Florence Nightingale: Modern hemşireliğin Kurucusu

Florence Nightingale en çok Kırım Savaşı sırasında yaralı askerlerin bakımı için bir hemşire ekibine liderlik ettiği çalışmalarıyla tanınır. Türkiye'ye 1854 yılında 38 gönüllü hemşireden oluşan bir grupla gelen Nightingale'in çalışmaları, yaralı askerler arasındaki ölüm oranının büyük ölçüde azaltılmasına yardımcı olmuştur.

Florence Nightingale

Florence Nightingale hakkında detaylı bir yazı hazırladık. Yarattığı kahramanları ve sözde tanrılarıyla savaş, eskiden beri erkek geleneğinde var olan ve asırlar boyu onların erkek taraflarını ortaya çıkartan bir durum olmuştur. Antik Yunan'daki Panteon'da, sağlık ve şifa tanrıçaları, hastalıkları önlemeyi ve tedavi etmeyi simgeliyordu. Bu nedenle eski çağlardan beri yaralıları ve hastaları iyileştirmek ve onlara bakmak hep kadın geleneğinin parçası olmuştur. Modern hemşireliğin doğuşu, kadınların sadece evlilik, aile ve küçük önemsiz işlerle anılmaktan kurtulup, bu dünyada önemli bir yere sahip olma çabalarından doğmuştur.

Orta Çağ'da, Aziz John'un dini emirleri ve Assisili Aziz Francis'in üçüncü dünyevi emri gibi emirler, hasta olana nasıl bakılması gerektiğine dair bazı kurallar içeriyordu; fakat bunlar disiplinli bir hemşirelik mesleğinin doğması için yeterli değildi. Sanayi Devrimi'nden hemen önce, hemşirelik olarak bilinen şey, mahkumları, kendini bağışlatmak isteyen suçluların, alkoliklerin ve yaşlı hayat kadınlarının yaptığı bir işti. İngiliz yazar Charles Dickens'in, "Sairey Gamp" karakteri, hastalara sadece yemek taşıyan, viskisini içen ve mümkün olduğunca kendi rahatını düşünen o dönemin "hemşire"sini alaylı bir şekilde anlatmaktadır.

1830'lara kadar, düzenli hemşire eğitiminin ilk kıpırtıları genellikle dini toplulukların verdiği eğitimlerle sınırlıydı. Katolikler'den Vincent de Paul "Yardımseverliğin Kızları" anlamına gelen "Daughters of Charity" yardım vakfını kurmuş ve ardından 1831 yılında Catherine McAuley ve Mary Aikenhead, "Merhametin Hemşireleri" (Sisters of Mercy) ve "İrlandalı Yardımsever Hemşireler" (Irish Sisters of Charity) adlı vakıfları kurmuşlardır.

Protestan topluluğu içinden de, Theodore ve Friederike Fliedner, 1836 yılında, Kadınlar Diyakoz (kilisenin hayır işleriyle görevlendirildiği) Enstitüsü'nü kurarak, buradaki kadınları Düsseldorf yakınındaki Kaiserswerth kasabasında küçük bir hastanede eğitmeye başlamıştır. Fakat o tarihlerde süren Kırım Savaşı (1854-1856) o kadar büyük bir vahşete yol açmış, yaralıların bakımsızlıktan düştüğü durum o kadar feci bir hal almıştı ki, dönemin akıl ve maneviyat sahibi kişilerini hemşirelik mesleğini modern bir teori ve uygulama alanına oturtmaya itmişti.

Florence Nightingale Kimdir?

Kırım Savaşı sırasında Üsküdar'daki hastane odalarından birinin litografisinden detay. Sanatçı: William Simpson (1823-1899)
Kırım Savaşı sırasında Üsküdar'daki hastane odalarından birinin litografisinden detay. Sanatçı: William Simpson (1823-1899)

Florence Nightingale (1820-1910), İngiltere'nin varlıklı ve tanımmış ailelerinden birinin kızı olarak dünyaya gelmiştir. 17 yaşındayken Florence, "Tanrı'nın onu düşkün ve bakıma muhtaç insanlara yardım etmesi için göreve çağırdığını" söyleyen bir ses duymuştur. Yaşadığı bu mistik deneyim, ailesinin tüm engellemelerine rağmen onu hastalara yardım etmeye itmiş ve yıllar sonra 31 yaşında Kaiserswerth'teki Hemşirelik Enstitüsü'ne gitmeyi başarmıştır. Burada üç ay çalıştıktan sonra Paris'teki Yardımseverliğin Kızları Vakfı'na gitmiş ve 1853 yılında, Londra'daki "Hasta Kadınların Bakım Kurumu" yöneticiliğine getirilmiştir. Bunu takiben King' College Enstitüsü'nde yönetici olmuştur.

Florence Nightingale oldukça zeki ve donanımlıydı; tarih, felsefe, fen bilimleri, klasik edebiyat, müzik, sanat eserleri almış ve özellikle de matematik alanında üstün yeteneği olan bir kızdı. Özel notlarım dediği ve kimseyle paylaşamadığı düşüncelerini yazdığı bir defteri vardı. Buraya, "Tanrı'yı anlamak için istatistik çalışmalıyız, çünkü istatistikler onun amaçlarını bize anlatır" diye yazmıştı. Oldukça fazla seyahat ettiğinden Fransızca, Almanca, İtalyanca, Yunanca ve Latince biliyordu; her gittiği yerde hastaneleri ziyaret ediyor ve bu hastanelerin mimarilerini ve nasıl yönetildiklerini araştırıyordu.

Tüm bu bilgileri ve eğitimli 38 hemşiresiyle birlikte Kasım 1854'te İstanbul Üsküdar'da, yaralıların ve hastaların bulunduğu İngiliz askeri hastanesine gitmek için gönüllü olur. Ordudaki sağlık işlerinden sorumlu sekreter, İngiliz generallerinden aldığı tüm tepkilere rağmen, Nightingale'in bu teklifini kabul eder. Basında çıkan tüyler ürpertici sağlıksız koşullar nedeniyle oradaki yaralı askerlerin %60'ının öldüğü haberleri üzerine, İngiliz halkı onun aldığı bu kararı destekler.

Florence Nightingale'in Hijyen Tespiti

Florence Nightingale kimdir?
Nightingale yaralı bir askerle ilgilenirken

Ignaz Semmelweis'in lohusalık ateşinin (doğuran kadında uterus enfeksiyonundan kaynaklanan durum) nedenlerini ve nasıl önlenebileceğini kaleme almasından 7 yıl, Louis Pasteur'ün hastalıkların mikrop teorisini ortaya atmasından 25 yıl önce, Nightingale, hijyenin hastane ortamında olmazsa olmaz bir durum olduğunu biliyordu.

Bu nedenle bu hastaneye varır varmaz, ortamı temizleme, havalandırma, sıcak ve sessiz tutma ve hastalarının beslenmeleriyle yakından ilgilenme konusunda hemşireleri arasında hemen gir görev dağılımı yapmıştı ve sadece iki ayda ölüm oranı yüzde 2'lere düşmüştü. Hastalarının hem fiziksel ihtiyaçları hem de maddi refahı ile ilgilenirdi; hasta ve yaralılara hastalık maaşı sağlayan ilk kişiydi. Savaş alanlarına giden ve hastanede yatan her hastayı gece elinde feneriyle tek tek dolaşan fedakar bir insandı. Dünya basınının hayranlığını kazanmış ve basın ona "Lambalı Kadın" adını koymuştur. İngiltere'ye döndüğünde bir kadın kahraman olarak karşılanmıştır.

Fakat ne yazık ki sonradan post-travmatik stres sendromu olduğu anlaşılan bir hastalığa yakalanmış ve çalışmalarını inzivaya çekilerek sürdürmüştür. Çoğunu Kırım Savaşı'na katılmış hastaları için kurduğu fon ile 1860 yılında ilk hemşirelik okulunu Londra'daki St. Thomas Hastanesi'nde açmıştır.

Florence Nightingale'in Benimsediği İlkeler

  1. Hemşirelik eğitiminin içeriği yine hemşireler tarafından belirlenmektedir.
  2. Hemşire eğitmenleri, hemşirelik programı öğrencileri ve mezunları tarafından verilen sağlık hizmetinden sorumludurlar.
  3. Eğitmenlerin tümü yine hemşireler tarafından yetiştirilmiş kişilerden oluşmalıdır.
  4. Hemşirelik okulları hiçbir hekim topluluğuna ya da hastaneye bağlı olmayan bağımsız kurumlar olmalıdır.
  5. Hemşireler oldukça üstün bir eğitimle donatılmalı ve çalışma hayatları boyunca öğrenmeyi bırakmamalıdırlar.
  6. Hemşirelik mesleğinde sağlık ve hastalık kavramları yan yanadır ve hemşirelik, hasta kadar onun bulunduğu ortamı da kapsar.
  7. Hemşirelik çalışmaları teoriyi de içeren çalışmalar olmalıdır.

Nightingale'in, iyileştirme gücünü içinde barındıran ve bağımsız bir meslek olan modern hemşirelik alanına getirdiği bu kavramsal ve pratik fikirler, tıp alanındaki uygulamalara da yenilik getirmiştir. Bugün, onun fikirlerinin ve bu mesleğe katkılarının sonuçlarını, tüm hastane koridorlarında koşuşturan hemşirelerde görebiliriz. Her şeyden önce bize örnek olan bu bilgili, dürüst, mesleğine tutkuyla bağlı karakteri ve cesaretini, bu alanda çalışan tüm insanların benimsemesi gerekir; çünkü onun bilgeliğini ancak böylelikle anlayabiliriz.

Florence Nightingale Hakkında Sık Sorulan Sorular

Florence Nightingale ne ile ünlüdür?

Florence Nightingale, Kırım Savaşı sırasındaki hemşirelik çalışmaları ile ünlüdür (1854-56). Hemşireliğin algısını çoğunlukla eğitimsiz bir meslekten, çok önemli sorumlulukları olan yüksek vasıflı ve saygın bir tıp mesleğine dönüştürdü.

Florence Nightingale hiç evlendi mi?

Nightingale'in birkaç erkek aşığı vardı ve hayatı boyunca en az iki evlilik teklifi aldı. Bununla beraber, Tanrı'nın onu işi için seçtiğine inanıyordu ve hiç evlenmedi veya çocukları olmadı.

Florence Nightingale neden "Lambalı Kadın" olarak tanındı?

Floransa, Üsküdar'daki çalışmaları sırasında 'Lambalı Kadın' lakabını aldı. 'The Times gazetesindeki bir muhabir, geceleri yataklar arasında elinde bir ışık tutarak yaralıları kontrol ettiğini söylemesi bu imajı halk arasında yerleştirdi.

Florence Nightingale ilk kadın hemşire miydi?

"Lambalı Kadın" olarak bilinen Florence Nightingale (1820-1910), genellikle modern hemşireliğin kurucusu olarak bilinen bir İngiliz hemşire, sosyal reformcu ve istatistikçiydi. Kırım Savaşı sırasında hemşire olarak yaşadığı deneyimler, sanitasyon konusundaki görüşlerine temel oluşturacaktı.

Kaynaklar: