Çiçek hastalığına karşı aşılamanın öncüsü ve bir tıp doktoru olan Edward Jenner'a 'Dr' Jenner denirdi, oysa öğretmeni ünlü John Hunter (1728-93) gerçek bir cerrah olmasına rağmen 'Bay' olarak hitap edildi. O zamanki üniversite eğitimli doktorların aksine ne Jenner ne de Hunter doktora derecesine sahip değildi. Öyleyse doktor unvanı nereden geldi ve birini doktor yapan neydi?
"Doktor"un tarihi
Doktorası olan herkese "doktor" denilebilir. Doktor derecesi Orta Çağ üniversitelerinin ürünüydü; bu yüksek derece kişiye öğretme hakkı verdi. "Doktor" Latince öğretmen (Doctor) demektir. Sözcük başta dini konularda konuşmak için Kilise'den onay almış küçük bir ilahiyatçı grubunu simgeledi. Terim en sonunda nitelikli akademi ve tıp uzmanlarına atıfta bulunurken kullanılmaya başlandı.
Doktorun Latinceden İngilizceye geçişi 14. yüzyılın başlarında sözcüğün ilk kez ne kan işi ne de sepet işi bilmeyen seçilmiş birkaç kişi için kullanılmasıyla başlar. Onlar ruh meseleleriyle ilgilenmek üzere donanımlıydılar. Kilise doktrinleri hakkında konuşabilecek ve onları açıklayabilecek insanlar olarak Roma Katolik Kilisesi'nden özel onay mührüne sahip seçkin din adamlarıydı. Bu yüzden bir tür öğretmenlerdi ve kelimenin kökeni bu bağlantıyı sağlıyor. Latince "Öğretmen" demek olan doktor sözcüğü yine Latince "öğretmek" anlamına gelen docēre'den gelir.
14. yüzyıl Rönesans'ın doğuşuydu ve pek çok öğretme ve öğrenme işi ilgi çekiciydi. Yüzyılın sonuna gelindiğinde, doktor sözcüğü sadece seçilmiş birkaç ilahiyatçı için değil, aynı zamanda nitelikli ve/veya başarılı akademisyenler ve tıp pratisyenleri için de kullanılmaya başlandı.
O zamandan bu yana geçen yüzyıllarda doktor sözcüğü lehimleme aleti, tropikal deniz meltemi ve hileli zar gibi birçok başka alan için kullanıldı. Artık neredeyse yalnızca insanlar için kullanılıyor ve hem nitelikli akademisyenler hem de tıp pratisyenleri bu unvanı alabilir.
Doktor, cerrah, eczacı
Doktor hukukta, teolojide, felsefede veya tıpta (ve şimdi diğer disiplinlerde) olabilir. O zamanlar pratisyenlerdeki tıbbi hiyerarşi doktor, cerrah ve eczacıydı ve her birinin tanımlanmış işlevleri vardı. Üniversiteye gitmiş olan pratisyenler gerçek 'doktorlar'dı. Çıraklık eğitimi almış cerrahlar ve eczacılar ise 'bay' olarak kalırdı.
"Doktor" Latince öğretmen demektir ancak 'doktorlamak' diyebileceğimiz oldukça eski bir ifade vardır ve tıbbın dışında anlamlarda kullanılır: Bir şeyi değiştirmek, ister insan vücudunda ister cansız bir nesnede.
Bu "doktorluk" fiili, tıp pratisyenlerine "doktor" demeyi kolaylaştırdı. Çünkü cerrah-eczacının 18. yüzyılın ortalarından itibaren yükselişi hitaptaki bu değişimi pekiştirdi. Genel pratisyen unvanının atası olan bu yeni grup, sağlıktaki tüm alanlarla ilgilendi: Tıpkı teşhis koyma, bebek doğurma, ilaç birleştirme ve dağıtma ve diğer cerrahi görevler gibi.