Google'a "detoks" ve "yoga" yazarsanız, çeşitli yoga duruşlarının vücudunuzu toksinlerden arındırmanıza nasıl yardımcı olabileceğini anlatan sayfalar dolusu sonuçla karşılaşırsınız. Detoks yogasının inceliklerini öğrettiğini iddia eden kitaplar ve asılsız klinik terimler kullanan web siteleri bunlara sadece iki örnektir. Ayrıca, bir yoga öğretmeninin belirli bir dizi hareketin "detoksifikasyon için mükemmel" olduğunu veya "vücudumuzu temizlediğini" söylediğini duymuş olabilirsiniz.
Yoga'nın yararları bilimsel topluluk tarafından doğrulanmıştır. Kalbimiz ve zihnimiz için harikadır ve hatta zayıflamamıza bile yardımcı olabilir.
Ancak belirli yoga pozlarının vücudu arındırdığına dair bir kanıt yoktur. New York'ta yaşayan fitness fizyoloğu ve eğitmeni Jonathan Crane bu tür iddiaları abartılı ve yanlış olarak nitelendiriyor. Crane, "Bu konuda abartının ötesine geçtiğimize inanıyorum. Dürüst olmak gerekirse, saçmalığın pek çok farklı türünü barındırıyor."
Detoksifikasyon Efsanesi
Mevcut araştırmalara göre, 1960'larda kendi adını taşıyan (Iyengar Yoga) yoga stilini kuran ünlü yogi B.K.S. Iyengar tarafından geliştirilen "sıkıştır ve beklet" yaklaşımının, bu şehir efsanesinin ortaya çıktığı kaynak olduğu düşünülmektedir. Kendisi ayrıca iç organları sıkıştıran belirli bükülme ve duruşların toksinlerin atılmasına yardımcı olabileceği fikrini de yaymıştır. Iyengar, bükülme sırasında meydana gelen içsel süreçleri, kirli suyu bir süngeri sıkarak temiz suya yer açma sürecine benzetmiştir.
Ancak vücudumuzun zaten yapmakta olduğu şeyi yapmak için fazladan sıkıştırılmaya ihtiyacı yoktur. Bunun nedenini daha iyi anlamak için klinik detoks tanımını daha iyi anlamamız ve kısa bir fizyoloji dersine ihtiyacımız var.
Detoksifikasyon, National Cancer Institute tarafından "toksinlerin, zehirlerin veya diğer zehirli kimyasalların vücuttan atılması süreci" olarak tanımlanmaktadır. Neyse ki vücudumuz bizi doğuştan itibaren bu işlev için özel olarak tasarlanmış böbrekler ve karaciğerlerle donatır. Böbrek bir filtre işlevi görerek atıkları, kimyasalları ve fazla suyu kandan süzerek idrarla atılmasını sağlar. Karaciğer de detoksifikasyon sürecinde çok önemlidir. Karaciğer ve böbrekler düzgün çalıştığında toksinler vücuttan atılır.
İç Organlarımız "ittirebilir mi?"
Literatürdeki hiçbir şey, bu organların bazı ek yardımlar olmadan düzgün çalışamayacağını göstermiyor. Yani böbreklerin veya karaciğerin temizleme işlevlerini yerine getirmesi için vücudunuzu herhangi bir şekilde bükmenize gerek yoktur. Cane "Evet, bu eğilip bükülmeler karın boşluğunuzla oynayıp karaciğerinizi sıkıştırıyor. Peki, ne olmuş yani?" diyor ve devam ediyor: " Bunun kan akışını artıracağı öne sürülüyor. [Daha fazla kan akışı olan bir karaciğerin daha etkili, detoksifiye edici bir organ olduğunu; işini daha iyi yaptığını söyleyen benim bildiğim hiçbir şey yok."
Cane, fitness meraklıları arasında "detoks" teriminin kullanımını "gündelik jargon" olarak tanımlıyor. Bu nedenle, klinik veya tıbbi bir ortamda kullanılıyormuş gibi yorumlanmamalıdır. Cane şöyle ekliyor: "Zaman zaman yoga yapıyorum ve ne zaman böyle bir şey duysam kendimi tutamayıp başımı çeviriyorum."
Yoga'nın faydalı eğilme ve bükülme pozları hala iyi bir şekilde kullanılıyor. Cane, bükülmenin omurga esnekliğini artırmaya yardımcı olduğunu iddia ediyor. Buna ek olarak, bükülme az kullanılan omurga hareketlerini destekler. Buradaki "aktif" bükülme, karın kaslarındaki gücü ve omurga hareketliliğini artırdığı için faydalıdır.
Bu nedenle, muhtemelen "detoks" terimini yanlış kullanan herhangi bir yogi veya yoga öğretmenini görmezden gelmeli ve bunun yerine çalışmanızın fiziksel yönlerine odaklanmalısınız.