Mukus, sümük ve balgam aynı şeyden oluşur ve aynı amaca hizmet ediyorlar. Bunlar vücudun mikroplara karşı ilk savunma hattı. Mukus olmadan gözlerinizi kırpamaz, yutamaz, koklayamaz veya tadamazsınız. Yemeğinizi sindiremezsiniz. Hatta hiç hayatta olmazsınız. Bu jelli maddeler hayatta kalmamızın mucizevi nedeni ve yalnızca bizi kapsamıyorlar: Mukus her yerde bulunan doğal bir yapışkan. Denizanası ve balık asalağında var; mercanlar mukusla kaplı ve günlük enerji alımının %40'ını onu üretmeye harcıyorlar; sebzeler bile bu sıvıyla örtülü; bamya son derece sümüklüdür.
Mukus
Mukus vücudun farklı bölgelerinde farklı roller oynuyor. Göz yüzeyimizi nemlendirerek göz kırpmamamızı ve boğamızı nemlendirerek yutkunmamızı sağlar. Onun sümük formu ağzımızı ve burnumuzu kaplayarak bizi mikroplardan korur ve tahriş olmuş zarları yatıştırır. Rektumdaki mukus, memelilerin dışkılarını daha hızlı atmasını sağlarken bir kadının üreme sistemindeki mukus sperm hücresinin yumurtaya ulaşıp ulaşmayacağını belirliyor.
Sindirim sistemi, akciğerler ve idrar yolu dahil vücudumuzun 200 metrekareden fazlası mukusla kaplı. Mukus mukoza zarları tarafından üretilir ve üzerlerini kaplar. Bu kaygan salgı bir atık ürün olmaktan ziyade önemli bir fizyolojik amaca sahip.
Yapısı
Mukus uzun zamandır atık ürün olarak görülüp göz ardı edildi. Ancak vücuttaki mikrobiyomu kontrol etmekten, bizi öldürücü bakterilere karşı korumaya dek aslında çok önemli, hayati işlevleri yerine getiriyor. Bu madde, şişe fırçalarını andıran küçük iplik benzeri polimerlerden oluşur ve omurgası glikan denilen şekerlerdir. Bu şekerler, mukusun mikropları etkisiz hale getirmesini sağlayan ana bileşenlerden biri.
İşlevi
Mukus bağışıklık sisteminin bir parçası. Vücudun havaya maruz kalan ancak deriyle korunmayan her yerinde mukus var. Buna burun, ağız, akciğerler, üreme alanları, gözler ve rektum dahil. Hepsi maruz kaldığımız mikropları yakalamak ve temizlemek için mukusla örtülü. Mukusun içindeki glikan şekerini alarak bakterilere veren araştırmacılar bakterilerin işlevini kaybettiğini bulmuştur.
Mukustaki bağışıklık sistemi hücreleri mikroplara saldırır. İçlerindeki şeker bakterinin iletişimini ve davranışını bozarak sert ve tehlikeli biyofilm oluşturmasına engel olur.
Mukus, yapışkan bir madde olan ve müsin denilen uzun moleküllerden oluşuyor. Su ile temas eden müsinler birleşerek yapışkan bir jel oluşturur. Bu jel bakteri ve virüs gibi patojenleri, toksinleri ve toz ve kir gibi ince parçacıkları hapseder. Mukus akciğerin mikroplara karşı ilk savunma hattı ve akciğer bu yüzden onu çokça üretiyor. Akciğerlerimiz günde yaklaşık 100 mililitre mukus üretir, bir soda kutusunun neredeyse dörtte biri.
Balgam
Akciğer mukusuna balgam denir. Bunlar burundaki veya üreme bölgelerindeki mukustan daha kalın ve yapışkan. Ancak tüm mukuslar aslında müsinden oluşuyor. Bunların "tatları farklıdır" ve bu tat farkı izoformdan kaynaklanıyor. İzoformlar, aynı genlerden talimat alan ancak biraz farklı dizilimleri olan proteinlerdir. Çeşitli izoformlar daha kalın veya daha ince mukuslara neden olur.
Akciğerler dış çevreyle temas halindedir ve mukus bu organın ürettiği doğal bir madde. Solunan her nefes ile akciğer bakteri, virüs ve daha fazlasıyla karşı karşıya kalıyor. Vücudun onları atmak için bir yola ihtiyacı var ve mukus bunun yanıtı. Bu yüzden mukus bizim dostumuz.
İstilacıları akciğerlerden çıkarmak için balgamın üretilmesi gerekir. Akciğerleri kaplayan hücreler sil ile örtülüdür – küçük tüy benzeri yapılar. Siller ileri geri sallanarak mukusu hava yolundan dışarı itiyor. Mukus ardından boğaza ulaşıyor ve onu hiç düşünmeden yutuyoruz. Neyse ki mideye inen mukustaki mikroplar mide asidi ile parçalanıyor. Lezzetli olmalı.
Soğuk algınlığı veya grip ile birlikte vücut, mikropları yakalamak ve temizlemek için daha fazla mukus üretir. Akciğerlerde silin atamayacağı ölçüde çok balgam bulunduğunda patojenleri uzaklaştırmak için öksürüyoruz. Akan hava ciğerlerdeki mukusu koparır ve böylece patojenlerden kurtuluruz.
Sümük
Mukusun ağız ve burundaki formu olan sümük, havayı filtreleyerek mikropları vücuttan uzak tutuyor. Aynı zamanda yüzey zarının tahrişini önlüyor. Burnu kaplayan sümük havadaki kir ve mikropların ciğerlere ulaşmasını ve ciğerleri enfekte etmesini önler. Aksi durumda nefes almamız zorlaşırdı. Ciğerlerde olduğu gibi burundaki kıl benzeri siller ileri geri hareketle aşırı sümüğü vücuttan uzaklaştırır.
Ne kadar iğrenç görünse de mukus hayatımızın her anında bizimle. Ne yaptığını düşünürseniz daha az iğrençtir.
Mukus, Balgam ve Sümük Hakkında Sık Sorulanlar
Mukus nedir ve işlevi nedir?
Mukus, solunum, sindirim ve üreme yollarının iç yüzeyleri tarafından üretilen yapışkan, kıvamlı bir maddedir. Birincil işlevi bakteri, virüs ve toz gibi yabancı partikülleri hapsederek ve vücut dışına taşıyarak bu dokuları korumak ve yağlamaktır. Mukus ayrıca zararlı patojenleri etkisiz hale getirmeye yardımcı olabilecek antikorlar ve enzimler içerir.
Balgamın mukustan farkı nedir?
Balgam, iltihaplanma veya enfeksiyona yanıt olarak solunum sistemi tarafından üretilen kalın, yapışkan bir maddedir. Bileşim olarak mukusa benzer ancak daha kalın ve daha opaktır. Normalde öksürme veya hapşırma yoluyla vücuttan atılan mukusun aksine, balgam solunum yollarında birikebilir ve bakteriler için bir üreme alanı haline gelerek daha fazla enfeksiyona ve iltihaba yol açabilir.
Sümük nedir ve nasıl üretilir?
Sümük, burun boşluğu tarafından üretilen mukus ve diğer sıvıların bir karışımıdır. Tipik olarak balgamdan daha ince ve daha suludur ve havanın akciğerlere girmeden önce filtrelenmesine ve nemlendirilmesine yardımcı olmak için tasarlanmıştır. Sümük, yabancı partikülleri yakalamak ve vücuda girmelerini önlemek için mukus salgılayan goblet hücreleri adı verilen burun boşluğunun astarındaki özel hücreler tarafından üretilir.
Mukus, balgam ve sümüğün üretimi nasıl düzenleniyor?
Mukus, balgam ve sümüğün üretimi ve bileşimi, solunum sistemindeki karmaşık bir hücre ve molekül sistemi tarafından düzenlenir. Enflamasyon veya enfeksiyona yanıt olarak, solunum yollarındaki bağışıklık hücreleri, mukus ve balgam üretimini uyaran sitokinler salgılar. Solunum sistemindeki silya ve goblet hücreleri gibi diğer hücreler bu maddelerin vücut dışına taşınmasına yardımcı olur. Bu maddelerin bileşimi, hidrasyon seviyeleri ve diyet gibi faktörlerden de etkilenebilir.
Bu maddeler solunum yolu hastalıkları bağlamında nasıl incelenmiştir?
Mukus, balgam ve sümük astım, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) ve kistik fibrozis gibi solunum yolu hastalıkları bağlamında kapsamlı olarak incelenmiştir. Bu maddelerin üretimi, bileşimi ve temizlenmesindeki anormallikler hava yolu tıkanıklığı ve iltihabına katkıda bulunarak öksürük, hırıltılı solunum ve nefes darlığı gibi semptomlara yol açabilir. Mukus, balgam ve sümük üretimi ve temizlenmesinin altında yatan mekanizmaları anlamak, bu hastalıklar için yeni tedaviler geliştirmek açısından kritik öneme sahiptir.
Kaynaklar:
- Kapak görseli: Steve Gschmeissner/Science Photo Library
- https://www.nature.com/articles/s41564-019-0581-8
- https://www.sciencedirect.com/topics/medicine-and-dentistry/mucus