Chengdu Üniversitesi'nden akademisyen Wang Chengshan liderliğindeki bir bilim ekibi, Paris Gözlemevi, Almanya'daki Leibniz Uygulamalı Jeofizik Enstitüsü ve Dublin'deki Trinity College gibi kurumlardan uzmanların da yer aldığı uluslararası bir işbirliğinin sonucu olarak Proceedings of the National Academy of Sciences (PNAS) dergisinde bir çalışma yayınladı.
Chengdu Üniversitesi'nden araştırmacılar Huang He ve Ma Chao tarafından yönetilen çalışma, Dünya-Ay sistemini ve bunun gezegen dinamikleri üzerindeki etkisini anlamak için büyük önem taşıyan bir konu olan Dünya'nın son 700 milyon yıldaki dönüşünün evrimine ışık tuttu.
Jeolojik kayıtları teorik astronomik hesaplamalarla birleştiren araştırmacılar, Dünya'nın dönüş hızının nasıl değiştiğini yeniden yapılandırmayı başararak merdiven benzeri bir yavaşlama modeli ortaya çıkardılar. Bu bulgu, Dünya'nın dönüşünün tekdüze bir şekilde değil, yüz milyonlarca yıl boyunca aşamalı olarak yavaşladığını göstermektedir.
Bu çalışma, Çin Ulusal Doğa Bilimleri Vakfı tarafından finanse edilen ve kıta sistemi ile muson sisteminin evrimini daha derinlemesine incelemeyi amaçlayan projelerin bir parçasıdır. Araştırmada, analiz için gerekli verileri sağlayan Pekin'deki Çin Yerbilimleri Üniversitesi'nden ekipler de yer aldı.
Çalışmanın sonuçları, son 700 milyon yılda Dünya ile Ay arasındaki mesafenin yaklaşık 20.000 kilometre arttığını, Dünya'daki gün uzunluğunun ise yaklaşık 2,2 saat arttığını gösteriyor ki bu da yerçekimsel etkileşimlerin Dünya'nın dönüş dinamikleri üzerindeki etkisinin açık bir kanıtı.
Bu araştırmanın en yenilikçi yönlerinden biri, Monte Carlo ve Bayesian hesaplamaları gibi analitik yöntemlerin kullanılmasıdır; bu da bilim insanlarının farklı tarihsel dönemlerde Dünya'nın dönme parametrelerine ilişkin kesin tahminler elde etmelerini sağlamıştır.
Bu yöntemler sayesinde, Ay ile yerçekimsel etkileşim sonucu oluşan gelgitlerin enerji yayması nedeniyle Dünya'nın dönüşündeki yavaşlamayı açıklayan mevcut gelgit modellerinin güvenilirliğini teyit etmek mümkün olmuştur.
Çalışma ayrıca, süper kıtaların oluşumu ve buzulların gelişimi gibi önemli jeolojik olayların da Dünya'nın dönüş hızını etkilediğini göstermektedir.
Bu çalışma sadece Dünya-Ay sisteminin evrimsel tarihini anlamak için önemli değil, aynı zamanda klimatoloji, biyoloji ve jeoloji için de önemli çıkarımlara sahip. Örneğin, araştırmacılar Dünya'nın dönüşündeki yavaşlama dönemlerinin erken deniz ekosistemlerinin evrimi için uygun koşullar yaratmış olabileceğini tespit ederek jeofiziksel ve biyolojik süreçler arasındaki bağlantıyı vurguladılar.
Bu araştırmanın etkisi bilim camiasında geniş yankı uyandırdı, özellikle de son zamanlarda yapılan diğer çalışmaların küresel ısınmanın buzul erimesi nedeniyle Dünya'nın dönüşündeki yavaşlamayı hızlandırdığını gösterdiği bir dönemde.
Nature ve PNAS gibi yüksek etkili dergilerde yayınlanan bu bulgular, Dünya'nın dinamiklerindeki değişikliklerin uzun vadeli sonuçlarına ilişkin büyük ilgi ve tartışma yaratmıştır. Bu çalışmalara göre, Dünya'nın dönüşündeki yavaşlama oranı son on yıllarda önemli ölçüde artmıştır ve bu eğilim mevcut iklim değişiklikleriyle yakından bağlantılıdır.