Dünya Bir Zamanlar Satürn Gibi Bir Halkaya Sahip Olmuş Olabilir – ve Bu Kaosa Neden Olmuş Olabilir

Satürn'ün halkaları ikoniktir, ancak yeni kanıtlar Dünya'nın da bir zamanlar kendi halkalarından birine sahip olabileceğini gösteriyor. Bu halka yüzeyde kaosa neden olabilirdi.

Dünya'nın halkalı bir sanatçı izlenimi
Halkalı Dünya'nın bir betimlemesi. Görsel: Oliver Hull

Dünya'nın yaşamı boyunca pek çok farklı evreden geçtiğini biliyoruz. Önceleri magma okyanuslarıyla kaplıydı ve çok daha sonra bir süre dev bir kartopu oldu. Yüz milyonlarca yıl boyunca kara kütleleri parçalandı, birbirinden uzaklaştı ve tekrar bir araya geldi. Ancak bir halkaya sahip olduğu bir dönem nispeten yeni bir fikir.

Avustralya'daki Monash Üniversitesi'nden araştırmacılar, yaklaşık 466 milyon yıl önce Dünya'nın etrafında kayalık bir halka oluştuğunu ve bunun birkaç on milyon yıl boyunca devam ettiğini varsaydılar. Bu sonuç, bazı titiz jeolojik dedektiflik çalışmalarının sonucudur.

Bu süre zarfında, Ordovisyen dönemi olarak adlandırılan dönemde, Dünya üzerindeki çarpma kraterlerinde bir artış olduğu görülüyor. Ekip, bu çağa ait bilinen 21 kraterin yerlerini haritaladı ve tektonik plakaların hareket modellerini kullanarak bunları çarpışma anında bulundukları yere kadar takip etti.

İlginç bir şekilde, hepsi ekvatorun 30 derece içinde çarpmış gibi görünüyordu. Normalde, dünya üzerinde tamamen rastgele yerlere çarpmaları beklenirdi. Bu garip bir bulgu, ancak bir örnekleme hatası olabilir.

Araştırmacılar bunu öğrenmek için, o zamanki kıta yüzeyinin ne kadarının kraterleri bu kadar uzun süre koruyabileceğini hesapladılar. Gömülmüş, aşınmış veya tektonik faaliyetlerden etkilenmiş bölgeleri hariç tutarak, Orta-Ordovisyen döneminden öncesine tarihlenen sabit, bozulmamış kabuk bölümlerine odaklandılar. En iyi sonuçlar Batı Avustralya, Afrika ve Kuzey Amerika ile Avrupa'nın bazı bölgelerinde elde edildi.

Ekip daha sonra aynı tektonik modelleri kullanarak zamanı geri sarmış ve Ordovisiyen'de gezegenin neresinde bu önemli yerlerin olduğunu bulmuştur. Ve elbette, bu uygun arazinin sadece %30'unun ekvatora yakın olduğu tespit edildi. Ekip, 21 kraterin tamamının bu azınlık araziye isabet etmesinin istatistiksel bir anomali olduğunu söylüyor.

Meteor akınının ekvator çevresinde yoğunlaşmasına ne sebep olabilir? Eğer Dünya 466 milyon yıl önce geçen bir asteroidi yakalamış olsaydı, onu parçalara ayırıp bir halka oluşturabilirdi. Bu enkaz daha sonra birkaç on milyon yıl boyunca ekvatora odaklanarak gezegenin üzerine yağacaktı.

Halka teorisi zamanın diğer birkaç gizemini de açıklayabilir. Bu kraterlerdeki meteor kalıntıları, Dünya'ya çarpmadan önce uzayda fazla zaman geçirmediğine dair işaretler gösteriyor ki bu da büyük bir asteroidin nispeten yakın zamanda parçalanarak bir halka oluşturmasıyla uyumlu.

Yaklaşık 20 milyon yıl sonra Dünya, sıcaklıkların son yarım milyar yılın en düşük seviyesine indiği Hirnantian Buzul Çağı'na girdi. Dünya'nın Güneş'e göre eğimi nedeniyle, ekvator etrafındaki bir halka Dünya yüzeyinin bir kısmını gölgeleyerek potansiyel olarak küresel bir soğuma olayına neden olabilirdi.

Araştırmanın başyazarı Profesör Andy Tomkins, "Bir halka sisteminin küresel sıcaklıkları etkilemiş olabileceği fikri, dünya dışı olayların Dünya'nın iklimini nasıl şekillendirmiş olabileceğine dair anlayışımıza yeni bir karmaşıklık katmanı ekliyor" dedi.

Bu ilgi çekici bir fikir ve hatta halkaların Dünya'nın ve diğer gezegenlerin yaşamları boyunca birçok kez geçtikleri bir evre olma olasılığını gündeme getiriyor. Sonuçta, Satürn'ün halkaları 10 milyon yıl kadar genç olabilir — yani Dünya bu durumda trend belirleyiciydi — ve 100 milyon yıl sonra yok olabilirler. Mars da şu anda uydularından birini parçalıyor ve bu da 20 ila 40 milyon yıl içinde yeni bir halka oluşturabilir.

Ekip daha sonra asteroitlerin nasıl parçalanıp halka oluşturduklarını ve bu halkanın zaman içinde nasıl geliştiğini modellemeyi planlıyor. Daha sonraki çalışmalarda halkaların iklim üzerindeki etkileri modellenmeye çalışılacak.

Araştırma Earth & Planetary Science Letters dergisinde yayımlandı.