İlk başta Doğu Hint Adaları'yla Ticaret Yapan Londralı Tüccarlar Şirketi olarak lisanslanan İngiliz Doğu Hindistan Şirketi 1600 yılının son günü kurulmuştu. Şirkete Kraliçe I. Elizabeth tarafından "kraliyet imtiyaznamesi" verilmiş, bu ayrıcalık, Güney ve Güneydoğu Asya'yla ilişkileri zayıf olan Doğu Hint Adaları'yla yapılan ticarette şirketi tekel konumuna getirmişti. Diğer ülkeler 17. yüzyıl boyunca benzer şirketler kurdular; Hollanda 1602 yılında Hollanda Doğu Hindistan Şirketi, daha sonra Fransa, Fransa Doğu Hindistan Şirketi ve İsveç, İsveç Doğu Hindistan Şirketi adlı şirketlerle bölgeye yerleşti.
Doğu Hindistan Şirketi Neden Kuruldu?
Baharatlar o günlerin olmazsa olmaz, değerli tüketim maddeleriydi. Doğu Hindistan Şirketi'nin ilk yolculuğu 1601'de, karabiber üretimi yapılan Sumatra ve Cava adalarına yapıldı. Dört gemi dolusu mürettebat İngiltere'nin yünlü ürünlerini karabiberle takas etmek için kıyasıya uğraştı. Fakat bölgenin sıcak ve tropikal ikliminde bu ürünlere pek ihtiyaç duyulmuyordu. Bu nedenle keşif için James Lancaster bir Portekiz gemisini ele geçirdi ve geminin altın, gümüş ve Hint kumaşları içeren kargosunu 500 ton karabiber almak için kullandı. Lancaster İngiltere'ye dönmeden önce Cava, Banten'de bir takas merkezi ya da diğer adıyla bir "fabrika" kurdu. Şirket, takip eden 9 yıl için Banten'e iki ticari sefer daha düzenlemiştir.
İngilizler çok geçmeden Hint pamuğunun İngiliz yününden daha fazla takas gücüne sahip olduğunu anlayarak Hindistan'da fabrikalar kurdu. Bunlardan ilki 1615 yılında, Hindistan'ın kuzeybatı kıyısında, o zamanlar Babür İmparatorluğu tarafından yönetilen Surat'taydı. 1690'dan itibaren şirket ülkenin batı ve doğu kıyıları boyunca ticaret merkezleri kurmuştu.
Bunların arasında Madras, Kalküta ve Bombay en önemlileri konumuna ulaşarak zamanla İngiliz sömürgesinin ana ticaret merkezleri oldular. Şirket, istasyonlarını kendi askeri gücüyle korudu. Fransızların Hindistan üzerindeki kolonyal taleplerinin bastırılmasından sonra yerel yönetimler üzerinde baskı kurmaya başlayan şirket 1833 yılından itibaren artık çok geniş bir alanı kontrol edebilen bir güce sahipti.
Kuzey Amerika'nın Bağımsızlığı
Şirket 1699 yılından beri Çin'le düzenli olarak ticaret yapmaktaydı. Sonraki yüzyılda çay İngiltere'de popüler bir içecek olmaya başladı ve böylece kazançlı bir ürün haline geldi. 18. yüzyılda, Avrupa'da çay talebi giderek artıyordu ancak Çin bu ticari ürününü Batı mallarıyla takas etmek istemiyordu. Çin'in Mançu imparatoru Qian-long bu durumu Kral III. George'a yazdığı mektupta açıkça belirtti: "Benim gözümde yabancı ve cezp edici objelerin hiçbir değeri yok; ülkenizin ürünleri hiçbir şekilde kullanışlı değil." Çin böylece gümüş külçelerle ödeme yapılmasını istediğini bildirdi.
Doğu Hindistan Şirketi İngiltere'ye çay ithali konusunda tekeldi ancak çay üzerindeki yüksek vergiler nedeniyle kaçakçılık yaygındı ve gümüş elde etmek giderek güçleşti. 1773 yılında Hindistan'da savaş ve kıtlık, buna ek olarak Avrupa'da ekonomik darboğaz şirketi çökme noktasına getirdi. Bu durumdan kaçınmak için İngiliz hükümeti 1773 tarihli "Çay Yasası"nı geçirdi. Şirket, çayını daha düşük bir gümrük vergisiyle doğrudan Amerikan Birleşik Devletleri'ne satabilecekti.
Bu durum kolonicileri öfkelendirdi. Çünkü şirket yerel tüccarların fiyat kırmasına neden olmuştu ve en sonunda Boston limanında Doğu Hindistan Şirketi'ne ait 342 sandık çay denize döküldü. Bu, Amerikan Bağımsızlık Savaşı için bir kıvılcımdı ve sonuçta Kuzey Amerika'daki 13 İngiliz kolonisi bağımsızlığını ilan ederek Amerika Birleşik Devletleri'ni kurdu.
Afyon Savaşları
Koloniciler Çin'le kendi antlaşmalarını yapmaya başlasalar da şirket, Britanya'nın Doğu'yla yaptığı ticarette tekelini sürdürdü. Bununla birlikte Çinlilerin çay karşılığında talep ettiği gümüşü bulmak giderek zorlaşıyordu. Bunun üzerine Çinli tüccarlara, karşılık olarak Hint afyonu verilmeye başlandı. Bu yasa dışı uyuşturucu Çin'e kaçak yollarla girmeye başladı. 19. yüzyılın başlarında, İngiltere'de insanlar şirketin bir yandan Doğu'yla ticareti kontrol etmesi diğer yandan da Hindistan'ın büyük bir bölümünü yönetmesinden rahatsız olmaya başlamıştı. Bu kişilerden biri şöyle yazmıştı: "Güçlü bir imparatorluğun ayrı ve bağdaşmaz parçaları olması gereken çay tüccarları ile yöneticilerini şirketin kendi personelinde birleştirmesine karşı çıkıyoruz."
1830 yılında yaklaşık 3 milyon Çinli afyon bağımlısıydı. Afyonu Doğu Hindistan Şirketi gümüş külçe karşılığında satıyordu. İngiliz hükümeti Çinli bağımlılardan yılda 2 milyon sterlin (bugün 1 milyar sterlin) kazanıyordu. Çin'in bu ticareti engelleme çabaları Afyon Savaşı'na (1840-1842) neden olmuştur. Çinliler savaşı kaybedince İngilizlere beş liman açmak ve Hong Kong'u devretmek zorunda kaldılar. Bunun ardından Çin afyonu yasallaştırdı. İngiliz ve diğer Batılılara çeşitli ayrıcalıklar tanıdı. Bu iki savaşın bir sonucu da Çin'in bitki avcıları için daha rahat ulaşılabilir duruma gelmesiydi.
Hükümet durumu önemseyerek 1833 yılında şirketin ticaret haklarını feshetti. Ancak yine de İngiliz Hindistan'ı, kraliyet adına şirket tarafından yönetilecekti. Çünkü şirket artık Çin'den gelen çaya bağlı değildi. Çay fidelerini Çin'den Hindistan'a getirtmişti. Çok geçmeden bir Hint çay endüstrisi gelişmeye başlamıştı ve Çin'in çay tekeli çöktü. Bununla beraber alt kıtada da her şey yolunda gitmiyordu. Şirketin silahlı kuvvetlerinde bulunan Hintlilerin isyanları Hindistan'ın bağımsızlığına giden yolu açtı ve İngiliz hükümetinin şirketi millileştirmesine neden oldu. Yaklaşık 300 yıl süreyle baharat, pamuk, çay ve afyon gibi bitkisel malların ticaretini yapan Doğu Hindistan Şirketi'i 1874 yılında, resmen feshedildi.
İngiliz Doğu Hindistan Şirketi Hakkında Sık Sorulanlar
Doğu Hindistan Şirketi neydi?
Doğu Hindistan Şirketi, 17. ve 18. yüzyıllarda Hint alt kıtası ve Güneydoğu Asya ülkeleriyle ticaret yapmak amacıyla kurulmuş bir İngiliz şirketiydi. Hindistan'da İngiliz sömürge yönetiminin kurulmasında önemli bir rol oynamıştır.
Doğu Hindistan Şirketi'nin temel amacı neydi?
Doğu Hindistan Şirketi'nin temel amacı, Hindistan alt kıtasında İngiliz ticaretini ve etkisini kurmak ve genişletmekti. Başlangıçta baharat ticaretine odaklanan şirket, giderek geniş topraklar üzerinde kontrol sahibi oldu, ticaret üzerinde tekel kurdu ve sonunda idari kontrolü ele geçirdi.
Doğu Hindistan Şirketi Hindistan üzerinde nasıl kontrol sağladı?
Doğu Hindistan Şirketi, ticaret anlaşmaları, askeri fetihler ve yerel yöneticilerle siyasi ittifakların bir kombinasyonu yoluyla Hindistan üzerindeki kontrolü kademeli olarak ele geçirdi. Şirket, "böl ve yönet" politikasıyla, topraklarını ve nüfuzunu genişletmek için Hint prenslikleri arasındaki mevcut rekabetlerden yararlandı.
Doğu Hindistan Şirketi'nin Hindistan üzerindeki etkisi neydi?
Doğu Hindistan Şirketi'nin Hindistan üzerinde derin bir etkisi oldu. Şirketin varlığı İngiliz sömürgeciliğinin başlangıcına işaret etmiş ve Hint alt kıtasında önemli ekonomik, sosyal ve siyasi değişikliklere yol açmıştır. Kaynakların sömürülmesi ve haksız ticaret uygulamalarının dayatılması da dahil olmak üzere şirketin politikaları ve uygulamaları Hint toplumu için geniş kapsamlı sonuçlar doğurmuştur.
Doğu Hindistan Şirketi bir ticaret kuruluşundan yönetici bir güce nasıl dönüştü?
Zaman içinde Doğu Hindistan Şirketi, Hindistan'daki geniş topraklar üzerinde kademeli olarak idari kontrolü ele geçirerek bir ticaret kuruluşundan yönetici bir güce dönüştü. Babür İmparatorluğu zayıfladıkça, şirket diplomasi, askeri fetihler ve ittifaklar yoluyla nüfuzunu genişletti ve sonunda İngiliz Raj'ını kurarak Hindistan'ı doğrudan yönetti.
Afyon Savaşları neydi ve Doğu Hindistan Şirketi ile nasıl bir ilişkisi vardı?
Afyon Savaşları, Çin ile başta İngiltere olmak üzere Batılı güçler arasında afyon ticareti ve tüketimi nedeniyle yaşanan bir dizi çatışmaydı. Doğu Hindistan Şirketi, Hindistan ve Çin arasındaki afyon ticaretinde önemli bir rol oynamış, bu da gerginliklere ve nihayetinde Afyon Savaşlarına yol açmıştır. Savaşlar, Çin limanlarının İngiliz ticaretine açılması ve Çin'deki İngiliz nüfuzunun genişlemesiyle sonuçlandı.
Doğu Hindistan Şirketi 1857 Hint Ayaklanması'na nasıl bir rol oynadı?
1857 Hint İsyanı Ayaklanması da bilinen 1857 Sepoy Ayaklanması, Hindistan'daki İngiliz yönetimine karşı yaygın bir isyana sahne oldu. Doğu Hindistan Şirketi'nin kültürel duyarsızlık, ekonomik sömürü ve yeni askeri uygulamaların başlatılması gibi politika ve uygulamaları isyanın körüklenmesinde önemli bir rol oynamıştır. İsyan, şirketin yönetiminde bir dönüm noktası olmuş ve Hindistan üzerinde doğrudan İngiliz kontrolüne yol açmıştır.
Doğu Hindistan Şirketi'nin faaliyetleri Hindistan ekonomisini nasıl etkiledi?
Doğu Hindistan Şirketi'nin ekonomik faaliyetleri Hindistan ekonomisi üzerinde önemli bir etkiye sahipti. Şirketin toprak satın alma, vergilendirme ve ticaret tekelleri gibi politikaları geleneksel Hint endüstrilerini ve tarımını sekteye uğrattı. Pamuk ve çivit gibi kaynakların çıkarılması ve nakit ürünlerin piyasaya sürülmesi Hindistan'ın ekonomik yapısı üzerinde derin etkiler yaratmış ve yaygın bir yoksulluğa ve fakirleşmeye yol açmıştır.
Doğu Hindistan Şirketi'nin dağılmasına ne yol açtı?
Doğu Hindistan Şirketi'nin feshedilmesi birçok faktörün sonucuydu. Şirket, Hindistan'daki yönetimi ve politikaları nedeniyle artan inceleme ve eleştirilerle karşı karşıya kaldı. 1857'deki Hint Ayaklanması ve ardından yaşanan olaylar, şirketin rolünün yeniden değerlendirilmesine yol açtı ve 1858'de İngiliz hükümeti Hindistan üzerinde doğrudan kontrolü üstlenerek şirketin yönetimine etkin bir şekilde son verdi.
Doğu Hindistan Şirketi Hindistan'da nasıl bir miras bıraktı?
Doğu Hindistan Şirketi'nin Hindistan'daki mirası karmaşıktır. Modern kurumlar, altyapı ve yasal sistemler getirirken, aynı zamanda önemli sosyo-ekonomik bozulmalara, kültürel erozyona ve sömürüye de neden oldu. Şirketin yönetimi İngiliz sömürgeciliğinin önünü açmış ve Hindistan'ın 20. yüzyıldaki bağımsızlık mücadelesine zemin hazırlamıştır.