Yakın zamanda yapılan bir arkeolojik çalışma, Corduba'yı (bugünkü Córdoba veya Kurtuba) Emerita Augusta'ya (şimdiki Mérida) bağlayan Roma yol ağı hakkında önemli bulguları gün ışığına çıkarmış ve Roma İmparatorluğu'nun kuzey Córdoba'da maden işletmeciliği için kullandığı altyapının karmaşıklığını ve ölçeğini vurgulamıştır. Córdoba Üniversitesi'nden bir ekip tarafından yürütülen bu çalışmada, LiDAR uzaktan algılama gibi en son teknolojiler kullanılarak bu önemli Roma yolu ve ilgili maden sahaları ayrıntılı olarak analiz edilmiştir.
Roma yönetimi sırasında Corduba, sadece Baetica eyaletinin başkenti olarak değil, aynı zamanda Sierra Morena'dan imparatorluk başkentine maden kaynaklarının taşınması ağında lojistik bir merkez olarak da bir sinir merkeziydi. Kent, özellikle gümüş, bakır ve kurşun gibi değerli metallerin taşınmasında yarımadayı birbirine bağlayan doğal yollardan faydalanmak için stratejik bir konuma sahipti.
Bir Roma idari alt birimi olan Conventus Cordubensis, maden işletmeciliğinin organizasyonu ve denetiminde çok önemli bir rol oynamış, madenleri ana dağıtım merkezlerine bağlayan bakımlı bir yol ağı aracılığıyla kaynakların verimli bir şekilde seferber edilmesini kolaylaştırmıştır.
Çalışmanın en yenilikçi yönlerinden biri, arazinin ayrıntılı bir görüntüsünü sağlayan ve genellikle eski yapıları gizleyen yoğun bitki örtüsünü neredeyse ortadan kaldıran bir uzaktan algılama teknolojisi olan LiDAR'ın kullanılmasıydı. Bu yöntem, Corduba-Emerita Yolu'nun daha önce bilinmeyen ve gizlenen bölümlerini ve yerleşimlerini, ayrıca Roma madencilik faaliyetleriyle ilişkili birkaç tesisi ortaya çıkardı.
Bu ilerleme, bölgenin daha hassas bir şekilde haritalanmasına ve engebeli arazi nedeniyle daha önce erişilemeyen veya keşfedilmesi zor olan alanlarda Roma altyapısı hakkındaki bilgilerin genişletilmesine olanak sağlamıştır.
Araştırma sadece yol güzergâhlarını ortaya çıkarmakla kalmamış, aynı zamanda birçok önemli Roma maden sahasını da belirlemiştir. Bunlar arasında La Loba, Cerro Muriano ve Doña Rama madenleri yer almaktadır ve her biri Roma egemenliği altında bölgenin ekonomisini tanımlayan yoğun metal çıkarma faaliyetini göstermektedir.
Mevcut kuraklık koşulları nedeniyle araştırmacıların daha kapsamlı araştırmalar yapmasına olanak sağlayan Puente Nuevo rezervuarı çevresindeki madencilik altyapılarının keşfi özellikle önemlidir. Bu alanlar, bölgenin sadece maden çıkarmada değil, aynı zamanda metallerin ilk işlenmesindeki rolünün de altını çizen eritme fırınları ve depolama yapılarının kalıntılarını içermektedir.
Çalışmanın metodolojisi geleneksel arkeolojik teknikleri modern jeo-uzamsal analiz araçlarıyla birleştirdi. LiDAR kullanımına ek olarak, drone uçuşları gerçekleştirilmiş ve detaylı orto-fotolar çekilmiştir; bu da arazi anomalilerinin tanımlanmasına olanak sağlayarak bitki örtüsünün altında gizlenmiş güzergahların ve yapıların varlığına işaret etmiştir.
Corduba-Emerita Yolu'nun yeni bölümlerinin ve stratejik maden sahalarının yerlerinin belirlenmesi, imparatorluk ekonomisi için hayati önem taşıyan karmaşık ve iyi organize edilmiş bir yol ağı imajını güçlendirmektedir. Dahası, bu keşifler Córdoba'nın Roma lojistiğinde, bölgeden çıkarılan doğal kaynakların kontrol ve dağıtımının düzenlendiği önemli bir merkez olarak rolünü yeniden teyit etmektedir.
Araştırmacılar şu sonuca varıyor:
Bu keşifler, dağlık arazideki Roma yollarının genellikle dağ tepesi veya vadi tabanı yerine yamaç boyunca uzandığını doğruluyor. Bununla birlikte, yolların dağdan sapması gereken geniş vadilerde, nehrin değişen akışını takip ederek sellere ve dengesiz araziye karşı bir tampon sağlıyorlar. Ayrıca, bölgenin tarih yazımında geleneksel olarak yapıldığı gibi, Roma yollarının izini ortaçağ yollarına dayanarak sürmek hatalı sonuçlara yol açabilir.
Bu bölgedeki ortaçağ yolları, Roma döneminde var olmayan daha sonraki yerleşimlerden ve Romalılarınkinden farklı ekonomik ihtiyaçlardan etkilenmiştir. Aslında, bu dağlık bölgedeki Roma yolları, daha önce bilinmeyen yol bölümlerinin keşfinin de gösterdiği gibi, madencilik faaliyetlerinden ve dağ geçitlerinden etkilenmiştir.
Bu yaklaşımın Antoninler Seyahatnamesi'nde belgelenen ana yolların ötesine geçmemize ve ikincil yollar ağını incelememize olanak sağladığını da ekliyorlar. Şimdiye kadar bilgilerimiz Córdoba madenlerinin Roma'daki ünü, maden sahiplerinin serveti ve madenleri çıkaran şirketlerin önemi ile sınırlıydı. Córdoba'nın çıkarılan bu metallerin alınması ve yönetilmesinde temel bir rol oynadığı ve Baetis Nehri'nin bu metallerin imparatorluk başkentine taşınması için bir güzergâh görevi gördüğü iyi bilinmektedir. Ancak ne bu metallerin çıkarıldığı, dönüştürüldüğü ve depolandığı yatakların ne de bunları Guadalquivir Vadisi'ne bağlayan yolların tamamı tespit edilebilmişti.