İlaç algımızın, bir tedavinin sağlığımız üzerindeki etkisinde rol oynadığı yaygın olarak kabul edilmektedir. Yeni bir çalışma, beynimizin bir ilaca verdiği tepkinin, ilacın enjekte edilmesine ya da ağızdan alınmasına göre farklılık gösterdiğini ortaya koyuyor.
ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri'nden (NIH) bir ekip tarafından yürütülen çalışma, bir başka ilginç olguyu araştırmak için bir araya getirildi: beyne daha hızlı ulaşan uyuşturucular daha fazla bağımlılık yapıyor.
Bağımlılık yapıcı nitelik kısmen dopamin salınımı ile ilgilidir, ancak burada araştırmacılar, belirginlik ağı olarak bilinen bir beyin bölgesinin, ilaçlar intravenöz (damardan) olarak alındığında aktive olduğunu, ancak oral olarak alındığında aktive olmadığını keşfettiler.
NIH'den psikiyatrist Nora Volkow, "Bir uyuşturucunun beyne ne kadar hızlı girerse o kadar bağımlılık yaptığını uzun zamandır biliyorduk, ancak bunun nedenini tam olarak bilmiyorduk. Şimdi, en yeni ve en sofistike görüntüleme teknolojilerinden birini kullanarak, bazı içgörülere sahibiz" diyor.
Çalışma için reçeteli uyarıcı metilfenidat kullanıldı. Normalde DEHB gibi durumlar için kullanılsa da, çalışmaya katılan 20 katılımcının ilgili bir tanısı yoktu. İlacın damardan ve ağızdan verilmesine ek olarak, ilacı aldıktan sonra nasıl hissettikleri de soruldu.
Araştırmacılar, kendi bildirdikleri gözlemlerin yanı sıra, beyindeki dopamin seviyelerini izlemek için PET taramaları ve genel beyin aktivitesini izlemek için fMRI taramaları da kullandılar. Beklendiği gibi, enjeksiyonlar kullanıldığında dopamin seviyeleri daha hızlı yükseldi.
FMRI taramalarında farklılıklar, belirginlik ağının iki ana bölgesinde, dorsal anterior singulat korteks ve insula kortekste ortaya çıktı. Bu bölgeler yalnızca daha bağımlılık yapıcı ilaç uygulama yöntemi olan enjeksiyonlardan sonra aktive olmuştur.
Salience ağı aktivitesi, katılımcılar tarafından hissedilen daha yüksek öfori duygularıyla tutarlıydı. Beynin bu bölümü daha önce de uyuşturucu bağımlılığıyla ilişkilendirilmişti, ancak şimdiye kadar bu konuda somut kanıtlar bulunmuyordu.
Tüm bunlar, hastalara nasıl tedavi uygulanması gerektiği ve bağımlılıklarla nasıl mücadele edilebileceği konusunda paha biçilmez bilgilerdir. Belirginlik ağının, içsel duyumların yorumlanmasında ve dışarıdan değer atamada önemli olduğu bilinmektedir.
Bir sonraki adımlardan biri, belirginlik ağındaki faaliyetin kasıtlı olarak engellendiği deneyler yapmak ve ardından çalışma gönüllülerinin aynı yüksek olma hissini yaşayıp yaşamadıklarını görmek olabilir.
Volkow, "Bağımlılığın altında yatan beyin mekanizmalarını anlamak, önleme müdahalelerini bilgilendirmek, madde kullanım bozuklukları için yeni tedaviler geliştirmek ve aşırı doz krizini ele almak için çok önemlidir" şeklinde konuşmuştur.
Araştırma: Nature Communications.