2. Dünya Savaşı'nda bulunmuş istihbaratçı yazar Hal Vaughan, Düşmanla Yatmak: Coco Chanel'in Gizli Savaşı adlı kitabını çıkardığında Coco Chanel'in Nazi ajanı olarak yaşamı yeniden hatırlandı. Bugün çoğu insan hala bu konuyu bilmiyor. Günümüzün en gözde çantalarının, parfümlerinin ve tüvit ceketlerin yaratıcısı Coco Chanel savaş boyunca Hotel Ritz'de SS subaylarıyla çalışarak dünyanın en zengin kadını haline gelmiş bir Nazi casusuydu. Ülkesini işgal eden Naziler tüm Yahudilere ait mülk ve işletmelere el koyarken zenginliğini artırdı.
Coco Chanel neden Nazilerle çalıştı?
Yazar Vaughan tarafından ortaya çıkarılan II. Dünya Savaşı istihbarat arşivlerinde Coco Chanel Fransız polisi tarafından "Westminster" takma adıyla ve "modacı ve parfümcü" mesleğiyle bahsedilir. Aynı zamanda ajan numarası F-7124'dir. Nazilerin SS istihbarat şefi General Walter Schellenberg ile birlikte casusluk faaliyeti yürüttüğü yazar.
Coco Chanel'in Yahudilere karşı şiddetli nefret beslediği bilgileri vardır. , Chanel savaş başladığında Hitler'in sağ kolu olan Nazi propaganda bakanı Joseph Goebbels'e rapor veren Alman aristokratı Gunther von Dincklage ile romantik ilişki içindeydi.
Chanel'in yaşamı Katolik inancının titizlikle telkin edildiği katı manastırlar etrafında geçmişti ve nefretinin buradan başlamış olması mümkündü. Avrupa'da savaş patlak verir vermez dükkânlarını kapatan Coco üç bin kadını en çok ihtiyaç duyduğu zamanda işsiz bıraktı. "Moda zamanı değil" demişti. Ancak bunun birkaç yıl önce Fransa'daki bir işçi hakları grevi sırasında Chanel'i işini durdurmaya zorlamış işgücüne karşı kin dolu bir hareket olduğu tahmin ediliyor.
İşlerinin durmasıyla Coco Chanel kendini tamamen siyasi bir amaca adamaya başladı. Tesadüf ki düşmanın da beslediği bir amaçtı.
Alman işgali sırasında çoğu Parisli evlerinden atılırken, Chanel, Alman aristokratı ve Nazi propaganda subayı ile olan ilişkisi sayesinde Ritz otelinde lüks içinde yaşadı. Otelinde ikamet eden komşuları Nazi genel subayları, ajanları, casusları ve Hermann Goering ve Joseph Goebbels gibileriydi.
Bu arkadaş çevresi ile Coco, Yahudilerin Avrupa için bir Bolşevik tehdidi olduğuna dair inancını paylaştı. Yazar Hal Vaughan tarafından ortaya çıkarılan belgelerde, Chanel "Aryan haklarını", Nazilerin Yahudilere ait tüm mülk ve işletmelere el koymasından yararlanmak için kullanır.
Gerçekten de en kârlı ürünü olan Chanel No. 5 adlı küçük bir parfümün üretimi tamamıyla Yahudi bir aile olan Wertheimerlar tarafından finanse edilmişti. 5 Mayıs 1941'de Coco Chanel, Yahudi finansal varlıklarının yönetiminden sorumlu departmana bir mektup yazdı.
Mektuptaki sözleri şöyle:
"Chanel Parfümleri hâlâ Yahudilerin malıdır… ve sahipleri tarafından yasal olarak "terk edilmiştir". Tartışmasız bir öncelik hakkım var. Bu işin kuruluşundan bu yana kreasyonlarımdan elde ettiğim kâr… orantısızdır."
Chanel, Nazilerle anlaşarak parfümünün savaş zamanı satılmasını sağladı ve satışlardan aldığı %2'lik pay modern parayla yılda 25 milyon dolara denkti. Ülkesini işgal eden düşmanla iş birliği yaparak o zamanlar dünyanın en zengin kadını oldu.
Garip bir olay sonucu Pierre Wertheimer'ın hayatı boyunca tüm yaşam masraflarını ödemeyi kabul etmesini de başardı. İleride Pierre Wertheimer'ın "beni beceren haydut" olduğunu ilan edecekti.
Buraya kadar Coco Chanel bir el çantası satın almak isteyeceğiniz türden bir kadına benzemez. Ama işler burada bitmiyor. Gerçek bir Nazi casusu olarak faaliyetlerine göz atalım.
Nazi casusu Ajan 7124
Coco Chanel bir noktada Hotel Ritz'deki Nazi subaylarını eğlendiren ve Yahudilerin çektiği acılardan yararlanan biri olmayı bıraktı ve kendisi de bir Nazi subayı oldu.
Vaughan'ın Düşmanla Yatmak: Coco Chanel'in Gizli Savaşı adlı kitabının arşiv araştırmasına göre Coco, sonraları savaş suçlarından hapse atılacak SS istihbarat şefi General Walter Schellenberg'in maaşlı ajanı oldu.
Coco Chanel'in gizli kimliği "Abwehr Ajanı 7124" ve kod adı "Westminster" konuldu. 10 yıllık eski sevgilisi Westminster Dükü'ne bir göndermeydi. Açık bir anti-semitik olan ve köpeklerinden birine "Yahudi" adını vermiş zengin bir İngiliz soylusuydu. Coco Chanel daha önce bu çevrede geleceğin başbakanı Winston Churchill gibi isimlerle zaman geçirmişti.
1943'te savaş sona ermeden iki yıl önce, Coco, Nazi sevgilisi ve Alman aristokratı ile Müttefikler ve Almanlar arasında bir "barış anlaşması" olması amaçlanan "Modellhut Operasyonu" için Berlin'e gitti.
Bu anlaşma eğer başarılı olsaydı çok farklı bir "barış anlaşması" olurdu. Çünkü bugün Avrupa'nın çoğunun Almanca konuşmasıyla sonuçlanacaktı.
Coco'nun 1943'te Berlin'e yaptığı "Modellhut Operasyonu" gezisi Gestapo'nun başı ve SS Reichsführer'i Heinrich Himmler ile tanışmak ve strateji belirlemek içindi. Nazi Almanyası'nın en güçlü adamlarından ve Holokost'tan en doğrudan sorumlu kişilerdendi.
SS'teki ustası Schellenberg ile birlikte Coco'nun Madrid'deki İngiliz büyükelçiliği aracılığıyla Winston Churchill'e bir mektup iletmek için aracı olarak kullanılması ve İngiltere'ye Almanya ile düşmanlığı sona erdirmesi için baskı yapılmasının planlandığına inanılıyor. Nazilerin neden Chanel'den gelecek bir mektubun İngilizlerle olan savaşı bitireceğini düşündükleri belli değil. Bu nedenle çok daha derin ve karanlık bir planın yapıldığına işaret eder.
Kayıtlarda bir SS subayına Madrid'deki Chanel'e büyük miktarda para teslim etmesi emri verildiği görülür. Bu paranın ne için teslim edildiği asla bilinmeyecek çünkü görev bir noktada başarısız oldu.
Chanel eski bir arkadaşı Vera Lombardi'yi aracı olması için kandırmıştı. İngiliz aristokratı Coco tarafından İspanya'ya gelmeye ve Madrid'de Chanel modasını kurma olanağını aramaya ikna edilmişti. Ancak Chanel'in niyeti bu değildi.
İngiliz istihbarat dosyalarının gösterdiği gibi, Lombardi İspanya'daki gerçek amacını anladığı anda görev başarısız oldu. Madrid'deki İngiliz büyükelçiliğine vardıklarında Lombardi, Chanel ve diğerlerinin Nazi casusu olduğunu duyurdu.
Coco Chanel neden yargılanmadı?
Bununla ilgili teoriler var. Nazi L'Oréal vakasında olduğu gibi dünyadaki pek çok insan Fransa'nın en büyük kültürel idollerinden biri olan Gabrielle Coco Chanel'in ikonik figürünü yok etmek istememiş olabilir. Buna işaret ediyor ki Hal Vaughan merak edip inceleyene dek İngiliz ve Amerikan arşivlerindeki belgelerin hiçbiri ortaya çıkarılmamıştır.
Chanel aslında bir kez 1944'te Özgür Fransız Tasfiye Komitesi tarafından ve bir kez daha Nazi istihbaratına iltica eden Fransız aristokrat Baron Louis de Vaufreland'ın savaş suçu davası sırasında sorguya çağrılmıştı.
Ancak ikisinde de L'Oréal'in durumunda olduğu gibi kanıt eksikliği ve yine benzer şekilde İngiltere Başbakanı Winston Churchill gibi yüksek mevkiden kişiler sayesinde serbest bırakıldı ve kovuşturmadan kurtarıldı. Chanel'in büyük yeğeni Gabrielle'e göre, Chanel 1944'teki sorgulamalardan eve döndüğünde "Churchill beni serbest bıraktı" demiştir.
Bu belgelenmiş kanıtların, ilgili taraflar artık dünyada değilken erişime açılmış olması tesadüf görünmüyor.
Savaşın sonunda soykırımın dehşetinin boyutu çözülürken Chanel'in Yahudi karşıtı ve Nazi sempatizanı İngiliz yetkililer, aristokratlar ve kraliyet ailesinin üyeleriyle sayısız yakın ilişkisi büyük tehdit haline gelmişti. Tıpkı Westminster Dükü ve "Yahudi" adlı köpeği gibi.
İddiaya göre Winston Churchill, Paris'teki İngiliz büyükelçisi üzerinden Chanel'in 'korunmasını' sağladı. İşleri örtbas etmek isteyen birçok insan vardı ve Coco Chanel mahkemede ifade verirse sarsıcı gerçeklerin açığa çıkacağı açıktı.
Coco Chanel böylece asla bir hain veya Nazi casusu olarak yargılanmadı ve dünyanın en başarılı moda evinin sahibi olmaya devam etti.
Savaş sonrası Fransa'da Alman askerleriyle yatmakla suçlanan Fransız kadınlar kent meydanlarında sürüklenip, dazlak edilip, göğüsleri gamalı haçla damgalanırken Chanel moda evini büyüttü.
Parisliler savaştan sonraki yıllarda Chanel'in ürünlerini satın almakta tereddüt etmiştir ancak İngilizler ve ardından Amerikalılar tarafından şaşırtıcı olmayan bir şekilde alkışlanıp iyi karşılandı.
Chanel, Nazi SS arkadaşlarını savaştan sonra bile desteklemeye devam etti. 1946'da ustası SS Schellenberg, Nürnberg'de savaş suçlarından mahkum edildi, ancak karaciğer hastalığı teşhisi konunca sonradan serbest bırakıldı ve İtalya'da ailesiyle yaşadı. Chanel, ölene dek tıbbi bakımını ve yaşam masraflarını ödedi.
RChanel'in arkadaşı ve biyografi yazarı Marcel Haedrich bir keresinde "Eğer biri, Mademoiselle Chanel'in işgalin o kara yılları hakkında yaptığı birkaç ifşayı ciddiye alsaydı, aşırı derecede rahatsız olurdu." demiştir.
Referanslar:
- https://en.wikipedia.org/wiki/Coco_Chanel
- https://www.vogue.co.uk/article/coco-chanel-nazi-spy-chanel-denies-its-truth
- https://www.biography.com/news/coco-chanel-nazi-agent