Papirüs en çok yazıyla ilişkilendirilen bir bitkidir. Hatta İngilizce paper sözcüğü papirüs sözcüğünden türetildi. Yunanca papuros teriminin Mısırca pa per aa yani "firavununki" sözcüğünden geldiği düşünülüyor ancak belirgin kanıtı yoktur. Saz ailesinin bir üyesi olan papirüs (Cyperus papyrus) antik Mısırlılar için hem dünya hem de sembolik alemde Nil'in ayrılmaz parçasıydı. Sığ tatlı su veya suya doygun toprakta büyüyen papirüs çalılıkları Nil Deltası bataklığı ve Nil vadisi çevresinde yoğundu. Papirüs bugün hala Mısır'da var ancak sayısı büyük oranda azdır. Papirüs bitkisinin yatay kökten yükselen ve küçük, kahverengi meyveli çiçekler açan tüylü şemsiyeyle kaplı ince ama sağlam sapları beş metre yüksekliğe dek ulaştı.
Papirüsün Mısır'daki anlamı
Mısır'da papirüs için kullanılan sözcük tjufi idi (ayrıca bataklık bitkileri için daha genel bir terim olan mehyt vardı). Taze, çiçek açan, yeşil anlamlarına gelen vadj sözcüğünün yazımındaki hiyeroglif papirüs bitkisi biçimindedir. Hiyeroglifin biçimindeki muskalar koruma ve sağlık etkisi için boğaza takılırdı. Nil Deltası'ndaki yaygınlığı nedeniyle papirüs Aşağı (kuzey) Mısır'ın hanedan bitkisiyken, zambak veya nilüfer Yukarı (güney) Mısır'ı temsil etti. Bu bitkiler hiyeroglif etrafında gösterildiğinde "birleştirmek" anlamına gelerek Mısır'ın iki toprağının birleşiminin amblemi oldular. Dikleşen bir kobra veya dişi arslan başlı kadın olarak tasvir edilen tanrıça Vadjet Aşağı Mısır'ın koruyucu tanrısıydı ve sıklıkla papirüs şeklinde asa taşıdığı görülür.
Bugünkü haç sembolünün kökeni olduğu düşünülen ankh sembolü sıklıkla papirüs bitkisinden yapılıp hediye olarak tanrılara sunulurdu. Antik Mısır kozmolojisinde dünya ilk tanrı sonsuz ve ayırt edilemez karanlıktan ve sudan çıkarak bir tepenin üzerinde dururken yaratıldı. Her yıl toprağın sel sularının altından yeniden ortaya çıkması bu yaratışla ilişkilendirildi. Papirüs bataklıkları bu yüzden yaratılışın izlerini taşıyan verimli bölgelerdi. Tapınak ve mezarlardaki tavanlar sıklıkla papirüs bitkisi biçiminde sütunlara sahipti ve ilksel bataklığı anlatıyordu.
Papirüs kağıdı nasıl yapıldı?
Papirüs bitkisinin en önemli kullanımı sapın içinde bulunan özün, şeritli katmanlar halinde serilerek basınç altında kurutulmasıyla elde edilen yazma yüzeyidir. Öylece bırakılır veya rulo haline getirilirdi. Mısır çöllerinin kuru iklimi sayesinde Mısır kumlarından birçok papirüs kalıntısı çıkarıldı. Bu papirüs kağıtları hane halkı ve idari belgeler, mektuplar, sözleşmeler ve diğer yasal metinlerin yanında resimli anlatılar ve dini metinler oldu. Bilinen en eski papirüs rulosu yüksek yetkili Hemaka'nın (yaklaşık MÖ 2900) 1. Hanedan mezarından gelir ancak boştur. Üzerindeki metnin korunduğu ilk papirüs örneği Kızıldeniz'deki Vadi Garaf limanında bulunan ve 4. Hanedanlığa (yaklaşık MÖ 2500) ait idari belgeler oldu. Bilinen en eski yazı heykeli de aynı hanedanlığa ait.
Papirüs yapımı bitkinin yetiştirilmesi ve hasat edilmesinden rulo imalatına dek her yönüyle uzmanlık gerektiren karmaşık ve zaman alıcı bir süreçti. Pek çok bilim insanı bu yüzden papirüs yapımının sonraki Mısır tarihinde devletin üstlendiği bir iş olduğuna inanıyor. Mısır'dan gelen hammaddeye bağımlılıktan uzaklaşma isteği nedeniyle dünyanın en yaygın yazı maddesi olarak papirüsün yerini zamanla parşömen aldı. Bilinen en son papirüs MS 1100'e aittir ancak korunmuş bir örnektir.
Keşfedilen papirüsler
Kahire'deki Mısır Müzesi'nde sergilenen 4500 yıllık bir papirüs keşfedilen en eskidir. Khufu'ya mezar olarak inşa edilen Büyük Giza Piramidi zamanında yazıldı. Bir adamın günlüğü olan papirüs 30 sayfadır ve Nil Irmağı üzerinden yapı malzemelerinin taşınması ve koyun gibi yiyecek ve malzemelerin sayımı dahil piramit işçilerinin yaşamları hakkında bilgiler içerir.
20 metre uzunluğunda 110 sayfalık Ebers Papirüsü bugüne dek keşfedilen en eski papirüslerden biri. Antik Mısır'da bilim ve sihrin nasıl iç içe geçtiğini gösteren tıbbi bir metindir. Kahun Jinekolojik Papirüsü, Londra Tıbbi Papirüsü ve Edwin Smith Papirüsü gibi papirüs tomarları antik Mısırlıların binlerce yıllık engin tıbbi bilgisini ve becerisini gösteriyor. Büyük ve küçük yaralanmalar, çeşitli rahatsızlıklar ve kanser ve kalp hastalığı gibi ciddi durumları ele aldılar. Kürtaj, doğum kontrolü, adet krampları ve kısırlıktan kaygı, depresyon ve travma vakalarına dek ilgilendiler.
Papirüse nasıl yazıldı?
Antik Mısır'da yazımı öğrenmek yıllar alan bir işti. Varlıklı ailelerden gelenler bile papirüs kağıtlarına boşa harcayamazdı. Bu yüzden önce ostrakaya ve oduna yazarak çalıştılar ve temel yazımda ustalaştıklarında papirüs kağıdına yazmalarına izin verilirdi. Papirüse yazarken tahta kalem (kamış MÖ 1. yüzyılda ortaya çıktı), su ve mürekkep kalıbı kullanıldı. Siyah renk karbondan üretilirken, vurgu için kullanılan kırmızı renk kan taşından (hematit) yapılıyordu. Kırmızı ayrıca iblislerin veya kötü ruhların adları içindi ve yeni bir paragrafın başlangıcını belirtmek ve bazı durumlarda noktalama işaretleri için kullanıldı.
Çizimler için başka ek renkler de üretildi. Papirüste kullanılan yazı bitişik el yazısı biçiminde hiyeratikti. Daha sonraki zamanlarda hiyeratikten geliştirilen daha basit demotik kullanıldı ve sonra Yunanca ve Kıpti geldi. Yalnızca yazıcılar ve popülasyonun yüzde 0,5 ila 3'ü okuryazardı. Papirüse yazarken önce liflerin yatay olduğu rulonun iç yüzeyine (rekto) yazılır ve sonra ters yönde dış yüzeye doğru devam edilirdi. Papirüsler sıkça silinip yeniden yazılıyordu ve eski şeritler kartonajla alçılanıp mumya maskesi gibi ögelere dönüştürüldü.
Papirüs bitkisinin kullanım alanları
Papirüs Mısır'da ilk kez Hanedan Öncesi Dönem'den başlayarak (MÖ 6000-3150) hasat edildi ve Mısır tarihi boyunca Ptolemaios Hanedanlığı'na (MÖ 323-30) ve Roma Mısır'ına (MÖ 30-MS 640) dek devam etti. Tarla çalışanları bitkileri bataklıktan keskin bıçaklarla alttan keserek sapları bir araya toplak ve onları işleme merkezine getiren bir nakil aracına taşırdı.
Papirüs birçok nesnenin yapımında kullanıldı. Uzun sapların birbirine bağlanmasıyla yapılan kayıklar Hanedan öncesi dönemden itibaren ulaşım ve avcılıkta kullanılmıştır. Mezar sanatından görüldüğü gibi hac ve cenazelerde kullanılan tekneler bu belirgin biçime sahipti. Olasılıkla başta sazlardan yapılıp sonradan tahtaya çevrildiler. Sert dış kabuğu sıyrıldığında süngerimsi beyaz özü ortaya çıkar ve uzun demetler halinde birleştirildiğinde paspas, kutu, sepet, kapak, sandalet ve ip gibi eşya yapımında kullanılırdı. Herodot'a göre bitkinin alt kısmı (olasılıkla kökü) kavrulup yenebilirdi. Herodot ayrıca Amun rahiplerinin yalnızca papirüs sandaleti giydiğini belirtti yani rahiplerin büyük zenginlik içinde olduğunu kanıtlıyordu.
Mitolojide papirüs
Mısır dininin merkezindeki büyük mitlerden birinde tanrıça İsis, küçük oğlu Horus'u, kocası Osiris'i öldüren ve tahtını gasp eden kardeşi Seth'ten saklamak için kuzeydeki papirüs çalılıklarına götürür. Sazların hışırtı sesleri Horus'u sakinleştirdi ve çığlıklarını maskeledi. Sazların arasında saklanarak burada erkekliğe ulaştı ve kötü amcasını yenmek ve mirasını geri almak için ortaya çıktı. Horus, Papirüsü Çalkalama ritüelinde tapılan tanrıça Hathor tarafından bebekken korunur ve emzirilir. Horus'un sütannesi olan ve göksel alemde yeniden doğuş ve dirilişi simgeleyen tanrıçanın papirüs çalılığından inek biçiminde çıktığı gösterilir. Cinsellik ve güzellik tanrıçası olan Hathor'la ilişkilendirilen el aynalarının kulpları genelde papirüs bitkisi biçiminde yapıldı.
Kaynaklar:
- Lyons, Martyn (2011). Books: A Living History. Los Angeles, California: Getty Publications. p. 21. ISBN 978-1-60606-083-4.
- Murray, Stuart (2009). The Library: An Illustrated History. New York, NY: Skyhorse. pp. 10–12. ISBN 9781602397064.
- Cerny, Jaroslav (1947). Paper and books in Ancient Egypt. London: H. K. Lewis & Co. Ltd.