Kalp, artık emme basma tulumba gibi çalışamıyorsa ömrünü doldurmuş demektir. Bu durumun sonuçları fizik muayenede kendini hemen belli eder ve bazı belirtiler hasta tarafından hissedilir. Bu belirtiler kalbin hem üst hem de alt ana toplar damarların kan akışını sağlayamamasından kaynaklanır.
İleri kalp yetmezliğinde, beyin ve böbrekler gibi organlara az miktarda kan gider (sol kalp yetmezliği). Geriye doğru kalp yetmezliğinde ise kan kalbin arkasında, akciğerlerde geri akar ya da bacaklarda ve karında ödem olarak toplanır (sağ kalp yetmezliği). Konjestif (kan veya su toplanmasıyla ilgili) kalp yetmezliğinin belirtileri arasında yorgunluk ve halsizlik, dikkat dağınıklığı, nefes darlığı, karın ve bacaklarda şişme yer almaktadır. Konjestif kalp yetmezliğinin ilk safhalarında bu belirtiler oldukça az görülür, fakat zamanla belirginleşerek hastayı etkilemeye başlar.
Kalp Hastalığının Tedavi Yöntemleri
Kalbi gereğinden fazla zorlayan birçok süreç ya da onun çalışmasını engelleyecek anatomik bozukluklar (hasarlı kapakçıklar), genellikle dünyada görülen ölümlerin büyük bir nedenini oluşturan konjestif kalp yetmezliğine yol açmaktadır. Yüksek tansiyon, zararlı maddeler, kalp hastalıkları, genetik bozukluklar kalbi etkileyen süreçler arasındadır. Bu nedenle konjestif kalp yetmezliği yaygın olarak görülen ve yaş ortalaması yükseldikçe görülme sıklığı artan bir hastalıktır.
Konjestif kalp yetmezliği tedavisinde iki temel yaklaşım söz konusudur. Bunlardan birincisi, yüksek tansiyonu düşürerek, hasarlı kapakçıkları onararak ya da vücuttaki su ve tuz kaybını sağlayarak (idrar söktürme) kalbin işini hafifletmek; ikincisi kalp kasını güçlendirmektir. Bu ikincisi, güzel yüksük otu bitkisinin (digitalis) yapraklarından elde edilen bir madde yardımıyla sağlanır.
Yüksük otu, özellikle kalp hastalıkları için çok fazla etkili ilacın bulunmadığı 18. yüzyılın sonlarında kalp yetmezliğinde mucizevi bir etkiye sahip olduğu anlaşılan ve bugün bile kullanılmakta olan bir bitkidir.
Yüksük Otunun (Digitalis) İlaç Olarak Kullanımı
1785 yılında William Withering, yüksük otunun bu özelliğini keşfetmeye başlamış ve ardından Yüksük Otunun Önemi ve İlaç Olarak Kullanım Alanları ile Ödemin ve Diğer Birçok Hastalığın Önlenmesi Hakkında Kullanışlı Bilgiler adlı eserler yayınlamıştır. Bu eserlerinde, yüksük otundan elde edilen "digitalis" adlı bir maddenin kalp üstünde harekete geçirici bir etki yaptığına ve kalp yetmezliğinde ortaya çıkan ödemi azalttığına dair bilgiler vermektedir. Withering, Shropshirelı bir kadının ayaklarındaki şişi indirmek için "gizli aile tarifiyle" yaptığı bitkisel çayı vasıtasıyla bu tedaviyi öğrenmişti. Bu çayın içinde yirminin üzerinde bitki vardı, fakat Withering, bunların içinde yüksük otu yapraklarının (digitalis) en etkili malzeme olduğunu tahmin etmişti.
8 Aralık 1775 tarihinde nefes darlığı olan ve kalp yetmezliği nedeniyle vücudunda ödem oluşmuş elli yaşındaki bir kadını yüksük otu çayıyla tedavi etmeye başladı. Hasta bu çayı içtikten sonra giderek daha sık idrara çıkmaya, kolay nefes almaya başlamıştı ve karnındaki ödem şişliği inmişti. Bu on günlük tedavi süresince iştahı açılan hasta artık kendini daha iyi hissediyordu.
Günümüzde yüksük otu hem konjestif kalp yetmezliğinde hem de taşikardi tedavisinde kullanılmaktadır. Kuru yüksük otu yaprakları bugün hâlâ satılsa da, bitkinin fazla kullanımı oldukça tehlikeli olabileceğinden doz ayarlaması çok büyük dikkat ve hassasiyet gerektirir. Bugün yüksük otunun kullanıldığı en yaygın ilaç, kalp yetmezliğinin yanı sıra atriyal fibrilasyon ve diğer supraventriküler taşikardiler (kalbin, üst odalarından kaynaklanan çok hızlı atımı) için de kullanılan digoksindir.
Hassasiyetle ayarlanmış dozlar ve gerektiğinde ilacın vücuttaki oranını görüntüleme teknikleriyle (Radioimmünoassay tekniği) belirlenmesi, ilaçtan kaynaklı zehirlenmeyi (ilacın en sık görülen yan etkisi) önler. Zehirlenme, görme güçlüğüne ve kalp aritmisine (ilaç, hem kalp aritmilerini artırır hem de yüksek tansiyon esnasında kalp aritmilerine neden olur) yol açar. Bu yan etkiler bazen ölüme sebebiyet verebilirler. Neyse ki ciddi yüksük otu zehirlenmeleri için özel bir panzehir geliştirilmiştir.
Yüksük otunun etki mekanizmaları oldukça karmaşık ve anlaşılmazdır. Fakat milyonlarca kalp hastasına şifa dağıtarak bu sitedeki büyük gelişmeler arasında yerini almıştır.
William Withering Hakkında Sık Sorulanlar
William Withering kimdi ve tıbba katkısı neydi?
William Withering (1741-1799), en çok yüksük otu bitkisinden elde edilen bir ilaç olan digitalis'in tedavi edici özelliklerini keşfetmesiyle tanınan İngiliz bir hekim ve botanikçiydi. Withering'in dijitalis üzerine yaptığı çalışmalar, yüksük otunun kalp rahatsızlıkları için önemli bir tedavi yöntemi olarak yerleşmesine yardımcı olmuştur ve kendisi modern farmakolojinin öncülerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Withering'in yüksük otu keşfinin önemi neydi?
Yüksük otu, bir bitkiden elde edilen ve tıbbi amaçlarla kullanılan ilk ilaçtı ve Withering'in digitalis üzerindeki çalışmaları farmakolojinin bilimsel temelinin oluşturulmasına yardımcı oldu. Digitalis, kalp rahatsızlıkları için yaygın olarak kullanılan bir tedavi haline geldi ve bugün hala bazı durumlarda kullanılmaktadır.
William Withering'in modern tıp ve farmakolojideki mirası nedir?
Withering'in yüksük otu üzerine yaptığı çalışmalar farmakolojinin bilimsel temelinin oluşturulmasına yardımcı olmuş ve bitkilerin tıbbi özellikleri üzerine daha fazla araştırma yapılmasına ilham vermiştir. Tıp ve bilim alanlarına yaptığı katkılar bugün tanınmaya ve kutlanmaya devam etmekte ve farmakoloji tarihinde öncü bir figür olarak hatırlanmaktadır.
William Withering digitalis üzerine araştırmalarını nasıl yürüttü?
Withering, kalp rahatsızlığı olan hastalara dijitalis uyguladığı ve yanıtlarını kaydettiği bir dizi klinik çalışma yürüttü. Ayrıca ilacın farklı dozlarını ve formülasyonlarını denedi ve üretimini ve uygulamasını iyileştirmek için diğer doktorlar ve kimyagerlerle işbirliği yaptı.