Yeşil derili Woolpit insanları bir halk öyküsü mü yoksa gerçek bir tarihsel olay mı? Woolpit'in yeşil çocuklarının hikayesi başta Orta Çağ batıl inancının ve sıra dışı hayal gücünün ürünü gibi görünür. Ancak aslında gerçek temelleri vardır. Öykünün en tuhaf yanı ardındaki gerçeği gizleyen çok sayıda efsane ve mitle karışmış olması. Ancak hikayenin son 1000 yıldır anlatılmaya devam etmesi etkileyicidir. Bunun en önemli nedeni iki ünlü İngiliz tarihçi Coggeshall'lı Ralph ve Newburgh'lü William tarafından aktarılmış olması.
Yeşil Woolpit çocuklarının öyküsü
Ralph, hikayeyi ünlü yaver Sir Richard de Caine'den ilk elden duyduğunu belirtir ve 1189'da Chronicon Anglicanum kitabında yayımlar. William ise hikayeyi "güvenilir" kaynaklardan dinledikten sonra 1220'de Historia rerum Anglicarum kitabında yayımladı.
Yeşil Woolpit çocuklarının öyküsü 12. yüzyılda Kral Stephen (1135-1154) döneminde geçiyor. Hasat zamanında bir gün Woolpit ("Yün çukuru") köylüleri köye adını veren bir kurt çukurunun (kurtları yakalamak için kullanılan devasa çukurlar) yanında duran iki garip çocuk keşfeder.
Woolpit köyü, Doğu Anglia bölgesi Suffolk ilçesinde, Bury St Edmunds kasabasının yaklaşık 11 km doğusundadır. Orta Çağ boyunca Bury St Edmunds Manastırı'na aitti ve kırsal İngiltere'deki en yoğun nüfuslu bölgelerden biriydi.
Yeşil çocuklar tuhaf bakışlıydı ve tümüyle yabancıydılar. Derileri parlak yeşildi. Tek bir İngilizce sözcük bilmiyorlardı ve giydikleri giysiler bile bölgeden tamamen farklıydı.
Daha şaşırtıcı olansa yetim gibi görünmemeleriydi. Ancak açlık çekiyorlardı ve köylüler onlara ekmek vermeye çalışınca asla yemediler. Ancak köylülerden biri çocuklara yeşil fasulye getirince afiyetle yediler.
Çocuklar bilmedikleri bir dilde konuştukları için köylüler ne dediklerini anlayamadı. Ancak işaretler kullanarak çocukların Woolpit'e nasıl geldiğini bilmediğini çıkardılar.
Tek hatırladıkları, babalarının sığırlarıyla ilgilendikleri, kayboldukları ve sonra amaçsızca dolaşırken aniden kendilerini kurt çukurunun yanında bulduklarıydı.
Ne yapacaklarını bilemeyen köylüler onları baş toprak sahibi Sir Richard de Calne'a götürdü. Richard, çocukların evinde kalması teklifini kabul etti. Erkek çocuk sonradan hastalandı ve öldü ancak kız sağlığına kavuştu ve muhtemelen beslenmesindeki değişiklik nedeniyle derisindeki yeşil renk zamanla kayboldu. Ayrıca İngilizce konuşmayı öğrendi ve Agnes adıyla vaftiz edilip komşu Norfolk ilçesindeki King's Lynn'de bir adamla evlendi.
Kız İngilizce öğrendikten sonra köylülere gerçek kökenini anlattı. O ve erkek kardeşi, güneşin olmadığı, sürekli bir alacakaranlığın olduğu ve sakinlerinin onlar gibi yeşil olduğu 'Saint Martin Ülkesi'nden gelmişti.
O ve erkek kardeşinin kazayla girdiği ve diğer ucundaki "parlak güneş ışığı"nı takip ederek çıktığı bir mağarayı anlattı. Woolpit köylüleri onları o sırada bulmuştu.
Ne tarihçi Ralph ne de William, Agnes'in daha sonraki yaşamına dair bir açıklama yapmaz ve onun öyküsü sonraki yıllar boyunca fantastik efsaneler, söylentiler ve halk hikayelerine karıştı.
Yeşil deri renginin nedeni ne olabilir?
Yüzyıllar boyunca yeşil derili Woolpit çocuklarının bu garip hikayesine dair birçok açıklama yapıldı. İlk akla gelen yeşil deri renginin açıklaması olup olmadığıdır.
Belki de en makul açıklama, çocukların yetersiz ve kötü beslenmenin neden olduğu Kloroz denilen Hipokromik Anemi yaşamalarıdır. Hastalık cilde dikkate değer yeşil bir ton vermesiyle sonuçlanır. Kızın iyi bir beslenme sonrası yeşil deri rengini kaybetmesi bu iddiayı destekler.
Yeşil Woolpit çocuklarının garip giysisi ve konuştukları garip dilse onların Kral II. Henry'nin zulmünden kaçan Flaman göçmenler olabileceğine işaret ediyor. Tuhaf Flaman giysileri giyip farklı bir dil konuştularsa Woolpit'in İngilizce konuşan köylülerine dünya dışı görünmeleri normaldir.
Elbette bu açıklamalara inanmayan ve çocukların başka bir paralel boyuttan ya da henüz insanoğlunun bilmediği gizemli bir 'yeraltı' dünyasından geldiğine inananlar da var. Gerçek ne olursa olsun Woolpit'in yeşil derili çocukları son 1000 yıldır sır içinde kalmaya devam ederek anlatılmayı sürdürüyor.