Avustralya ve Yeni Zelanda'nın bitki zenginliği hakkında konuşacağız. Avustralya yerlileri yiyecek, ilaç ve araç üretmek amacıyla çok sayıda bitki türü toplayarak kıtanın ilk gerçek bitki toplayıcıları olmuşlardır. Yerel floraya ilişkin oldukça gelişmiş bir anlayışa ulaştılar ve Avrupa'daki sistemlerden çok daha ayırt edici nitelikte kendi adlandırma sistemlerini geliştirdiler. Ancak, yabancıların gelmesiyle kaybolmaya başlamış aborjinlerin sözlü gelenekleri günümüzde ancak yavaş bir şekilde geri kazanılmaktadır.
Avustralya'dan dünyanın diğer bölgelerine bitki götürdüğü bilinen ilk kişi William Dampier'di. 1699'da, Shark Bay ve Batı Avustralya'daki Dampier Takımadaları'ndan 24 türe ait örnekler topladı. Bugün yerli söğüt olarak bilinen bir ağacı (Pittosporum philliraeoides) tanımladı ve kuş çiçeği (Crotalaria cunninghamii) olduğuna inanılan ve çalıların üstünde yetişen bir bitkiden bahsetti.
Avustralya ve Yeni Zelanda'nın Bitki Örtüsü Nasıl Keşfedildi?
Avrupa'ya ulaşan ilk kapsamlı Avustralya florası koleksiyonu James Cook'un 1767-1771 arasında dünya çevresinde yaptığı ilk seyrinde Sir Joseph Banks ve Daniel Solander tarafından oluşturulmuştu. Ekip, Avustralya'nın doğu kıyısını güneyden kuzeye kadar kat ettikten sonra Yeni Zelanda'yı dolandı. Belirgin bir flora zenginliğine sahip alana ulaştıklarında Banks, Cook'u burayı Botany Bay (Botanik Körfezi) olarak adlandırmaya ikna etti.
Banks şöyle yazmıştı: "Bitki koleksiyonumuz şu an o kadar büyümüş durumdaki, kurutuldukları kitaplar arasında çürüyüp gitmemeleri için bazı sıra dışı önlemler alınması gerekliydi." Sydney'in kurulduğu 1788'de Lee ve Kennedy adlarındaki görevliler gururla beş yeni Avustralya türünü sergilediler. Bunlardan biri de, Botany Bay'den gelen tohumlarla İngiltere'de yetişen ilk bitki olduğu iddia edilen Sir Joseph'e ithafen Banksia serrata olarak adlandırılan bitkiydi.
1800'e gelindiğinde Banks, Kraliyet Derneği başkanıydı ve İngiltere Fransa'yla savaş halindeydi. Tüm husumete rağmen, Paris'teki Institut National, Banks'e "denizcilerinizin dünya çevresindeki yolculuklarında yaptıkları yararlı keşiflere devam edebilmesi" ve Nicolas Baudin komutasındaki iki geminin Avustralya'ya güvenli geçişinin sağlanması için ricada bulundu. Banks, iznin resmi olarak onaylanmasını ve gemidekilerle beraber 8 doğa bilimci, 3 ressam ve 5 bahçeciyle gemilerin ekimde hareket etmesini önerdi. Hemen sonrasında askeri cerrah ve botanikçi Robert Brown ile ressam Ferdinand Bauer'in İngiliz keşif ekibi yola koyuldu. Ekibin başlıca iki hedefi bilinmeyen toprakları keşfetmek ve Fransızları yakın takipte tutmaktı.
İngilizlerin Avustralya'dan 4000 Bitki Götürdüğü Macerası
Cape Leeuwin'e ulaştıktan sonra Fransız keşif ekibi, aynı bölgelerden tekrar geçmeden ve güney sahilini araştırmadan Avustralya'nın batı sahili boyunca kuzeye yöneldi. Bu esnada Flinders güney sahili boyunca Cape Leeuwin'den doğuya doğru yol aldı. En nihayetinde Fransız gemisi İngilizlerle karşılaştı ve teslim bayrağını çekti. İki ekip arasında bir "uzlaşma toplantısı" gerçekleştirildi. Baudin, Avrupa'ya dönemeden yaşamını yitirse de Paris'teki Museum national d'Historie (Ulusal Doğa Tarihi Müzesi) gezi koleksiyonunu "şimdiye kadarki en zengin koleksiyon" olarak selamladı. Başka bir gemiyle İngiltere'ye dönmeye çalışan Flinders Mauritius'ta Fransız vali tarafından 6,5 yıl boyunca alıkonuldu. Ekibi 1805 yılında 1700'ü bilim için yeni olan 4000 bitki türüyle ülkesine döndü.
Robert Brown Bossiaea dentata'nın tohumlarını Kew'a gönderdi ve ayrıca Solanum hystrix'i (Afgan devedikeni) getirdi; aynı gezide bahçeci olan Peter Good 1803'te Kew Bahçeleri'ne Eremophila glabra'yı (adi devekuşu çalıkuşu) getirerek adını duyurdu. Ancak başarıları Nelson'ın yalnızca önceki zafer ve ölüm haberlerinin gölgesinde kaldı.
1814'te Kew Bahçeleri'nin baş bahçıvanı William Townsend Aiton, Banks'e yurt dışına bir kez daha botanikçi göndermesi konusunda ısrar eden bir yazı yazdı. William Kerr, Banks'in bitki toplamasını engelleyen Fransızlarla aralarında oluşan husumetten önce Kew'den yurt dışına gönderilen son botanikçiydi.
Fransa ile ateşkeş antlaşması imzalanmasıyla birlikte Avusturya'nın Schönbrunn'da Kew'dan daha üstün bir bahçe yaratması olasılığı karşısında duyulan endişe sonucunda Banks, Allan Cunningham'ı Yeni Güney Galler'e, James Bowie'yi Güney Amerika üzerinden Ümit Burnu'na göndermek üzere harekete geçti. "Her iki ülkedeki bitkiler de son derece güzel ve seraya kolayca uyum sağlayabiliyorlar, intertropikal vejetasyonun aksine doğal olmayan sıcağa ihtiyaç duyma gibi bir durum söz konusu değil." diye yazmıştı.
Yıllardır Aranan Orkide
Cunningham, "keşfi, botanik araştırmayla oldukça iyi bir şekilde harmanlayabileceği" düşüncesiyle 15 yıl boyunca Avustralya'nın her yerine pek çok keşif gezisine çıktı. Kuzeydoğudaki tropikal ormanları, kuzeydeki mangrovları, batı sahilinin kurak alanlarını, Illawarra'nın yağmur ormanlarını, tüm bunlarla beraber Timor, Van Diemen Toprakları ve Yeni Zelanda'yı ziyaret etti. 1831'de İngiltere'ye dönerken gemisi, fırtınadan korunmak üzere Sydney limanında demirlemek zorunda kaldı. Cunningham karaya çıktı ve 10 yıldır aramakta olduğu bir orkide örneği buldu.
Toplamda 1300 tür topladı. Cunningham, koloni botanikçisi görevine başlamak üzere 1837'de Avustralya'ya geri döndü. Yeni Zelanda'ya yaptığı bir seyahat sonrasında tüberküloz hastalığına yakalandı. Ölmeden hemen önceki sözleri şöyleydi: "Ne bir keşif gezisine daha çıkabilirim ne de herhangi bir bitki için etrafta dolaşabilirim." Avustralya ve Yeni Zelanda'nın bitki zenginliği araştırmalarının birçok ölüme neden olduğu biliniyor.
York Road Zehircisi
İskoç James Drummond, 1829'da Batı Avustralya'nın henüz yeni oluşmakta olan Swan River kolonisine göçmeden önce İrlanda'daki Cork Kraliyet Enstitüsü botanik bahçesinin küratörüydü. Burada geçirdiği zaman boyunca kurumlar için bitki topladı. 1830'lar 1840'larda pek çok koyun, keçi ve büyükbaş hayvan bilinmeyen bir nedenden dolayı telef oldu ve Drummond bunun nedenini bulmak için çaba göstermeye başladı.
Baklagillerden bir bitkinin suyuyla beslenen bir keçi ertesi sabah halsiz gözüktü ve kısa süre içerisinde öldü. Keçiyi zehirleyen bitki, daha sonraları çiftlik hayvanlarını etkilediği keşfedilen zehirli bezelyelere ait bir grubun üyesi Gastrolobium calycinum'du. Bu bitki, Swan River kolonicilerinin hayvanlarının çoğunun kaderiyle yüzleştikleri yere ithafen "York Road zehri" olarak bilinmektedir.
Okaliptüs ile Yapılan İlk Eşya
Francis Bauer'in erkek kardeşi Ferdinand'a Avustralya'dayken yaptığı bir çalışma masası. Eski bir mahkum tarafından yapılan bu çalışma masası, daha sonraları ihraç edilecek olan okaliptüs ahşabından yapılan ilk eşyaydı.