DEHB ve dopamin arasında bir bağlantı var mı?

DEHB ve dopamin arasında bir bağlantı var mı?

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) çocukları etkileyen ve sıklıkla yetişkinliğe kadar devam eden nörogelişimsel bir hastalıktır. Araştırmalar dopamin seviyeleri ile bu hastalığın gelişimi arasında bir bağlantı olduğunu göstermektedir.

Centers for Disease Control and Prevention (CDC)'a göre, 2016'da Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşayan 6,1 milyon çocuğa DEHB tanısı konuldu. DEHB'nin semptomları kişiden kişiye değişse de, genellikle konsantre olma, dikkatini toplama ve dürtüleri kontrol etme gibi zorluklar içerir.

DEHB'ye neyin yol açtığı net değil, ancak bilim adamları genetiğin, bazı çevresel faktörlerin ve beyindeki değişikliklerinin gelişiminde rol oynayabileceğine inanıyor. Araştırmacılar ayrıca dopamin gibi nörotransmiterlerin rolünü araştırdılar.

Bu yazıda, dopamin ve DEHB arasındaki bağı tartışıyoruz. Ayrıca düşük dopamin seviyelerinin ve DEHB için olası tedavi seçeneklerini de ele alıyoruz.

Ne tür bir bağlantı?

DEHB'ye birçok faktörün etkisi olabilir. National Institute of Mental Health'e göre, DEHB için risk faktörleri şunları içeriyor:

  • Aile öyküsü
  • Düşük doğum ağırlığı
  • Erken doğum
  • Hamilelik sırasında alkol, tütün veya uyuşturucu kullanımı
  • Hamilelik sırasında veya erken çocukluk döneminde kurşun gibi toksinlere maruz kalma
  • Beyin hasarı

Bilim adamları DEHB'nin gelişiminde dopaminin rolünü de araştırıyorlar. Dopamin, beyinde ve vücutta birçok önemli işlevi olan bir tür nörotransmiterdir. Parkinson hastalığı da dahil olmak üzere dopamin seviyeleri ile birkaç psikiyatrik ve nörolojik bozukluk arasında güçlü bir ilişki vardır.

Dopamin seviyeleri bir kişinin ruh halini, dikkatini, motivasyonunu ve davranışlarını etkileyebilir. Dopamin ayrıca bir insanın yemek yeme veya seks yapma gibi zevk aldığı bir şey yaşadığında, beyindeki miktarını artırarak beynin ödül merkezini düzenler.

Uzmanlar başlangıçta DEHB'nin düşük dopamin miktarının bir sonucu olduğuna inanıyorlardı, ancak o zamandan beri ilişkinin biraz daha karmaşık olduğunu fark ettiler.

Gulf Bend Center'a göre, DEHB olan insanların beyinlerinde daha yüksek konsantrasyonda dopamin taşıyıcıları olabiliyor. Bu taşıyıcılar, dopamini beyin hücrelerinden uzaklaştırıyor. Beynin bir bölgesinde daha fazla taşıyıcı olduğunda, bunu çok hızlı yaparlar, bu da dopaminin etkisini göstermesi için daha az zamanı olduğu anlamına gelir.

Serotonin ve norepinefrin gibi nörotransmiterlerin azalmaya başlaması da DEHB gelişimine katkıda bulunabilir.

Araştırma ne diyor?

Bilim adamları dopamin taşıyıcıları ve DEHB belirtileri arasındaki bağlantıyı inceliyorlar. Bununla birlikte, diğer araştırmalar beyindeki yapısal değişikliklerin DEHB'de de rol oynayabileceğini öne sürmektedir.

DNA Learning Center'a göre, 16 çocuk ve DEHB'li ergende yapılan küçük bir çalışma, beyinde dopamin varlığını artıran ilaçların, istemli hareketi kontrol eden beyin bölgesi olan motor korteksin inhibe edilmesine yol açtığını buldu. Bu etki, genellikle dopamin taşıyıcılarının aktivitesini artıran bir gen olan DAT1 adlı genetik çeşitliliği olan çocuklarda daha belirgindi.

Bu sonuçlar, dopamin taşıyıcılarını etkileyen genetik faktörlerin DEHB gelişiminde rol oynayabileceğini göstermektedir.

DNA Learning Center DEHB olan ve olmayan çocukların MRG beyin taramalarını karşılaştıran başka bir çalışma hakkında da rapor veriyor. Araştırmacılar, DEHB tanılı çocukların dikkatten sorumlu beynin alanlarında daha ince bir korteks bulunduğunu tespit ettiler.

Küçük kapsamlı bir 2013 çalışmasının arkasındaki araştırmacılar, metilfenidatın (Ritalin) beyindeki dopamin seviyelerini arttırdığını ve DEHB olan ve olmayan erişkinlerde dikkati yükselttiğini buldu.

Ayrıca, her iki katılımcı grubunun beynindeki dopamin reseptörlerinin eşdeğer bir miktara sahip olduğunu gözlemlediler. Sonuçlarına göre, dopamin düzensizliğinin yetişkinlerde DEHB'nin önde gelen nedeni olma ihtimalinin düşük olduğu sonucuna varmışlardır.

2015'ten itibaren yapılan bir çalışmada araştırmacılar, DAT1 genindeki genetik değişiklikler ile sağlıklı yetişkinlerde duygudurum bozukluğu arasında bir ilişki olduğunu belirledi. Duygudurum bozukluğu DEHB olan kişilerde kalıcı bir semptom olma eğilimindedir.

Düşük dopaminin diğer etkileri

Dopaminin beyin üzerinde çok güçlü bir etkisi vardır ve diğer ruh sağlığı bozukluklarında da rol oynuyor. Bunlardan bazılarını aşağıda tartışıyoruz.

İlaç kullanımı

National Institute on Drug Abuse'e göre, bir kişi zevk aldığında, bu beyindeki ödül merkezini harekete geçirir ve dopamin salınımına neden olur. Bu süreç, kişinin yaptığı etkinlik ile zevk arasındaki ilişkiyi güçlendirir, bu da gelecekte aynı etkinlikleri (spor, sigara,kahve, seks) tekrar etmelerini teşvik eder ve alışkanlıkların oluşumuna yol açabilir.

Kokain veya amfetamin gibi 'eğlence odaklı' ilaçlar, beyinde büyük miktarda dopamin dalgası başlatan yoğun bir öfori hissine neden olabilir. Bu dopamin patlaması, daha sağlıklı aktiviteler ve kişisel hedefler konusunda uyuşturucuyu tercih eden bir kişinin oluşmasına neden olacaktır.

Zamanla, sürekli ilaç kullanımı, beynin daha az dopamin veya daha az dopamin reseptörü üretmesine neden olabilir. Sonuç olarak, kişinin sağlıklı ödül merkezi oluşturması için ilaç kullanmaya devam etmesi gerekir; bu da sorunu daha da kötüleştirir ve kırılması zor bir döngü oluşturur. Kişinin aynı yüksek seviyeye ulaşmak için ilacı daha da yüksek oranlarda kullanması olasıdır.

Parkinson hastalığı

Parkinson hastalığı, öncelikle, beynin dopamin üreten alanı olan önemli nigra'sındaki nöronların kaybı nedeniyle ortaya çıkan kronik bir nörodejeneratif hastalıktır. Beyindeki dopaminin azalması, bir kişinin koordinasyonunu ve vücut hareketini etkileyebilir.

Parkinson semptomları yavaş yavaş gelişme eğilimindedir ve kişiden kişiye değişebilir. Ancak, ana belirtiler şunlardır:

  • Titreme veya sallanma; ellerde, kollarda, bacaklarda ve kafa
  • Kaslarda sertlik; özellikle kollarda
  • Yavaş hareket
  • Düşme riskini artırabilecek denge ve koordinasyon zorlukları

Doktorlar, Parkinson hastalarında dopamin üreten nöronların kaybına neyin neden olduğunu tam olarak anlamamaktadır, ancak bunun genetik mutasyonların ve spesifik toksinlere maruz kalma gibi çevresel faktörlerin bir kombinasyonunu içerebileceğine inanmaktadır.

Parkinson hastalığının tedavisi, beyindeki dopamin seviyesini artıran tedavileri ve motor semptomları iyileştirmeye yardımcı olabilecek tedavileri içerir.

Depresyon

Depresyon veya majör depresif bozukluk, bir kişinin nasıl hissettiğini ve düşündüğünü ciddi şekilde etkileyebilen bir duygudurum bozukluğudur. Depresyon belirtileri bireyler arasında büyük farklılıklar gösterebilir, ancak bu rahatsızlığı olan kişiler genellikle kendilerini üzgün ve umutsuz hissedecek ve daha önce keyif aldıkları etkinliklere ilgi duymayacaktır.

Araştırmalar, dopaminerjik sistemin bozulmasının, depresyon gelişiminde rol oynayabileceğini göstermektedir.

Şizofreni

Bilimsel çalışmalar dopamini şizofreninin altta yatan patolojisine bağlıyor. Şizofreni, bir dizi ciddi psikolojik belirtiye neden olabilen kronik bir zihinsel sağlık bozukluğudur.

2014 tarihli bir incelemeye göre, bir şekilde dopamin reseptörü aktivasyonlarının azalması, konuşma bozuklukları, zevk kaybı ve zayıf motivasyon içeren "olumsuz" şizofreni semptomlarına neden olabilir. Tam tersi durumda, uzmanlar, halüsinasyonlar ve sanrılar gibi "pozitif" semptomların dopamin üretiminin artmasının bir sonucu olduğuna inanıyor.

DEHB tedavisi

DEHB'nin tedavisi genellikle terapilerin bir kombinasyonunu içerir.

American Academy of Pediatrics (AAP) 4-5 yaş arası çocuklar için ilk tedavi hamlesi olarak öğretmen veya veli tarafından uygulanan davranış terapisini önermektedir. 6 yaşından büyük çocuklar içinse doktorların bir davranış terapisi ve ilaç kombinasyonu önerdiğini belirtir.

DEHB için mevcut ilaç seçenekleri arasında bir kişinin semptomlarını iyileştirmeye ve işleyişini geliştirmeye yardımcı olabilecek hem uyarıcı hem de uyarıcı olmayan ilaçlar var.

Amfetamin ve metilfenidat formlarını içeren uyarıcılar odak ve dikkat artırma yönleriyle yardımcı olur. Uzmanlar ayrıca, bu ilaçların beyindeki dopamin seviyesini arttırdığına inanıyor.

Food and Drug Administration (FDA) ayrıca DEHB semptomlarını tedavi etmek için üç uyarıcı olmayan (stimulan dışı) ilacı da onaylamıştır: atomoksetin (Strattera), guanfacin (Intuniv) ve klonidin (Kapvay). Doktorlar genellikle bu ilaçları uyarıcı ilaçlar kullanırken sorun yaşayanlar için reçete eder.