Üzerinde bulunduğu kıtanın tamamını kaplayan Avustralya yangınlara yabancı bir ülke değil, ancak bu sezonki yangınlar ölçek ve yoğunluk bakımından eşi görülmemiş düzeye ulaştı ve yaz ayının bitmesine henüz var. 1 Kasım'da başlayan ve ülkeyi baştan aşağı saran yangınlarda şimdiye kadar en az 24 kişi hayatını kaybetti, 2.000'den fazla ev kullanılamaz hale geldi ve 7.3 milyon hektar arazi (Amazon yangınları 7 milyondu) yandı. En önemlisi de (tahmini) 500 milyon hayvan öldü. Peki Avustralya yangınlarının arkasındaki neden(ler) nedir?
Avustralya Yangını Nasıl Bu Kadar Kötüleşti?
Avustralya'da her yıl görülen orman yangınları aşırı sıcaklık, uzun süreli kuraklık ve kuvvetli rüzgarların birleşimi neticesinde 2019'da hiç olmadığı kadar ölümcül hale geldi.
Ülke son üç aydır şiddetli sıcak hava dalgalarıyla çevrili ve bu da rekor kıran ısılara neden oluyor. Ülke, 2019 Aralık ortasında tarihinin en sıcak gününü gördü ve ortalama ölçümler 41.9 santigrat dereceyi gösterdi.
Yüksek ısılar neticesinde başlayan yangın, kuvvetli rüzgarla birleşerek yükseldi ve Avustralya'nın büyük şehirlerine doğru itildi. Koşulların kısa sürede yavaşlayacağına dair az sayıda işaret var. Yangınları körükleyen rüzgarın hızı 100 kilometre olarak ölçüldü.
Ülkenin 120 yıllık geçmişindeki kayıtlarda hiçbir baharın bu kadar kurak geçmediği belirtiliyor. Yeni Güney Galler ve Queensland eyaletlerinin büyük kısmı 2017'nin başından bu yana yağmur sorunu yaşıyor. Ağaçların yanı sıra çalı ve otlakların bolluğu da Avustralya orman yangınlarının hızlı yayılmasının nedenleri arasında.
Avustralya Yangınının Nedeni İklim Değişikliği mi?
Genellikle yıldırım çarpması gibi doğal nedenlerle oluşan Avustralya orman yangınlarını sadece iklim değişikliği ya da artan sera gazı emisyonlarına bağlamak mümkün değil.
Bununla birlikte uzmanlar, değişen iklimin bu yılki yangınların şiddetini anlamada önemli olduğunu belirtti. Koşulların normalden daha sıcak ve kuru olması ülkenin yangın mevsiminin daha uzun ve çok daha tehlikeli olmasını sağladı.
Avustralya'nın iklimi uzun süredir belirgin değişimlerden geçiyor. Ülkenin meteoroloji bürosuna göre sıcaklıklar 1920'den bu yana bir derece santigrattan fazla yükseldi ve artış büyük oranda 1950'den sonra hızlandı.
Yangınları Durdurmak İçin Neler Yapılıyor?
Yangının başlamasından bu yana alınan önlemler büyük ölçüde başarılı oldu. Halk güvenli alanlara tahliye edildi ve alevlerin yayılması engellenmeye çalışıldı.
Aylardır devam eden Avustralya yangınlarını kontrol altına almak adına yüz binlerce gönüllü itfaiyeci 24 saat çalıştı. Silahlı kuvvetler yangınla mücadele etmek ve vatandaşları tahliye etmek için konuşlandırıldı. ABD, Kanada ve Yeni Zelanda alevleri söndürmek için itfaiyeciler gönderdi ve kaynak yardımında bulundu.
Avustralya'da Hükümet Neden Suçlanıyor?
Avustralya hükümeti ve muhafazakar Başbakan Scott Morrison krize karşı yetersiz tepki vermekle suçlanıyor. Özellikle başbakanın yangınların yeni bir şey olmadığını söylemesi ve iklim değişikliğinin yangınla ilgisiz olduğunda ısrar etmesi geniş çapta kınandı.
Başbakan Yardımcısı Michael McCormack'ın ise "zırvalayan iç şehirli solcular"ın iklime dair endişeleri körüklediğini ve ülkede "her zaman" yangınlar olduğunu söylemesi halkın bugünkü tepkisinin nedenini açıklıyor. Başbakan Morrison artan yangınlara rağmen Aralık ailesiyle ayında Hawaii'ye tatile çıktı.
Avustralya hükümeti iklimle mücadele konusunda genel anlamda kötü bir üne sahip. Yönetim 2014 yılında, başarı gösteren karbon vergisi uygulamasını yürürlükten kaldırdı. Uygulama sadece iki yılda sera gazı emisyonlarında yaklaşık yüzde 1,4 oranında azalma sağlamıştı. Bunun yanında, Başbakan Marrison'un Birleşmiş Milletler'in iklim değişikliği zirvesine giden heyeti, küresel çapta karbon emisyonlarını azaltmayı amaçlayan müzakereleri engellemekle suçlanmıştı.
Avustralya Hükümeti ve Kömür Lobisi
Avustralya dünyanın en büyük kömür ve sıvı doğal gaz ihracatçısı konumunda ve kömür lobisi ülkede izlenen politikalar üzerinde önemli rol oynuyor.
Başbakan Morrison daha önce Avustralya'nın kârlı kömür endüstrisini küçültme çağrılarını kınamış ve ülkedeki itfaiye şeflerinin, değişen iklim nedeniyle artan orman yangınları tehdidine karşı "acil zirve" çağrısını dikkate almamıştı. Başbakan ayrıca muhalefetin, hükümetin iklim değişikliğine yaklaşımını değiştirmesi gerektiği düşüncesini reddetmişti.