Tiananmen Meydanı Olayları 1989 yılının Haziran ayında öğrencilerin Pekin'de demokrasi yürüyüşü yapmasıyla başladı. Çin hükümeti Tiananmen Meydanı'na birlikler ve tanklar gönderdi ve öğrenciler meydanda acımasızca katledildi. Tiananmen Meydanı'nda olanların kısa tasviri böyle. Ancak olaylar gerçekte bundan çok daha uzun ve kaos içinde yaşandı.
Tiananmen Meydanı Olayları
Protestolar ilk kez 1989'da, eski Komünist Parti Genel Sekreteri Hu Yaobang (1915–1989) için ülkede yas gösterileri düzenlenmesiyle başladı. Yüksek rütbeli bir devlet memurunun cenazesinin demokrasi yanlısı gösteriler ve kaosa yol açması beklenmiyordu. Ne var ki Tiananmen Meydanı Katliamı iki ay içerisinde son bulduğunda 4.000 kadar insan ölecekti.
Peki Pekin'deki bu olay nasıl yaşandı?
Tiananmen Katliamının Arka Planı
1980'lerde Çin Komünist Partisi liderleri klasik Maoizmin başarısız olduğunu biliyordu. Mao Zedong'un hızlı sanayileşme ve toprağın kollektifleştirilmesi politikası olan "Büyük İleri Atılım" on milyonlarca insanı açlıktan öldürmüştü.
Mao Zedong'un bunun ardından başlattığı Kültür Devrimi (1966-76) ile ülke terör ve anarşinin içine sürüklendi. Gençlerden oluşan Kızıl Muhafızlar yüz binlerce veya milyonlarca yurttaşı küçük düşürdü, işkence etti, öldürdü ve hatta yamyamlık yaptı. Yeri doldurulamaz kültürel miraslar imha edildi; geleneksel Çin sanatları ve dinleri tamamen ortadan kalktı.
Çinli liderler iktidarda kalmak için değişiklik yapmak zorunda olduklarını biliyordu, ancak hangi reformları yapmalıydılar? Komünist Parti liderleri, kapitalist ekonomik politikalara hareketi ve Çinli vatandaşlar için daha büyük kişisel özgürlükleri ele alan sert reformları savunanlar ile komuta ekonomisi ve popülasyonun devamlı sert kontrolünü tercih edenler arasında ikiye bölündü.
Hangi yöne gideceğine karar veremeyen yönetim karşısında Çinli halk otoriter devletten korkar oldu ve reform istemek üzere seslerini duyurmak istedi. Geride kalan yirmi yıl boyunca hükümetin neden olduğu trajediler insanları değişime aç bırakmıştı ancak Pekin yönetiminin demir yumruğunun her zaman muhalefeti parçalamaya hazır olduğunu biliyorlardı. Çin halkı rüzgârın hangi yönde eseceğini görmek için bekledi.
İlk Kıvılcım: Hu Yaobang Anma Töreni
Hu Yaobang, 1980'den 1987'ye kadar Çin Komünist Partisi Genel Sekreteri olarak görev yapan bir reformcuydu. Kültür Devrimi sırasında zulmedilmiş insanların rehabilitasyonunu, Tibet için daha fazla özerkliği, Japonya ile yakınlaşmayı ve sosyal ve ekonomik reformu savundu. Sonuç olarak, 1987 yılının Ocak ayında görevinden alındı ve burjuva fikirlerle "öz eleştiriler" yaptığı için suçlu bulundu.
Hu'ya karşı yöneltilen suçlamalardan biri, 1986'nın sonlarında başlayan geniş çaplı öğrenci protestolarını teşvik etmesi (ya da en azından izin vermesi) oldu. Genel Sekreter olarak, Komünist hükümetin aydınların muhalefetine ılımlı yaklaşması gerektiğine inandığı için protestoları durdurmayı reddetmişti.
Hu Yaobang 15 Nisan 1989'da kalp krizinden öldü.
Resmi medya Hu'nun ölümüne kısaca yer verdi ve hükümet ilk başta ona devlet cenazesi yapmayı planlamıyordu. Buna karşılık, Pekin'in dört bir yanından gelen üniversite öğrencileri hükümetin izin verdiği, kabul edilebilir sloganlar ile Tiananmen Meydanı'na yürüdüler. Öğrenciler Hu'nun itibarının geri verilmesi için çağrıda bulundular.
Bu baskıya boyun eğen hükümet, Hu'ya devlet cenazesi yapmayı kabul etti. Bununla birlikte, Büyük Halk Salonu'nda üç gün boyunca yetkili birisiyle konuşmak için bekleyen öğrenci heyeti arzuhali, 19 Nisan'da hükümet yetkilileri tarafından reddedildi. Bu hareket hükümetin ilk büyük hatası olacaktı.
Hu'nun kısa süren anma töreni 22 Nisan'da yaklaşık 100.000 kişinin katıldığı büyük öğrenci gösterileri ile yapıldı. Hükümet içerisindeki sertlik yanlısı kişiler protestolar konusunda son derece tedirgindi, ancak Genel Sekreter Zhao Ziyang (1919–2005) cenaze törenleri sona erdiğinde öğrencilerin dağılacağına inanıyordu. Zhao o kadar emindi ki zirve toplantısı için bir haftalığına Kuzey Kore'ye gitti.
Ancak öğrenciler hükümetin dilekçelerini almayı reddetmesine öfkelenmiş ve de protestolarına tepki gelmemesi üzerine cesaretlenmişti. Ne de olsa Parti şu ana kadar onlarla uğraşmaktan kaçınmış ve Hu Yaobang için uygun cenaze töreni yapma taleplerini dahi uygulamıştı. Protestoya devam ettiler ve sloganları onaylı cümlelerden daha da uzaklaştı.
Olaylar Kontrolden Çıkmaya Başladı
Zhao Ziyang'in ülke dışına çıkmasıyla, Li Peng (1928–2019) gibi hükümetteki sertlik yanlıları, partinin güçlü liderlerinden Deng Xiaoping'in (1904-1997) kulağını bükme fırsatı buldu. Deng, reformcu olarak biliniyordu, piyasa reformlarını ve daha fazla özgürlüğü destekliyordu. Li Peng, Deng'e protestocuların ona düşman olduğunu ve hem onun hem de Komünist Parti'nin yıkılmasını istediklerini söyledi (Bu iddia uydurmaydı).
Açıkça endişelenen Deng Xiaoping gösterileri kınamaya karar verdi ve 26 Nisan'da Halkın Günlüğü yayınında protestolara "küçük bir azınlık" tarafından yapılan "hengame" (ayaklanma) dedi. Bu son derece duygusal terimler Kültür Devrimi'nin acımasızlıklarıyla ilişkilendirildi. Deng, öğrencilerin coşkusunu bastırmak yerine onları daha da kızdırdı. Hükümet az önce ikinci büyük hatasını yapmıştı.
Ayaklanmacı olarak görüldüğünü öğrenen öğrenciler anlaşılır bir şekilde, protestolara şimdi son verirlerse kendilerine soruşturma yapılacağından endişelenmeye başladı. Yaklaşık 50.000 öğrenci protestolarının holiganlıktan değil vatanseverlikten geldiğini savunmaya devam etti. Hükümet olayları ayaklanma olarak görmeyi sürdürdüğünden öğrenciler asla Tiananmen Meydanı'ndan çıkamadılar.
Zhao Ziyang ve Li Peng Karşı Karşıya
Genel Sekreter Zhao, Kuzey Kore'den döndüğünde Çin'i krizle boğuşurken buldu. Yine de öğrencilerin hükümete karşı gerçek bir tehdit olmadığını düşünüyordu ve durumu hafifletmek için Deng Xiaoping'i tahrik edici ifadesinden vazgeçirmeye çağırdı. Ancak parti lideri olarak Li Peng, geri adım atmanın büyük bir zayıflık göstergesi olacağını savunarak reddetti.
Bu sırada diğer şehirlerden öğrenciler protestolara katılmak için Pekin'e akın ediyordu. Bununla da kalınmadı ve baskıcı hükümetin uygulamalarından yorulmuş diğer gruplar da Tiananmen Meydanı Olayları'na dahil oldu: Ev hanımları, işçiler, doktorlar ve hatta Çin Donanması'ndan denizciler. Protestolar diğer şehirlere de yayıldı – Şangay, Urumçi, Xi'an, Tientsin… neredeyse 250 kentin tümü.
4 Mayıs'a kadar Pekin'deki protestocu sayısı tekrar 100 bine ulaştı. 13 Mayıs'ta öğrenciler bir sonraki kader adımlarını attılar. Hükümetin 26 Nisan'daki yazılı ifadesini geri çekmesi için açlık grevi yaptıklarını açıkladılar.
Açlık grevine binden fazla öğrenci katıldı ve bu da grevin genel popülasyon içinde geniş çapta sempati toplamasına neden oldu.
Hükümet ertesi gün acil Daimi Komite oturumunda bir araya geldi. Zhao, parti liderlerini öğrencilerin talebini kabul etmeye ve yazıyı geri çekmeye çağırdı. Li Peng protestoları bastırma çağrısı yaptı.
Daimi Komite çıkmaza girdi, bu yüzden karar yetkisi Deng Xiaoping'e devredildi. Deng ertesi sabah Pekin'i sıkıyönetim yasası altına aldığını açıkladı. Zhao kovuldu ve ev hapsine alındı; sertlik yanlısı Jiang Zemin (1926 doğumlu) Genel Sekreter yapıldı; ve tüm yangını başlatan Li Peng, Pekin'deki askeri güçlerin kontrolünü aldı.
Yaşanan kargaşanın ortasında Sovyet Başbakanı ve bir başka reformcu Mihail Gorbaçov (1931 doğumlu) 16 Mayıs'ta Zhao ile görüşmek üzere Çin'e geldi.
Gorbaçov'un ziyaretinden ötürü, çok sayıda yabancı gazeteci ve fotoğrafçı Çin'in bu gergin zamanında başkentte toplanmıştı. Gazetecilerin raporları Tiananmen Meydanı Olayları'na karşı uluslararası kaygıları yükseltti ve Çin'e çağrılar yapılmaya başlandı. Hong Kong, Tayvan ve Batı ülkelerindeki yurtsever Çin toplulukları destekleyici protesto gösterileri için çağrıda bulundu.
Bu uluslararası ayaklanma, Çin Komünist Partisi liderleri üzerindeki baskıyı artırdı.
Tiananmen Meydanı Olayları: 19 Mayıs – 2 Haziran
19 Mayıs sabahı erken saatlerde, artık görevde olmayan Zhao hiç beklenmedik şekilde Tiananmen Meydanı'nda belirdi. Megafondan protestoculara şunları söyledi: "Öğrenciler, çok geç geldik. Üzgünüz. Bizden bahsediyorsunuz, bizi eleştiriyorsunuz, hepsi gereklidir. Buraya gelmemin sebebi, sizden bizi affetmenizi istemek değil. Tüm söylemek istediğim öğrencilerin çok zayıf düştüğüdür, açlık grevinin 7. günündesiniz, böyle devam edemezsiniz… Hala gençsiniz, hala önünüzde çok gün var. Sağlıklı yaşamalı ve Çin'in dört modernleşmeyi gerçekleştirdiği günü görmelisiniz. Siz bizim gibi değilsiniz, biz yaşlandık, artık bizim için önemli değil." Zhao'nun halk arasında görüldüğü son gündü.
Zhao'nun Tiananmen Meydanı'na gelişi Mayıs ayının son haftasında gerginlikleri biraz azalttı ve birçok Pekinli öğrenci protestodan vazgeçti ve meydandan ayrıldı. Ancak diğer illerden gelen takviyeler şehre dökülmeye devam etti. Sertlik yanlısı öğrenci liderleri protestonun Ulusal Halk Kongresi toplantısının yapılması planlanan 20 Haziran'a kadar devam etmesi için çağrıda bulundu.
30 Mayıs'ta öğrenciler Tiananmen Meydanı'na "Demokrasi Tanrıçası" adı verilen büyük bir heykel yerleştirdiler. Özgürlük Anıtı'ndan modellenen heykel protestonun kalıcı sembollerinden biri haline geldi.
Protestonun uzadığını duyan Komünist Parti Büyükleri 2 Haziran'da Politbüro Daimi Komitesi'nin geri kalan üyeleriyle bir araya geldi. Protestocuları zorla Tiananmen Meydanı'ndan çıkarmak için Halk Kurtuluş Ordusu'nu (HKO) getirmeyi kabul ettiler.
3–4 Haziran: Tiananmen Meydanı Katliamı
3 Haziran 1989 sabahı, Halk Kurtuluş Ordusu'nun 27. ve 28. birimleri hem yaya hem tanklarla Tiananmen Meydanı'na yürüdü. Protestocuları vurmamaları emredildiğinden gerçekten de birçoğu ateşli silah taşımamıştı. Bunun yerine göz yaşartıcı gaz kullanıldılar.
Hükümet liderleri özellikle bu birimleri seçmişti çünkü uzak illerden geliyorlardı. Yerel HKO birlikleri protestoların potansiyel destekçileri olacağı düşünülerek güvenilmez kabul edildi.
Sadece öğrenci göstericiler değil, aynı zamanda onbinlerce işçi ve sıradan Pekin vatandaşları da orduyu geri püskürtmek için bir araya geldi. Yanmış otobüsleri barikatlar oluşturmak için kullandılar, askerlere taş ve tuğla attılar ve hatta bazı tank ekiplerini tankın içindeyken canlı yaktılar. Bu nedenle Tiananmen Meydanı Olayı'nın ilk zayiatının askerler olduğu bilinir.
Protestonun öğrenci liderleri şimdi zor bir durumla karşı karşıya kaldı. Daha fazla kan akmadan önce Tiananmen Meydanı'nı boşaltmayı düşündüler. Ancak işin çıkmaza girdiğini fark ederek çoğu kalmaya karar verdi.
Aynı gece akşam saat 10:30 civarında Halk Kurtuluş Ordusu, Tiananmen Meydanı çevresindeki bölgeye süngüleri takılmış tüfeklerle döndü. Tanklar birden gelişigüzel şekilde ateş etmeye başlayarak sokağa girdi.
Öğrenciler askerlere "Neden bizi öldürüyorsunuz?" diye bağırdı. Askerler çoğu protestocu ile aynı yaştaydı. Çekçek sürücüleri ve bisikletliler yakın dövüşe geçti, yaralıları kurtardı ve hastanelere götürdüler. Kargaşada protestocu olmayanlar da öldürüldü.
Popüler inanışın aksine katliamın büyük kısmı Tiananmen Meydanı'ndan ziyade çevresindeki mahallelerde gerçekleşti.
3 Haziran gecesinden 4 Haziran'ın erken saatlerine kadar birlikler protestocuları dövdü, süngüledi ve vurdu. Tanklar dümdüz şekilde kalabalığın içine sürdü, insanları ve bisikletleri altlarında ezdi. 4 Haziran 1989'da saat 6'da, Tiananmen Meydanı çevresindeki sokaklar temizlenmişti.
"Duran Adam" veya "Tank Adam"
Şehir 4 Haziran'da suskunluğa büründü. Yalnız ara sıra başlayan silah sesi duyuluyordu. Kayıp öğrencilerin ebeveynleri oğullarını ve kızlarını aramak için protesto alanına ilerledi; önce uyarıldı ve ardından askerlerden kaçarken arkalarından vuruldu. Yaralılara yardım etmek için bölgeye girmeye çalışan doktorlar ve ambulans sürücüleri de HKO tarafından soğukkanlılıkla vuruldu.
Pekin 5 Haziran sabahı tamamen bastırılmış gibiydi. Ancak yabancı gazeteciler ve fotoğrafçılar yaşananları otel balkonlarından izlerken Chang'an Bulvarı'nda tarihi bir olaya tanıklık edildi. Beyaz tişörtlü ve siyah pantolonlu bir genç adam her iki elinde alışveriş poşetleri taşırken, aniden tankların yürüdüğü sokağa çıkıp onların önünde durdu. Lider tank, adamın etrafından dolanmaya çalıştı ancak adam yine önüne geçerek durdu.
Herkes adamı dehşet içinde seyrederek tank şoförünün sabrını kaybetmesinden ve adamın üzerinden geçmesinden endişe etti. Adam bir noktada tanka bile tırmandı, içerideki askerlerle konuştu ve rapor edildiği üzere onlara "Neden buradasınız? Acı çekmekten başka bir şeye neden olmadınız" dedi.
Bu meydan okuma dansından birkaç dakika sonra iki adam Tank Adam'a koştu ve onu durduğu noktadan uzaklaştırdı. Tank Adam'a ne olduğu bilinmiyor.
Bununla birlikte, cesur eyleminin fotoğraf ve videoları yakındaki Batılı basın mensupları tarafından yakalandı ve dünyanın görmesi için ülkeden gizlice kaçırıldı. ABD'li AP ajansından Widener ve diğer birkaç fotoğrafçı olayın filmini Çin güvenlik güçleri tarafından yapılan aramalardan gizlemek için otel tuvaletlerinin tanklarına sakladılar.
Duran Adam ya da Tank Adam'ın meydan okuma eyleminin hikayesi ve görüntüsü en çok binlerce kilometre ötedeki Doğu Avrupa'da büyük etki yarattı. Cesur hareketten ilham alan Sovyet bloğundaki insanlar sokaklara döküldü. 1990 yılında Baltık ülkelerinden başlayarak, Sovyet İmparatorluğu cumhuriyetleri dağılmaya başladı. SSCB çöktü.
Tiananmen Meydan Katliamı'nda kaç kişinin öldüğünü kimse bilmiyor. Resmi Çin hükümeti rakamı 241, ancak bu büyük ölçüde azaltılmış bir rakam. Askerler, protestocular ve sivillerden 800 ila 4.000 kişinin öldüğüne inanılır. Çin Kızıl Haç, yerel hastanelerdeki sayılara dayanarak bunu 2.600'e çıkardı, ancak daha sonra karşılaştığı yoğun hükümet baskısının ardından açıklamayı hızla geri çekti.
Bazı tanıklar HKO'nun hastane sayımına dahil edilmemesi için pek çok cesedi gizlediğini bildirdi.
Tiananmen Meydanı Olayları Sonrası 1989
Tiananmen Meydanı Olayı'ndan sağ kurtulan protestocuların kaderi hükümetin eline kaldı. Bazılarına, özellikle de öğrenci liderlerine nispeten hafif hapis cezası verildi (10 yıldan az). Olaya katılan profesörlerin ve diğer profesyonellerin çoğu yalnızca kara listeye alındı, iş bulamadı. Çok sayıda işçi ve vatandaş idam edildi; Kesin rakamlar her zamanki gibi bilinmemektedir.
Protestocular için sempatik yazılar yayımlayan Çinli gazeteciler kendilerini işsiz buldular. En ünlülerden bazıları birkaç yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Çin hükümetine gelince, 4 Haziran 1989 bir dönüm noktasıydı. Çin Komünist Partisi içindeki reformcuların gücü ellerinden alındı ve törensel görevlere atandılar. Eski Başbakan Zhao Ziyang son 15 yılını ev hapsinde geçirdi. Şehirdeki protestoları bastırmak için hızla hareket eden Şangay belediye başkanı Jiang Zemin, Parti Genel Sekreteri olarak Zhao'nun yerine geçti.
O zamandan beri, Çin'de siyasi muhalefet son derece bastırıldı. Hükümet ve vatandaşların çoğu siyasi reform yerine ekonomik reform ve refah konularına odaklandı. Tiananmen Meydanı Olayları Katliamı'na sosyal yasak konulduğundan bugün 25 yaşın altındaki çoğu Çinli olayı hiç duymamıştır. Çin'de "4 Haziran Olayı"ndan bahseden web siteleri engelleniyor.
On yıllar sonra bile Çin halkı ve hükümeti bu önemli ve trajik olayı asla ele almadı. Tiananmen Meydanı Katliamı'nın hatırası, hatırlayabilecek yaştakiler için günlük yaşamlarının gizli bir perdesidir. Bir gün, Çin hükümeti tarihinin bu parçası ile yüzleşmek zorunda kalacak.
1989 Tiananmen Meydanı Olayları Hakkında Sık Sorulanlar
1989 Tiananmen Meydanı protestoları neydi?
1989 Tiananmen Meydanı protestoları Çin'in başkenti Pekin'de gerçekleşen demokrasi yanlısı gösterilerdi. Protestolara öğrenciler öncülük etti ve toplumun çeşitli kesimleri tarafından desteklenerek siyasi reformlar, ifade özgürlüğü ve yolsuzluğun sona erdirilmesi talep edildi.
Tiananmen Meydanı protestolarını tetikleyen neydi?
Protestolar ilk olarak siyasi reformlara sempati duyan eski Çin Komünist Partisi lideri Hu Yaobang'ın ölümüyle alevlendi. Öğrenciler ve aktivistler onun ölümünün yasını tuttu ve bunu hükümete karşı şikayetlerini dile getirmek için bir fırsat olarak kullandı.
Tiananmen Meydanı'nın protestolardaki önemi neydi?
Pekin'in kalbinde yer alan Tiananmen Meydanı protestoların sembolik merkezi olarak hizmet etti. Göstericiler için bir toplanma yeri haline gelen meydanda mitingler ve açlık grevleri düzenlenmiş, özgürlük ve demokrasiyi simgeleyen büyük bir heykel dikilmiştir.
Protestocuların talepleri nelerdi?
Protestocular daha fazla ifade, basın ve toplanma özgürlüğü de dahil olmak üzere siyasi reform çağrısında bulundular. Ayrıca yolsuzluğun sona erdirilmesini, hükümet yetkililerinin hesap verebilir olmasını ve endişeleriyle ilgili olarak hükümetle diyalog kurulmasını talep ettiler.
Çin hükümetinin tepkisi ne oldu?
Çin hükümeti sıkıyönetim ilan etti ve protestoları bastırmak için birlikler ve silahlı kuvvetler konuşlandırdı. Ordu, 3 ve 4 Haziran 1989 tarihlerinde şiddetli bir baskı uyguladı ve Tiananmen Meydanı Katliamı olarak anılan olayda çok sayıda protestocu ve sivil hayatını kaybetti.
Tiananmen Meydanı Katliamı sırasında ne oldu?
Tiananmen Meydanı Katliamı sırasında Çin ordusu protestocuları dağıtmak için güç kullandı. Tanklar ve silahlı kuvvetler konuşlandırılmış, şiddetli çatışmalara ve yaygın kan dökülmesine yol açmıştır. Kayıpların kesin sayısı belirsizliğini korumakla birlikte yüzlerce, muhtemelen binlerce insanın öldürüldüğüne inanılmaktadır.
4 Haziran Olayı nedir?
4 Haziran Olayı, 3 ve 4 Haziran 1989'da Tiananmen Meydanı protestolarının şiddetle bastırılmasını ifade eder. Bu olay Çin'in siyasi manzarasında önemli bir dönüm noktası olmuş ve ülkenin iç ve uluslararası ilişkileri üzerinde derin bir etki yaratmıştır.
Tank Adam veya Meçhul Asi kimdir?
Tank Adam veya Meçhul Asi,, 5 Haziran 1989'da Tiananmen Meydanı'ndan çıkan tankların önünde duran kimliği belirsiz bir kişiyi ifade eder. Çin hükümetinin protestolar sırasındaki eylemlerine karşı barışçıl direniş ve meydan okumanın ikonik bir sembolü haline gelmiştir.
Tiananmen Meydanı protestoları bugün nasıl hatırlanıyor?
Tiananmen Meydanı protestoları modern Çin tarihinde önemli bir an olarak hatırlanıyor. Protestolar aktivistler, insan hakları örgütleri ve demokrasi destekçileri tarafından anılmaya devam ediyor. Kurbanları onurlandırmak ve demokrasi ve insan hakları ideallerini savunmak için dünya çapında nöbetler ve etkinlikler düzenleniyor.
Tiananmen Meydanı protestolarının mirası nedir?
Tiananmen Meydanı protestoları ve ardından gelen katliamın Çin ve dünya üzerinde kalıcı bir etkisi olmuştur. Olay, sıkı sansür ve sınırlı kamusal tartışma ile Çin'de son derece hassas olmaya devam etmektedir. Uluslararası alanda ise insan hakları konularında farkındalık yaratmış, demokrasi ve ifade özgürlüğü mücadelesinin bir sembolü haline gelmiştir.