MIT'teki araştırmacılar herhangi bir hareketli parça olmadan uçabilen bir uçak geliştirdi. Bu ustalık, iyonların etrafında dönen bir çift elektrotun oluşturduğu iyonik rüzgar ile sağlanıyor. Etkinin diğer adı elektro aerodinamik olarak tanımlanıyor. Olgu 1960'lardan beri biliniyordu. Hatta Apple, dizüstü bilgisayarlarını soğutmak için 2012'de kullanmayı bile düşündü.
MIT Hareketli Parçası Olmadan Yol Alan Uçak Geliştirdi
Ancak o zamandan bu yana elektro aerodinamik (electroaerodynamic) ilk kez bugün bir uçağı uçurmak için kullanıldı. Avantajları ise sayılamayacak kadar büyük. Hareketli parça olmaması uçağın daha az bakıma ihtiyaç duymasına ve hata oranının azalmasına izin veriyor. Yine gürültü anlamında önemli bir fark söz konusu. Yakıta ihtiyaç duyulmaması ise birçokları için en ilginci olabilir.
Araştırmacılar herhangi bir türbin kanadı bulunmayan prototip uçağın tamamen hareketsiz parçalarla 60 metre (bir okulun spor salonu kadar) uçmasını sağlamış. Tüm uçuş yalnızca batarya gücü ile yapıldığından geleceğin teknolojisi olarak tanımlanıyor. Uçağın bir platformdan fırlatılmasıyla havadayken iki elektrotun arasında iyonlar oluşmaya başlıyor. Bunların etrafında meydana gelen elektrik alan, iyonları küçük elektrottan büyük olana fırlatıyor. İyonlar havada normal hava molekülleri ile çarpışarak uçağın ileri gitmesine neden oluyor.
Bununla birlikte, söz konusu mürettebatsız 'uçak' sadece 2,45 kilo ağırlığa sahip. Bunu ticari uçakların boyutlarına ölçeklendirmek, geleneksel uçaklara göre çok sayıda güvenlik, gürültü, bakım ve çevresel faydalar sağlayacak. Ancak bunu yapmak muazzam zorlukları aşmayı gerektiriyor. Birincisi, itiş sisteminin ihtiyaç duyduğu 40.000 voltluk gücü sağlamak için gerekli olan akü, tasarımda üstesinden gelinmesi gereken devasa bir ağırlık problemi.
Bir yolcu uçağına tamamen güç vermek yerine, araştırmacılar teknolojinin şimdilik daha küçük uçakları çalıştırmak için kullanılabileceğini düşünüyor. Alternatif olarak MIT araştırmacılarından biri, geleneksel uçak motorları ile birlikte kullanılabileceğini ve bu sayede uçakların üzerinden geçen havayı yeniden enerjiyle yükleyip sürtünmeyi ortadan kaldırarak, kendilerini daha yakıt verimli hale getirebileceği teorisini ortaya atıyor. Görünüşe bakılırsa batarya teknolojisinin ilerlemesinin beklendiği en önemli alan yalnızca akıllı telefonlar ya da elektrikli arabalar olmayacak.