Megatherium: Yerde Yaşayan Dev Tembel Hayvan

Megatherium, tembel hayvanların en büyüğü, Senozoik Çağ'da (65,5 milyon yıl önce başlayan) Güney Amerika'da oldukça başarılı bir evrimsel değişim geçiren tembel hayvanlar, karıncayiyenler, glyptodontlar ve armadilloları içeren bir gruba ait soyu tükenmiş bir memeli grubudur.

Megatherium

Megatherium soyu tükenmiş dev bir tembel hayvandır. 5,3 milyon yıl boyunca Güney Amerika'da yaşadı ve sonunda kitlesel yok oluşa yenik düştü. İlk Megatherium fosili 1788'de Arjantin'deki Lujan Irmağı kıyısında Manuel Torres tarafından keşfedildi. Daha sonra Charles Darwin 1830'larda HMS Beagle gemisiyle yaptığı yolculukta Megatherium fosilleri topladı. Charles Darwin'in fosilleri günümüz tembel hayvanıyla akraba olan Megatherium'un yaklaşık 4 ton ağırlığında ve 6 metre boyunda olduğunu doğruladı.

Megatherium Nedir?

Megatherium
Günümüz torunları gibi otçuldu.

Megatherium americanum soyu tükenmiş dev tembel hayvan türünün bilimsel adı. Anlamı "Amerika'dan büyük canavar". 1787'de Arjantin'de Manuel Torres tarafından keşfedilen ilk M. americanum fosilleri hala Madrid'deki Museo Nacional de Ciencias'ta sergileniyor. Bu hayvanlar mağara ayıları ve kılıç dişli kaplan ile beraber yaşadı.

Günümüz tembel hayvanları küçük memelilerdir. Boyları bir metreden kısadır, ortalama ağırlıkları 5 kg'dır ve zamanlarının çoğunu ağaç dallarından sarkarak geçirirler. Düşük enerjili, yavaş hareket eden bu hayvanlar şu anda Güney ve Orta Amerika'da yaşıyor. Armadillo ile uzak akraba olan bu hayvanlar karıncayiyeni içeren Xenarthra adlı daha büyük bir grubun parçası. Günümüzün aksine, soyu tükenmiş tembel hayvanların çoğu yerde yaşıyordu.

Megatherium

Megatherium americanum onlardan biri ve 4 ton ağırlığı ve 10 katı büyüklüğüyle günümüz boğa filine benzerdir. 6 metre boya ulaşabilen Megatherium arka ayakları üzerinde yürüyebiliyordu ve bunu yaptığı bilinen en büyük memelidir.

Orta Pleistosen'den (yaklaşık 400.000 yıl önce) Holosen'in başına (yaklaşık 8.000 yıl önce) dek uzanan Megatherium americanum fosilleri Arjantin, Uruguay ve Bolivya'daki tortularda bulundu. Fosillerin üzerinde ne diş ne de pençeye ait olan kesik izleri bulunması bu dev tembel hayvanların binlerce yıl önce insanların av menüsünde olduğunu düşündürüyor.

Önde sekiz Megatherium ayak izi ve arkada küçük bir yer tembel hayvanına ait başka izler.
Önde sekiz Megatherium ayak izi ve arkada küçük bir yer tembel hayvanına ait başka izler. (Görsel: Dr Teresa Manera)

Görkemli pençelerine rağmen Megatherium aslında bir vejetaryendi. Bu özelliği dişlerinin kimyasal analiziyle doğrulandı. Ağaçlara uzandığından arka ayakları üzerinde durup yürüyebiliyordu ve bu yapısı onu tüm zamanların en büyük iki ayaklı memelisi yapıyor. Boyutuyla yünlü mamuta yaklaşır. Charles Darwin'in 1832 ve 1833 yılları arasında Arjantin'de bu hayvanın kalıntılarını topladığı yerden 40 km uzaklıkta Megatherium'un yaklaşık 14.000 yıllık ayak izleri bulunmuştur.

Günümüz tembel hayvanına benzerdi

Muazzam boyutu nedeniyle Megatherium'un günümüzün tembel hayvanı gibi yavaş hareket ettiği düşünülüyor. Muhtemelen en yavaş hayvanlardan biriydi. Görünüşü de günümüz tembel hayvanına oldukça benzer ancak soyundan gelen diğer bir karıncayiyenin yüz özelliklerine sahiptir. Hatta Darwin'in evrim teorisini düşünmesi kısmen Megatherium'un modern hayvanlara benzerliğinden geldi.

Megatherium büyük gruplar içinde yaşardı ancak mağara gibi izole yerlerde bireysel fosiller bulunmuştur. Diğer memelilerin çoğu gibi genç yaşta doğururdu ve yavrular ailede yaşamaya devam ederdi. Devasa boyutları nedeniyle kılıç dişli kaplanlar onlar için tehdit değildi. Dolayısıyla doğal avcıları yoktu. Bu yüzden sakin bir yaşam tarzları oldu.

Seçici yiyici olmadıklarından ve boy avantajları bulunduğundan küçük memelilere göre pek bir yiyecek rekabeti yaşamadılar. Ara sıra karkas kemirmesinin yanı sıra birçok bitki türüne tahammül edebiliyor ve uyum sağlayabiliyordu. Megatherium bu yüzden 5,3 milyon yıl boyunca tüm kıtaya yayıldı.

Peki bu dev memelinin yok olmasını sağlayan ne oldu?

Megatherium nasıl yok oldu?

Paris Ulusal Doğa Tarihi Müzesi'nde Megatherium americanum iskeleti.
Paris Ulusal Doğa Tarihi Müzesi'nde Megatherium americanum iskeleti. (Görsel: Wikimedia Commons, LadyofHats)

Megatherium kabaca MÖ 8.500'de Kuaterner yok olma olayıyla büyük oranda Dünya'dan silindi. Kıtadaki İrlanda geyiği, kılıç dişli kaplan ve mamutlar da bu olayda yok oldu (Bazıları uzak adalarda birkaç bin yıl daha yaşamıştır). Megatherium'un da en az 5.000 yıl daha bazı uzak bölgelerde küçük gruplar içinde yaşadığı düşünülür.

Garip biçimde interglasiyal dönemde (Buzul çağları arasındaki sıcak dönem) yok olduklarından bilim insanları bu kitlesel yok oluşun nedenini tam olarak bilmiyor. Bu yüzden Megatherium'un soyunun tükenmesinin insanlığın ortaya çıkışına bağlı olabileceği düşünülür. Üzerinde kesik izleri bulunan Megatherium fosilleri insanlar tarafından avlandıklarını doğruluyor.

Dolayısıyla en az 5.000 yıl önce yok oldular. Ancak bugün bile anlatılan Güney Amerika Amazon ormanlarının derinliklerinde yaşayan dev tembel hayvan öyküleri vardır. Keçeleşmiş kürkü ve büyük keskin pençeleriyle 7 metre uzunluğundaki "mapinguari" tembel hayvan benzeri dev bir yaratıktır. Yaprakları çiğnediği ve karnındaki ikinci ağzından kükrediği öykünün parçasıdır.

Midedeki ağzı bir yana mapinguari'nin tanımı Megatherium'un tanımına oldukça benzer ve mapinguari'nin bazı çizimlerini Megatherium'dan ayırmak zordur. Yıllar önce bulunan ve mapinguari'ye ait olduğu düşünülen izler aslında kitlesel yok oluşta yaşamda kalarak evrimleşen ve küçülen Megatherium'un ta kendisi olabilir.

Megatherium Hakkında Sık Sorulan Sorular

Megatherium Ne Zaman Yaşadı?

Mevcut fosil kayıtlarına göre, araştırmacılar Megatherium'un Orta Pleistosen'den Holosen'in başlangıcına kadar hayatta olduğunu tahmin ediyor. Bu, yaklaşık 400.000 yıl öncesinden yaklaşık 8.000 yıl öncesine kadardı.

Megatherium Ne Kadar Büyüktü?

Ortalama bir Megatherium yaklaşık 4 ton ağırlığında ve baştan kuyruğa yaklaşık altı metre uzunluğundaydı. Büyük arka ayakları üzerinde dik durduğunda, muhtemelen havada üç metreden fazla uzanabiliyordu.


Kaynaklar: