İnsanın Ay'a gidişi ve dönüşü oldukça zorlu oldu. Amerikalı astronotlar Neil Armstrong ve Edwin "Buzz" Aldrin 20 Temmuz 1969 günü Ay'a doğru yol alırken bir felaketin eşiğine geldiler. Onları taşıyan böcek şeklindeki, hantal Ay modülü Eagle, konmaya uygun yumuşak bir yüzey bulmak üzere yörüngesinden ayrıldı. Fakat Ay yüzeyine 210 m yaklaştıklarında, Apollo 10'un yardımlarıyla incelemiş oldukları yer gösterici kraterleri ayırt edebilmek için fazla alçalmış olduklarını fark ettiler.
İnsanın Büyük Ay Yolculuğu
Armstrong elle kumandaya geçti ve modülün inişini yavaşlattı. Önce 90, sonra da 60 m'ye indi. Eagle kullanılması planlanan "Sükunet Denizi" adlı tozlu ve çiçek bozuğu görünümlü yumuşak iniş yüzeyini sıyırıp geçti. Yaklaşık 6.5 km ileride Armstrong aşağıda gördüklerini bildirdi: Volkswagen büyüklüğünde kayalardan oluşan ürkütücü bir zemin. Buraya inmek intihar olurdu. İnsanın Ay'a gidişi başarısız mı olacaktı?
Armstrong, aracı kayaların üzerinden güvenle geçecek şekilde hızlandırırken Houston'daki Görev Kontrol Birimi'nde korkunç bir endişe hüküm sürüyordu. İniş tankında yalnız 60 saniyelik yakıt kalmıştı; ya bu süre içinde Armstrong iniş yapacak bir yer bulacaktı, ya da Aldrin kalkış tankını devreye sokarak misyonunu sonlandırmak zorunda kalacaktı. Eagle önce 12, sonra 9 m yüksekliğe kadar indi. Bu yükselmeyi sağlayacak olan motor onu yukarı doğru kaldırmaya fırsat bulmadan yere çakılabilirdi.
"Yüzey ince bir pudraya benziyor. Amerika'daki bazı çöller gibi kendisine has yumuşak bir güzelliği var."
Neil Armstrong
İniş motoru yakıtının son damlalarını kullanırken Armstrong, modülü Ay yüzeyine indirdi. Aldrin Ay'ın tozlu yüzeyinin modülün ağırlığını taşımaması veya modülün zarar görmesi olasılığına karşı hala kalkış motorunu çalıştırmaya ve görevi sonlandırmaya hazır bekliyordu.
Fakat her şey yolunda gitti ve Görev Kontrol Birimi statik hışırtılar arasında Armstrong'un sesini duydu; "Houston, burası Sükunet Noktası. Eagle kondu."
Armstrong'un sözleri 12 yıl önce Rusya'nın dünyanın çevresinde dönen ilk uyduyu yörüngesine yerleştirmesiyle başlayan Ay'a ulaşma yarışının son noktasıydı. Başkan Kennedy 1961 yılında ülkesine, 60'lı yılların sonunda Ay'a ilk adımı atacak insanın gönderileceğini vaat etmişti.
Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) 1962 yılında Apollo kod adı altında 25 milyar dolar değerinde ve 400.000 kişiyi ilgilendiren muazzam büyüklükte ve karmaşıklıkta bir projeye girişti. 1968 yılında Frank Borman, Jim Lovell ve Bill Anders dünyanın çekim gücünün dışına çıkarak Ay'ın etrafında dolaşan ilk insan oldular; on yılın bitmesine beş ay kala 1969 temmuzunda Apollo 11 hazırdı.
3.000 ton ağırlığında ve 110 m uzunluğundaki fırlatma aracı Saturn, uçuşun ilk 2,5 dakikasında 2,3 milyon litre yakıt tüketecekti. Bu araç 152 m yüksekliğindeki dünyanın en büyük kapalı alanında monte edilmiş ve fırlatma rampasına 3.000 ton yük kapasiteli dünyanın en büyük taşıtıyla nakledilmişti.
Roketin tepesinde bulunan 43 ton ağırlığındaki uzay gemisi üç bölümdü: Servis modülü, kumanda modülü, ve Ay modülü. Servis modülü üç gün sürecek Ay yolculuğunda uzay gemisinin itici gücünü sağlıyordu. Ay'a yaklaştığında servis ve kumanda modülleri yörüngede kalırken, 14 ton ağırlığındaki Ay modülü iniş yapacaktı.
16 Temmuz'da gerçekleştirilen fırlatma Kennedy Uzay Merkezi'nden ve Houston Görev Kontrol Birimi'nden canlı yayınlandı. Ay'a iniş gerçekleştikten altı saat sonra Armstrong parlak uzay elbisesinin içinde merdivenden aşağı indi. Tozlu yüzeye adımını atıp, düşük çekim gücü nedeniyle sıçrarken bu özel görevin idealizmini yansıtan ünlü sözünü söyledi "Bir insan için küçük, fakat insanlık için dev bir adım." Ay yüzeyinde geçirdikleri 13 saat boyunca Armstrong ve Aldrin kaya parçaları topladı, deneyler yaptı ve havalanmaya hazırlandı.
Bu da gergin bir andı; motorların bozulması durumunda kurtulamayabilirlerdi. Her şey yolunda gitti; bacakları fırlatma rampası olarak kullanılan Ay modülü kalkış motorunu ateşledi. İçinde Michael Collins'in onları beklediği ana bölümlerle yeniden birleşti ve dönüş yolculuğuna başladı.
Dünyanın atmosferine girdikten sonra komuta modülü hava sürtünmesi nedeniyle yavaşladı ve bir paraşüt yardımıyla Pasifik sularına indi. 24 Temmuz'daki iniş sonrasında mürettebat cankurtaran sandalına dönüşmüş olan uzay aracının içinde dünyada bir denizin üstünde salınmanın mutluluğunu yaşıyordu. Sonra astronotlar, kendilerinin veya Ay'dan getirdikleri yükün bilinmeyen bir Ay mikrobu taşıması ve bunun tüm dünyaya yayılması olasılığına karşı 17 gün boyunca tecrit edildiler. "Tehlike geçti" işareti sonrasında hepsi de gecikmiş karşılama için özgürdü artık. İnsanın Ay'a gidişi ve dönüşünde yaşananlar işte böyleydi.