İlk takvimler ve en eski takımyıldızlar Fransa ve Almanya'da bulunan mağara resimleri ile ortaya çıkarılmıştır. Taş Devri'nin Geç Üst Paleolitik insanları arasından gökbilimci-din adamları vardı ve matematiksel kümeleri ve Ay'ın yıllık döngüsü, ekliptik, gündönümü ve Dünya'daki mevsimsel değişimlerin farkındaydılar. Fransa'da Dordogne Vadisi'ndeki Abri Blanchard arkeolojik alanında 20. yüzyılda keşfedilen ve inanılmaz derecede sofistike olan bu geyik boynuzu tablet 32.000 yıl önce yapılmış bilinen ilk takvimi gösteriyor.
Tarihteki bilinen ilk takvim
İnsanların yıldızlar ve "gökler" hakkındaki şaşırtıcı farkındalığını gösteren bu arkeolojik kayıt MÖ 32.000'den Avrupa'nın Orinyasiyen Kültürü'nden geliyor. Bunlar 43.000 ila 26.000 yıl öncesinde yaşamış Avrupalı erken modern insanlardı. Bu tarihi değiştiren bulgu Alexander Marshack tarafından keşfedildi. Kendisi Avrupa'nın Geç Üst Paleolitik Kültürleri'nin matematiksel ve gökbilimsel bilgilerini araştıran bir 20. yüzyıl arkeoloğudur.
Marshack, Ay döngülerini gösteren hayvan kemiklerini ve mağara duvarlarına oyulmuş işaretleri açığa çıkardı. Bunlar hilal biçimleri veya çizgilerdi. Zamanın insanları Ay'ın evrelerini çizgilerin kalınlığıyla göstermişti. Evrelerin uzanışı bir yılan tanrısını veya akarsu ya da ırmağı yansıtacak biçimde kıvrımlıydı.
Fransa'daki Dordogne Vadisi'nde bir mağarada çıkarılan tablet 32.000 yıl önceye tarihleniyor ve tarihteki bilinen ilk takvimi gösteriyor. Takvimin alt kısmında Ay'ın küçüldüğü ve büyüdüğü günleri yansıttığı düşünülen iki sıra 16 nokta var. Bu noktalar günleri gösterir. Abri Blanchard tabletinin yanlarına oyulmuş çentikler ise uzaysal gösterimler olarak düşünülüyor: Tabletin üst kısmındaki her yuvarlak kesi Ay'ın bahar ayında Dordogne Vadisi üzerinden yükseldiği konumdur. Hattın hafif eğri büğrü olmasının nedeni retro hareket denilen olgudur.
Bu tablet, ilk insanların gelecekteki olayları tahmin edebildiğini ve bu tahminlere dayanarak hayatlarını planlayabildiğini kanıtlıyor. Dolunaylı bir gecede için gece avı planlamak veya belirli sayıda Ay döngüsünden sonra sürünün vadiye döneceğini tahmin etmek. Bunlar diğer hominin türlerine göre büyük üstünlüklerdi.
İlk takvimler olan Ay takvimlerinin çoğu rahat taşınması için küçük taş, kemik ve boynuz parçaları üzerine çizildi. Küçük, taşınabilir ve hafif olan bu ilk takvimler uzun av yolları ve mevsimsel göçler gibi yolculuklarda ağırlık yaratmıyordu.
O zamanın insanları için büyük hayvanları avlamak kolay değildi. At, bizon, mamut veya dağ keçisi sürüleri için haftalarca iz sürülürdü. Yaban öküzü olan Auroch, mağara ayısı ve mağara arslanı gibi büyük türler kutsal görüldüğü için hedef olmadı. Bunlar özellikle mağaralara çizildiler. Auroch ilk takımyıldızların tespitinde kullanılıyor (Lascaux Mağarası'nın duvarındaki boyalı noktaların Ülker gibi yıldızların o zamanki konumları olduğu teori edilir).
30.000 yıl önceki matematik
Dünyanın bilinen en eski takvimi olan 32.000 yıllık bu kemik tablette gösterilen Ay'ın evrelerinin anlamı tümüyle net değil. Tüm geceleri tamamen net yansıttığı düşünülmüyor. Ancak bu küçük takvimler insanın sahip olduğu aritmetik sayma becerisini kanıtlıyor. 30.000 yıl önceki insanlar Ay'ın evreleri ve yılın mevsimlerini sayabiliyordu.
Özellikle bu kemikten takvimin keşfine dek bilim insanları gördükleri bu işaretlerin alet üreticilerinin amaçsız karalamaları olduğuna inanıyordu. Ancak erken modern insanlarda bütün hayvan faaliyetleri aslında zamana göre matematiksel olarak ayarlanıyordu. Sonuçta etrafta olan biten onca şeyle zaman kavramını nesnel olarak gözlemlemek mümkündü.
Bilinen bu ilk takvimde kemik kullanılmış olması kolay taşıma ve yüksek dayanıklılık sunduğundan insanların takvime yani zamanı izlemeye ne kadar çok değer verdiğini gösteriyor. İnsanlık gökbilimini merak ettikçe kendisini çok boyutlu bir tanrılar evreninde buldu.