisi") geldi ve antisemitizme bir başka yol sundu. Birçok eski askerin inancı Kasım 1918 ateşkesinin Yahudiler ve sosyalistler tarafından tasarlanmış bir ihanet eylemi olduğu ve Almanya'yı savaşı kazanabilecekken engellemiş olduğuydu.
Bu Yahudi ırkçılığı 1920'lerdeki zorlu yıllarda nefretle gelişmeye devam etti. Weimar döneminin çoğu sağcı grubu halihazırda Yahudi aleyhtarı düşüncüler besliyordu. Ancak bu grupların çoğu Yahudi karşıtlığını kontrol altında tuttu. En sesli Yahudi düşmanları Alman Ulusal Halk Partisi (DNVP) gibi ana akım partilerden geldi. Bu bağnazların çoğu Nazi Partisi saflarında yer aldı.
Nazi antisemitizmi kontrollüydü
NSDAP'nin (Nazi Partisi) oluşum yıllarında Hitler partideki ve SA (Fırtına Birliği) içindeki katı antisemitleri dizginlemek için çalıştı. Ancak taktiksel bir hamleydi. Hitler partisinin bir saygınlığı olmasını, zengin sanayicilerin ve orta sınıfın desteğini kazanmasını istiyordu. Yoğun Yahudi düşmanlığı NSDAP'ın henüz küçük olduğu bir zamanda güçlü Yahudi tüccarlarından gelen olumsuz düşüncüler yayabilirdi.
Bir başka faktör de Hitler'in Nazi antisemitizminin dürtüsel, kendiliğinden ve popülist değil, zeki, organize ve etkili olmasını istemesiydi. Nazi lideri, Yahudileri Alman kültürel ve ekonomik yaşamından çıkaracak sistematik bir plan istiyordu. Bu plan onlarla alay etmenin veya SA'nın onları dövmesinin daha ötesindeydi.
1919'da "akılcı bir anti-Semitizm" arzusunu dile getirdi:
"Tamamen duyguya dayalı antisemitizm, nihai ifadesini pogromlarda bulacaktır… ancak akla dayalı antisemitizm, organize, yasal girişimlerle ve Yahudi ayrıcalıklarının kaldırılmasına yol açmalıdır. Nihai, sarsılmaz hedefi, Yahudilerin ortadan kaldırılması olmalıdır."
Adolf Hitler
Almanya Yahudilerini insandan çıkarmak
1933 baharında Hitler iktidardaki hakimiyetini pekiştirdikten sonra, Almanya'nın Yahudi nüfusuna karşı bahsettiği "örgütlü yasal girişimi" başlattı. İlk adım Yahudi düşmanlığını meyhanelerden ve arka odalardan çıkarıp kamusal alana taşımaktı. Sıradan Almanlar saflarındaki "düşman" konusunda eğitildiler.
Nazi propagandacıları birçok biçim alan ancak tutarlı temalara odaklanan bir Yahudi karşıtı düşünce dalgası oluşturdu. En tutarlı tema, Aryan Almanlarını Yahudilerin insandan daha az olduğuna ikna etmekti. Onlar bahtsız Almanları avlayan açgözlü, ahlaksız ve işbirlikçi untermensch (insan altı) ırktı. Yahudi erkekler Aryan kadınların tecavüzcüsü ve çocuk tacizcisi olarak resmedildi.
Yahudi, yıkıcı ve bencil bir ekonomik güç olarak açıklandı. Yahudi tüccarlara ve dükkân sahiplerine güvenilemezdi. Üstün ırklı Almanlara hızlı kar elde etmek için düşük kaliteli mal satarlardı. Yahudi bankacılar sıradan Almanlardan zorla para aldılar ve mali kontrollerini Alman refahını felç etmek için kullandılar. Yahudi sanatçılar, film yapımcıları ve tiyatro sahipleri Alman ahlakını ve Hıristiyan değerlerini baltalayan yapıtlar ürettiler.
Streicher ve Der Sturmer
Naziler propaganda bilgi ve basın üzerindeki denetimlerini sıkılaştırdıkça Yahudi karşıtı girişim arttı. Alman toplumunun istenmeyen her yönü için Yahudiler suçlandı – cinayetler ve cinsel saldırılar, kaybolmalar, küçük suçlar, sokak şiddeti, dilencilik, fuhuş, pornografi, yasadışı alkol ve uyuşturucu satışı, hatta kirlilik.
Antisemitizmin ana savunucularından biri Nürnberg'den üst düzey parti üyesi olan Julius Streicher'di. 1923'te haftalık Der Sturmer gazetesini kurdu. Sayfaları Yahudi aleyhtarı karikatürler ve Yahudi davranışları, suçları ve komplolarına dair çirkin uydurmalarla doluydu.
Streicher'in yayıncılık şirketi gençlerin beynini yıkamak için çocuk kitapları da üretti. Bunların en bilineni genç Almanlara Yahudilerin Aryan Almanların saflarına sızmış "zehirli" bir tür olduğuna dair uyaran Der Giftpilz'di ("Zehirli Mantar"). Bu materyal Nazi döneminde Alman okullarına girdi ve "bir Yahudi nasıl tanınır" gibi ırk temelli derslerin temelini oluşturdu.