Doğada zehir genellikle böcek sokması veya sürüngen ısırıkları ile ilişkilidir. Ancak bu çok yönlü, enjekte edilebilir madde aslında birçok farklı hayvan tarafından saldırı veya savunma amacıyla kullanılır. Bu zehirli hayvanlardan bazıları oldukça şaşırtıcı türlerdir. Zehirli olmalarıyla şaşırtan bu hayvanlara göz atalım.
Yavaş Loris
Yavaş loris doğadaki tek zehirli primat. Kollarını kaldırıp gıdıklandıkları videolarla ünlü oldular. Ancak yavaş loris kolunu aslında savunma pozisyonu almak için kaldırıyor.
Bu zehirli primat kolunu kaldırdığında kolunun altındaki toksin üreten brakiyal bezine erişmeye hazırlanır. Hayvan bu bezi yalayarak üstündeki toksini tükürüğü ile karıştırıp ısırığını zehirli hale getirir. Dünya çapında egzotik evcil hayvan olarak satılan yavaş loris genellikle yasadışı ticarete kurban gidiyor.
İnsanlarda anafilaksi ve ölüme yol açabilecek zehirli ısırığından kaçınmak için tüccarlar genellikle hayvanın dişlerini keser. Birçok yavaş loris, bu prosedürlerden kaynaklanan kan kaybı veya enfeksiyon nedeniyle ölür.
Zehirli olmasıyla şaşırtan bu primatla ilgili bir başka dikkat çekici şey rengi. Kürkündeki desenlerin kobra rengini taklit ettiği ve avcı saldırılarını önlediği düşünülüyor.
Platypus
Diğer adıyla platypus, monotrem olarak bilinen beş yumurtlayan memeli türünden biri. Tüm monotremler Avustralya ve Yeni Gine'ye özgüler. Ornitorenk, onu diğer hayvanlardan oldukça farklı kılan çeşitli özelliklere sahip.
Büyük gagası, kürek benzeri kuyruğu, perdeli ayakları ve tüylü gövdesiyle bu komik görünümlü hayvan başta diğer ornitorenklerde acıya neden olan bir zehir üretir. Erkek ornitorenklerin arka topuklarında keskin bir mahmuz var ve bölgelerini korumak için zehirlerini diğer erkeklere karşı kullanırlar. Zehir, mevsimsel olarak üretilir ve çiftleşme mevsiminde artar.
Platypus tarafından zehirlenen insanlar morfin gibi ağrı kesiciler tarafından hafifletilemeyen dayanılmaz bir acı yaşar. Ancak zehri bizim için ölümcül değil.
Sivrisinek
Dişi sivrisinekler, iğne inceliğinde saman benzeri bir hortum aracılığıyla kanla beslenir. Yani aslında doğru olmasa da deride çıkan o kaşıntılı kırmızı yumruya "ısırık" diyoruz. Sivrisinek cildi deliyor ve bir kan damarı arıyor, ardından yaraya tükürüğünü enjekte ediyor. Anti-pıhtılaştırıcılarla dolu bu tükürük, yaranın kapanmasını önleyerek böceğin beslenmeyi sürdürmesini sağlar.
Sivrisinek tükürüğü aslında bir zehirdir. Bununla birlikte, kırmızı yumru, zehirden değil, insan vücudunun tepkisinden kaynaklanıyor. Tükürükle savaşmak için vücut, etkilenen bölgedeki kan damarının şişmesine neden olan histamin üretir ve bu da yumruya neden olur.
Sivrisinek zehri pek tehlikeli değil ancak bu böceklerin barındırabileceği hastalıklar tehlikelidir. Sıtma, her yıl 600.000 kişiyi öldürüyor ve sarı humma ek olarak 12.000 ölüme neden olur. Örneğin sivrisinekler dang humması ve Japon ensefaliti taşıyabilir.
Sivri Fare
Kır faresi veya sivri fare aslında fare ile karıştırılan küçük, köstebek benzeri bir memelidir. Diğer memelilerin çoğunun aksine, bazı sivri fare türleri zehirlidir. Bunlardan biri Amerikan kısa kuyruklu kır faresi (Blarina brevicauda).
Bir zehir, diken, iğne veya pençe gibi birçok yolla aktarılabilir. Diğer yandan birçok zehirli hayvanın içi boş dişlerinin aksine, sivri farelerin dişlerinin yanında bir oluk var ve zehrin verildiği kanal görevi görüyor.
Sivri farenin zehrini başta küçük böcekleri ve solucanları hareketsiz kılmak için kullandığı düşünülüyor. Av felç olur ve sivri fare onu yuvasında saklar. Avı öldürmek yerine felç etmesi onu daha uzun süre taze tutmasını sağlıyor.
Kır faresi veya sivri fare her gün en azından kendi vücut ağırlığı kadar yemek yer. Bu yiyecek depolama yeteneği sivri farenin özellikle yiyeceğin kıt olduğu kış aylarını atlatmasını sağlıyor.
Koni Salyangozu
Koni salyangozu bir yırtıcı deniz salyangozudur. Renkli kabukları olan bu yumuşakçalar çeşitli boyutlara sahip ve bazıları balıkla beslenmek üzere evrimleşmiş olsa da en başta solucanla beslenir.
Zarif görünümleri sahip oldukları son derece etkili avlanma tekniğini gizler. Koni salyangozunun avlarına felç edici zehir enjekte ettiği iğne benzeri deri altı dişleri var. Dişini bir zıpkın gibi fırlatır ve şanssız kurbanına takar. Hatta bazı türler geriye dönük bir diken ile donatılmıştır.
Zehirleri, avlarını felç eden bir toksin kokteylidir. Ancak coğrafya konisi denilen tür (Conus geographus) zehrini önce suya bırakır. Av bu zehri solungaçları ile emer ve dengesi bozulup hipoglisemik şok durumuna girer.
Daha sonra koni salyangozu bir veya iki saniye bekler ve ardından avını zıpkınlayarak felç eder. Balık avlayan coğrafya koni salyangozunun zehri, insanları öldürecek kadar güçlü ve bu durum bu masum görünümlü yumuşakçayı dünyadaki en zehirli hayvanlardan biri yapıyor.