Dünya üzerindeki gelgitlerin yüksekliği Baltık Denizi'nde yaklaşık 30 cm'dir, ancak Kanada kıyılarındaki Fundy Körfezi'nde de bazen 15 metreye ulaşır. Yüksek ve alçak gelgitler arasındaki farklar bölgeden bölgeye büyük ölçüde değişir. Peki gelgitler neden bazı kıyı şeritlerinde zar zor algılanabilirken diğerlerinde büyük gelgit dalgalanmalarına neden olur?
Bu sorunun cevabını bulmak için öncelikle gelgitlere neyin sebep olduğunu bilmeniz gerekir. Bunun birincil nedeni Güneş ve Ay'ın Dünya ve denizler üzerindeki çekim gücüdür. Bu gerçekleştiğinde, su seviyeleri yükselir ve bazı yerlerde bir taşkın tepesi oluştururken, başka yerlerde azalarak bir çöküntü yaratır. Dünya'nın her 24 saatte bir tam tur dönmesi nedeniyle, bu gelgit dalgalarının yeri zaman içinde değişecektir.
Güneş ve Ay'ın Dünya'ya ve birbirlerine göre konumlarının yanı sıra yörünge eğimleri de yarattıkları gelgit kuvvetlerinin yoğunluğunda rol oynar. Güneş, Dünya ve Ay, yeni ay ya da dolunay gibi mükemmel hizalamalarda olduğunda, ortaya çıkan gelgitler "bahar gelgitleri" olarak adlandırılır ve hem yüksek hem de düşük gelgitler fazladır. Bununla birlikte, ilkbahar gelgitlerinden daha az belirgin olan neap gelgitleri, Güneş ve Ay birbirlerine 90 derece açıda olduklarında meydana gelir. Ancak bu durum, bazı kıyı şeritlerinde sürekli olarak metrelerce yükseklikte gelgitler görülürken diğerlerinde hiç görülmemesini açıklayamaz.
Daha Büyük Yüzey Alanına Sahip Okyanuslarda Gelgitler Daha Büyük Olur
Su kütleleri dünyanın her yerinde gelgit kuvvetlerine eşit tepki vermez. Bu nedenle gelgitlerin yüksekliği konuma bağlı olarak değişir. Bir su kütlesinin büyüklüğü bu konuda önemli bir husustur. Baltık ya da Kuzey Denizi gibi daha küçük denizlerle karşılaştırıldığında, okyanusta gelgit kuvvetleri tarafından hareket ettirilebilecek su kütlesi çok daha fazladır.
Atlas Okyanusu'ndan gelen gelgit dalgaları daha küçük olan Kuzey Denizi'ne akarak Kuzey Denizi'nin gelgit kuvvetlerine verdiği tepkiyi yoğunlaştırır ve bu nedenle Kuzey Denizi kıyısındaki gelgitler Atlas Okyanusu ile olan nispeten dar bağlantısına rağmen hala son derece belirgindir.
Bununla birlikte, kıyı şeridinin ve okyanus tabanının şekli de gelgit dalgalarının zamanlamasını ve büyüklüğünü belirlemede önemli faktörlerdir. Bunu bir nehir ağzının şeklini model olarak kullanarak resmetmek kolaydır. Burada su, gelgit dalgası tarafından daha küçük ve daha sığ bir havzaya yönlendirilmektedir. Bu birikme, su seviyesinin huninin çıkışında girişine göre çok daha yüksek olmasına neden olur.
Gelgitler Titreşen Suyun Rezonansıyla Yükselir
Su yüzeyi gelgit kuvvetleriyle rezonansa girecek şekilde şekillendirildiğinde, sonuçlar daha da artar. Bu tür okyanus alanlarından biri, su kütlelerinin yükselip alçalmasının Nova Scotia ve New Brunswick arasındaki körfezin kayıtlardaki en yüksek gelgit dalgalanmalarını görmesine neden olduğu Kanada'nın Fundy Körfezi'dir. Öte yandan, olumsuz rezonans koşulları nedeniyle daha küçük okyanuslarda veya göllerde gelgit hareketleri minimum düzeydedir.
Hava durumu da mevcut su miktarı üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Örneğin denizden içeriye doğru esen güçlü bir rüzgar, suyu kıyıya doğru geri gitmeye zorlayacaktır. Bunun sonuçları felaket olabilir. Fırtına su seviyesinin gelgitle aynı anda yükselmesine neden olursa fırtına dalgaları meydana gelebilir. Düşük gelgitlere karadan denize doğru esen güçlü bir rüzgar da neden olabilir.
Ay, rüzgar, arazi ve suyun kendisi gibi çok sayıda değişkenin etkileşimi nedeniyle su seviyelerini tahmin etmek zordur.
Uzun zamandan beri, su seviyeleri üzerine yapılan doğru çalışmalar ve son teknoloji tahmin yöntemleri gelgit tahminlerini her zamankinden daha doğru hale getirmektedir.